Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, 1617 parselin dayanağının kalmadığı ve yolsuz tescil durumuna düştüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. ....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının dava dışı derdest dosyalarda vermiş olduğu cevabı yazılarla ve yönetim kurulu başkanı olarak alınan kooperatif yönetim kurulu kararları ile ayrıca genel kurul kararları ile dava konusu iki adet bağımsız bölümü herhangi bir ortaklık hakkı bulunmamasına rağmen muvafatname sonucunda ferdileşme yoluyla tapu kaydında adına tescil edildiğinin, tescilin yolsuz olduğunun anlaşıldığı, TMK'nın 1024.maddenin ilk fıkrasında, bir ayni hakkın yolsuz olarak tescil edilmesi halinde bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişinin bu tescile dayanamayacağı, ikinci fıkrasında bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescilin yolsuz olduğu, 1025.maddede, bir ayni hakkın yolsuz olarak tescil edilmiş olması halinde bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimsenin tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebileceğinin düzenlendiği, diğer taraftan davalı tarafın yazılı ikrarları ve yönetim...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Davacı, davada 12.10.1989 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de yargılama sırasında harçlandırılan dilekçesi ile ıslah isteğinde bulunmuş, taraf muvazaası ve yolsuz tescil nedeni ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunduğunu açıklamıştır. Mahkemece ıslah ve muvazaa iddiası dikkate alınarak hüküm kurulduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yüksek Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda iflas hükümlerine göre taşınmaz satılmış ve yapılan ihaleyi hükümden düşürecek, illiyeti ortadan kaldıran bir karar da elde edilmiş olmadığından yolsuz bir tescil bulunduğundan söz edilemez. Yolsuz tescil bulunmadığı gibi, ihalenin feshi nedeni oluşturabilecek hususların yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası yoluyla ileri sürülmesi ve varsa ihaledeki usulsüzlüklere dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açılması da mümkün olmadığı için, davanın salt bu nedenle reddi gerektiği görüşünde olduğumdan, yolsuz tescile dayalı dava açma ve esastan incelenme koşuları bulunduğu, ancak tapu iptali ve tescil davasının sabit olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması yönünde oluşan değerli çoğunluk görüşüne katılamıyorum....

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2003 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon sırasında dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır. Yörede 2005 yılında 4999 Sayılı Yasaya göre çalışma yapılmış ve kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu 15.06.1982 tarihinde kesinleşmiştir....

            . 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

              Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 195 ada 4 parselin tamamının, 195 ada 3 parselin 11.06.2006 günlü bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 5693 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazların tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1967 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 2001 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1969 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                  Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 24.11.2008 günlü ... bilirkişi krokisinde gösterilen (B1)=69 m2 ve (B2)=3941 m2’lik bölümlerinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                    kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934-İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                      UYAP Entegrasyonu