Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, tapu iptali ve tescil, birleşen davada itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın tapu iptali ve tescil konusunda hüküm tesisine yer olmadığına, menfi tespit talebinin kısmen kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili Av. ..., kararı asıl dava yönünden süresi içinde temyiz etmiş ise de, 18.01.2018 günlü dilekçe ile temyiz talebinden feragat etmiş olup, Av. ...’nun vekaletnamesinde, temyizden feragat etme yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın Bakırköy 5. İcra Dairesinin 2014/9039 E. sayılı icra takibi dosyasıyla aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, aynı icra takibi nedeniyle davalının Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/880 E. sayılı dosyası ile 26.09.2014 tarihinde davacı aleyhine açtığı itirazın iptali davasından sonra işbu menfi tespit davasının 27.09.2022 tarihinde açıldığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılması nedeniyle hukuki yararın bulunmadığı, zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususların itirazın iptali davasında da ileri sürülebileceği, hukuki yararın varlığının dava şartları arasında yer aldığı, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerektiği, davacının menfi tespit talebi yanında davalıdan olan alacağının tahsilini de istediği, Bakırköy 4....
Davalı kooperatifin diğer davalı bankadan aldığı kredilerin teminatı olarak dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, daha sonra davacı tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının açık yargılaması sonunda taşınmazın kooperatif adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve tescil kararının kesinleşmesi üzerine taşınmazın davacı adına tescil edilmiş olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ne var ki tapu iptali ve tescil kararında taşınmazın tapu kaydı üzerindeki sınırlamalardan arınmış olarak iptal ve tescil edildiğine ilişkin bir hüküm mevcut değildir. Başka bir anlatımla tapu kaydı, üzerindeki sınırlamalarla birlikte davacı lehine iptal edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, menfi tespit talebi ile tapu iptali ve tescil davalarının farklı usul hükümlerine tabi olduğundan bahisle menfi tespit talebi yönünden tefrik kararı verilerek, her ne kadar davalı ikametgahı ... ise de, icra takibinin ...'da yapılmış olması, davalının süresi içinde usulüne uygun yetki itirazında bulunmaması nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili hale geldiği gerekçesiyle, dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı tarafından başlangıçta menfi tespit talebiyle birlikte tapu iptali ve tescil talepli dava ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olup, anılan mahkemece taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilerek, dava dosyası ......
Mahkemece, davalının davacı aleyhinde tasarrufun iptali davası açtığı, bu nedenle menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan takip konusu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Davalı tarafından açılan tasarrufun iptali davası ise davacı borçlu tarafından 3. kişiye satışı yapılan taşınmazın satış işleminin muvazaalı olması nedeniyle İİK'nın 277. maddesi gereği iptali istemine ilişkindir. Bu durumda İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılan ve görülmekte olan dava ile tasarrufun iptali davasının herhangi bir bağlantısı bulunmadığından işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, menfi tespit, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davada menfi tespit yönünden kabulüne, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali yönünden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl davada davacı vekili, müvekkiline ait 56 bağımsız bölüm numaralı dairenin hukuki mesnetten yoksun olarak arsa maliki...... tarafından 5.000,00 TL bedelle satılarak davalı kooperatif adına tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, taraflar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile takyidatsız olarak tapu kaydının iptali ve uğranıldığı iddia edilen menfi zararın tazmini istemidir. Davacı arsa sahibi, davalılar yüklenici ve dava konusu taşınmazdan bağımsız bölüm satın alan tapu malikleridir. İlk derece mahkemesince davalılardan ... İnş. En. Tur. Tic. Ltd. Şirketi aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile; dava konusu davacı arsa sahibi ile davalı ... İnşaat Enerji Tur.San. ve Tic. Ltd. Şirketi arasında imzalanan ... 4. Noterliğine ait 22/03/2012 tarih ve 1942 yevmiye no.lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, davacı vekilinin menfi zararın tazminine ilişkin talebi ile diğer davalılara yönelik tapu iptali ve tesciline ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, takip talebinin usulüne uygun düzenlenmediği, tahsilde tekerrür olmama kaydının yer almadığı, menfi tespit davasının kabulle sonuçlandığı, asıl alacak belirtilmediği ve faiz oranlarının da açıkça yazılmadığı, takibin usulüne uygun olmadığı gerekçeleri ile takibin iptaline karar verildiği görülmüştür. ....sayılı dosyasında borçlu ... tarafından lehtar .... aleyhine açılan menfi tespit davasının 26/09/2013 tarihinde kabulle sonuçlandığı, anlaşılmakla; borçlunun, takibin diğer borçlusu olan dava dışı lehtar şirket hakkında açtığı menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi sözkonusu menfi tespit davasının tarafı olmayan alacaklı aleyhine hukuki sonuç doğurmaz. Borçlu, ayrıca tahsile tekerrür olmama kaydının bulunmadığını, aynı alacak için birden fazla takip başlatıldığını iddia etmiş ise de mükerrer olduğunu iddia ettiği bir takip dosyası bildirmediği anlaşılmış olmakla mahkemenin takibin iptali gerekçesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanmasına, davanın menfi tespit ya da itirazın iptali istemini içermemesine, davacının aynı taleple açtığı kısmi dava sonunda verilen hükmün Yüksek 11.Hukuk Dairesince incelenmiş bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 6.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....