Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ..., davacının davasını tapu kaydında düzeltim şeklinde nitelendirmesine rağmen dilekçenin sonuç ve istem kısmında, tapu iptal ve tescil talep ettiğini, bu çelişki nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davanın tapu iptal ve tescil olarak görülmesi halinde; tarafların fiili kullanımları ile tapu kaydında parsel bilgilerinin uyumlu olmaması nedeniyle, bu yanlışlığın tapu kayıt bilgilerinin düzeltilmesi ile çözülebileceğini, tapu iptal ve tescil talebinin de reddi gerektiğini, tapu kaydında düzeltim davasının da görevli Mahkemede açılmadığını, ayrıca husumetin yanlış yöneltildiğini ileri sürerek, davanın husumet yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini, davanın açılmasında herhangi bir kusurunun bulunmadığını, cevaba cevap dilekçesinde ise; dava dilekçesinin açıklattırılmasını, tapu iptal ve tescil talebini kabul etmediğini, sadece tapu kayıt bilgilerinin düzeltilmesi talebini kabul ettiğini savunmuştur....

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının babasından kalan 10 adet taşınmaz ile ilgili olarak davalının davacı aleyhine açtığı tapu iptal -tescil davasında davalının ibraz etiği 10.5.1991 tarihli satış vaadi sözleşmesinde davacının isminin altında bulunan parmak izinin davacıya ait olmadığının ve sözleşmenin sahte olduğunun belirtilmesi üzerine tapu iptal- tescil davasına bakan mahkemece verilen ara kararı gereğince dava konusu senedin sahte olduğunun tespitini ve iptalini talep etmiştir. Mahkemece; Adli Tıp raporuna göre parmak izinin davacıya ait olup olmadığının belli olmadığı, tapu iptal - tescil davasında ise davacının parmak bastığının kabul etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        ın tüm mirasçıları adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, sadece miras payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunduğu biçiminde anlamak, yorumlamak ve kabul etmek gerekir. TMK.nun 701.ve 702. maddelerinde aranan ilkeler ve özellikle tasarrufi işlemlerde (ki dava da bir tasarrufi işlemdir) öngörülen oybirliği ilkesi mirasçılar arasında açılıp yürüyen davalarda uygulanmaz. Öte yandan davacı dışında diğer mirasçılar tarafından yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılarak bir dava ve istek bulunmadığına göre bu mirasçılar yönünden de iptal ve tescile karar verilmiş bulunması HUMK.nun 74. maddesine aykırıdır. O halde, yalnızca davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken dava dışı mirasçılar yönünden de iptal ve tescile karar verilmiş bulunması doğru değildir....

          Ferağın verilmemesi üzerine davacının 19.3.1992 tarihinde dava açarak tapu iptal tescil, olmaz ise tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda bu dava ile de tazminat talebi olmayacağı ve diğer gerekçelerle davanın reddine karar verildiği ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşen bahsi geçen dava dosyasında, davacı kendisine satışı vaad edilen taşınmazın sözleşmede belirtilen miktardan daha az olduğu gerekçesiyle tapu iptal tescil olmaz ise tazminat talebinde bulunmuş olup, 12.11.1993 tarihli duruşmada davacı vekilinin de taşınmazın tamamına yönelik tazminat talebinde bulunduğuna dair bir beyanıda bulunmamaktadır. Bahsi geçen mahkeme kararında da davacının tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı belirtilerek bu dava ile birlikte tazminat talebinde bulunulamayacağı, bir başka deyişle tapu iptal ve tescil davası ile tazminat talebinin aynı davada ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakana ait 8,9,79 ve 134 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmasında davalılar adına tespit edildiğini, kadın oldukları için ayrıma tabi tutulduklarını, yapılan işlemlerden murisin ölümünden sonra haberdar olduklarını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescile, ayrıca 150 kuzulu koyunun hisselerine düşen miktarının aynen ya da nakden ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, murisin terekesinin paylaşılmadığını, davacıların haklarını vereceklerini söylemişlerdir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasında 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yerinin bulunmadığı, alacak davasının ise süresinde yenilenmediği gerekçesi ile tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak davasının ise HUMK nun 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....

              Davacı eş, evlilik birliği içinde edindiği ve tapuda satış suretiyle davalıya devrettiği taşınmazlarda davalının hiçbir katkısı olmadığını ve davalının ilk evliliğinden olan çocuklarından mal kaçırmak gayesi ile bu taşınmazların kendisine devrini sağladığını iddia ederek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Bu halde dava, mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu durumda uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava, Kamulaştırma Yasasından kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 5.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                  Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilşkindir. Tapu iptal ve tescil davalarında, husumetin kayıt malikine yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda, dava konusu 165 ada 2 parsel sayılı taşınmaz kadastro sonucunda davalı Çökek Köyü Tüzel Kişiliği adına tescil edilmiştir. Hükmü temyiz eden Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığının temyize konu 165 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, Hazine ve Milli Eğitim Bakanlığının, davada taraf sıfatı bulunmamaktadır....

                    -KARAR- Dava, yalnız tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, davalı ...’un çekişmeli taşınmazı dava tarihinden önce dava dışı ...’e temlik ettiği, bu durumda davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, kayıt maliki ...’in de başvurusu üzerine davaya fer’i müdahil olarak kabul edilmiş olmasının, adı geçene davalı sıfatını vermediği gibi eldeki tapu iptal ve tescil davasının görülebilirliğini de sağlamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu