Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/943Esas dosyası ile bedelsiz olarak tapu kaydını iptal ederek hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, taşınmazın hiçbir bedel ödenmeksizin karşılıksız olarak Hazine adına tescil edilmiş olmasının hukuka aykırı olmakla birlikte müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile şimdilik 5.000 TL 'sinin davalıdan tahsiline, tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihiden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi kararının özeti İlk derece mahkemesince davanın m2 birim değerinin 217,30 TL üzerinden kabulü ile 54.787,85 TL.nin tapu iptal tescil kararının kesinleşme tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin karar verilmiştir. İleri sürülen istinaf sebepleri İstinaf kanun yoluna davalı vekili tarafından başvurulmuştur....

Mahkemece; tapu kayıtlarının bedelsiz iptal edilemeyeceği, tapusu iptal edilen taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedileceği, ancak tapu iptali ve tescil davasında hüküm altına alanın yargılama giderlerinin tazminat olarak istenemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 24.023,76 TL tazminat bedelinden 4.990,00 TL'sının dava tarihinden, 19.023,76 TL'sının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007.maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil ve olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı üzerine hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafça tapu iptal tescil istemi yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, tapulu bir taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bilindiği üzere ve kamu düzeni gereğince tapulu taşınmazların harici satışı geçersizdir. Somut olaya gelince; davacı ile davalılar murisi Mediha arasında hukuken geçerli bir satış sözleşmesi bulunmadığından mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davacının tapu iptal ve tescil talebi yanında ikinci kademede tazminat isteği de bulunmaktadır....

        Dava konusu taşınmaz haksız eylem sonucu davacının elinden çıkmış olup bu durumda zarar ayni hakkın sona erdiği tarihte doğar, tapu iptali ve tescil davası açılarak geri alma hakkı mevcut olduğu sürece ayni hakkın sona erdiği düşünülemez. Davacı tarafından dava konusu taşınmaza ilişkin dava dışı son malikler ... ile ... hakkında Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında tapu iptal ve tescil davası açılmış, mahkemece reddedilen karar 06/12/2012 tarihinde keşinleşmiştir. Dolayısı ile davacı zararı bu tarihte öğrenmiştir. Haksız fiilde zamanaşımı zarar ve faili öğrenmeden itibaren başlayacağına göre zamanaşımının başlangıcı tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi olarak alınmalıdır. TBK 72. maddesine göre, tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/295 E. - 2010/70 K. sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve orman vasfı ile tesciline karar verildiği, yenileme kadastrosu sırasında taşınmazın 487 ada 1 parsel sayısı, 969,83 m2 yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tescil edildiği, tapu iptal ve tescil hükmünün 23/12/2010 tarihinde kesinleştiği, 14/05/2015 tarihinde ise eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

            Mahkemece, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle iptal ve tescil davasının reddine, tazminata ilişkin davanın ise kısmen kabulü ile ağaçlar için 1715 TL, ahır için 975 TL olmak üzere toplam 2690 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan alınmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 227 ada 28 parsel, 21.11.2007 gün 13 sayılı tapu kaydının kapsamında kaldığı açıklanarak kadastro yoluyla Veli Karaca mirasçıları olan davalılar ve dahili davalı adına 3.10.2008 tarihinde tescil edilmiştir. 24.2.1960 gün 287 sayılı tapu Veli Karaca adına kayıtlı iken 21.11.2007 gün 13 sayı ile mirasçıları ve görülmekte olan davanın davalıları ile dahili davalı adına intikal görmüştür. Mirasçılık belgesine göre, tapu maliki 9.11.2002 tarihinde ölmüştür. Mahkemece, iptal ve tescile ilişkin istek bölümünün reddine karar verilmişse de dosya içeriğine uygun düşmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal tescil isteğinin reddine tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu iptali tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal tescil isteminin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne, karar verilmiş, hüküm tazminata yönelik olarak bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 27.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

                  UYAP Entegrasyonu