Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir....

Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar, çekişmeli taşınmazdaki ½ payın kendileri tarafından satın alındığını, ancak mirasbırakan adına tescil edildiğini, vekaletname verilmesinin asıl sebebinin anılan payın gerçek sahiplerine döndürülmesi olduğunu, davacıların da bunu bildiğini, temlikten yedi yıl geçtikten sonra dava açılmasının kötüniyetli olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, asıl dava ile birleştirilen davada davacı ... yönünden tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne, birleştirilen davada diğer davacılar yönünden ise tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, ancak tazminat isteklerinin kabulüne karar verilmiş, birleştirilen dava davacıları ... ve ... ile davalıların kararı istinaf etmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

    Mahallesi, 1774 ada 3, 4, 5 parsel, 1733 ada 1 parsel, 1736 ada 18 parsel sayılı taşınmazların orman olduğu gerekçesiyle tapu kayıtlarının iptal edilmesi nedeniyle tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurulmuştur. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmolunmasında yöntem itibarı ile bir isabetsizlik görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal, tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal, tescil isteminin kabulüne dair verilen 25.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle esasen karşı dava konusu yapılmayan varsa vekaletsiz ... görmeden kaynaklanan alacağa ilişkin ayrıca dava açılabileceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal - tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma isteği değerden reddedilip, dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal - tescil, Miyase yönünden ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın TMK'nın 640. maddesi uyarınca terekeye atanacak temsilci marifetiyle yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....

          Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 5737 sayılı Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca Vakıflar Meclisinin 28.12.2009 tarih ve 792/630 sayılı kararı ile 56 adet taşınmazın davacı Vakfa iadesini uygun gördüğünü, intikal için tapuya başvurulduğunda, bu taşınmazlar arasında bulunan 135 ada 11 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davalı hazine tarafından diğer davalı ...'a intikal ettirilmesi nedeniyle taşınmazın edinilemediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil;mümkün olmadığı taktirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada: Davacı ..., sınırları içerisinde bulunan çekişme konusu 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ... Belediyesi mülkiyetinde iken usulsüz olarak, yasal koşullara uyulmaksızın davalı şirkete temlik edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece tapu iptal ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....’ün raporu okundu, düşüncesi alında. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...'nın temyiz itirazı yerinde değildir....

              Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tutanağı 22.12.1994 tarihinde kesinleştiğine, tapu iptal tescil davası da, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayanarak 14.3.2002 tarihinde açıldığına ve davacı 22.12.1994 tarihinde oluşturulan tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığına göre, kadastro kanununun 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü süre taşınmazın kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarihten işlemeye başlayacağından dolmamıştır. Esasen bu süre, hak düşürücü süre olduğundan mahkemece de resen nazara alınacak bir husustur. Satıcı olan davalı hazineye, tapu iptal ve tescil davası ihbar edilse dahi sonuç değişmeyecektir. Öyle olunca davalının savunması yerinde değildir. Davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece aksi düşüncelerle, BK 190/son maddesi yanlış yorumlanarak, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                giderlerine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmaza ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi sebebiyle davacının zararının oluştuğu, değerlendirmede tapu iptal ve tescil davası ile tazminat davası aynı anda açılması sebebi ile dava tarihi esas alınarak yapıldığından tazminatın tamamı için tapu iptali ve tescili kararının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu