Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Nedenleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle, ihalenin feshinin reddine yönelik kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, takibin iptali kararından önce taşınmazın ihalesinin yapıldığını, ihalenin feshi davalarının sınırlı incelemeye tabi olmadığını, ihalenin dayanağı takip iptal edilse de ihalenin geçerliliğini devam ettirdiğini, davacının 150.000,00 TL olan borcunu halen ödemediğini, taşınmazı haksız işgal etmeye devam ettiğini, tescili aldığı halde taşınmazı fiilen teslim alamayarak mağdur olduğunu ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir. 3.Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2....

    Bilindiği üzere, tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. Hemen belirtilmelidir ki, imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan, tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır....

      İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanama olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dosya kapsamından dava konusu Güngören ilçesi 6894 parsel sayılı taşınmaz davacıların murisi Cevdet Erikel adına kayıtlıyken 19/09/1988 tarihinde sahte kimlik ve sahte veraset ilamı ile Halide Erikel adına hareket eden kişiler tarafından yolsuz bir şekilde önce T10 ardından sırasıyla T13 Alaaddin Kadayıfçıoğlu ve en son Alemdar Hilmi Albayrak adına tescil edildiği, davacılar tarafından yolsuz tescile dayalı olarak açılan tapu iptal davası sonucu Bakırköy 1. Asliye hukuk mahkemesinin 2007/196 esas ve 2013/280 karar sayılı ilamı ile Alemdar Hilmi adına olan tapu iptal edilerek davacıların murisi adına tesciline karar verildiği, davacıların dava konusu taşınmazın uzun süreden beri kullanılmaması ve yargılama sürecinde uğramış oldukları maddi ve manevi zararlar nedeniyle TMK'nın 1007 maddesi kapsamında tazminat talebinde bulundukları anlaşılmaktadır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesinde, " Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." 3.3. Değerlendirme 3.3.1 Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı V.3.2 paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....

          Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır. 1990 yılında yapılan ve 16.03.1991 tarihinde kesinleşen aplikasyon işlemi sırasında da yine orman sınırları içinde gösterilmiş 1993 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise, taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

            Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1976 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmıştır. 1988 yılında 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılmıştır. 1981 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

              (E.M.Y. 934 - ... 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                (E.M.Y. 934 - İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                  İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....

                    UYAP Entegrasyonu