HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi:22.09.2017 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; menfi tespit ve tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık menfi tespit isteğidir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay ....Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay ....Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,20.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında noterde yapılan 13.10.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalının, adına tapu tahsis belgesi bulunan 10025 parsel sayılı taşınmazın 40/520 payını ve bu paya tekabül eden apartman dairesini müvekkiline satmayı vadettiğini, daire bedeli olarak sözleşmede belirlenen bedelin ödendiğini ve dairenin teslim alındığını, davalının tapu tahsis belgesine dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne dair verilen karara istinaden dava konusu taşınmazın 208/245 payını tapuda devralmasına rağmen müvekkiline teslim edilen daireye isabet eden arsa payının halen devredilmediğini belirterek dava konusu taşınmazın 40/520 payının iptaliyle müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde dairenin rayiç bedeli ile müspet ve menfi zararlarına karşılık tespit edilecek tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/53 Esas sayılı birleşen dosyasının incelenmesinde; Davacı T4, davalı T1 menfi tespit davası açtığı, davacının, davalı tarafından Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2017/7 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine konu alacak nedeniyle davalıya borcu olmadığından itiraz ile takibin durduğu, davalıya borcunun olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiği, Mahkemesince birleştirme kararı verildiği ve dosyanın birleştirilerek Mahkememiz dosyası içerisine alındığı anlaşılmıştır. İtirazın iptali davası ve menfi tespit davasının temelini oluşturan vakıa aynı hukuki ilişkidir. Menfi tespit davasında borçlu hukuki ilişkinin olmadığını ileri sürmekte, itirazın iptali davasında da alacaklı hukuki ilişkinin varlığını iddia etmektedir. Borçlu tarafından takipten önce veya takip sırasında açılan menfi tespit davası ile borçlunun takibe itirazı üzerine alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası arasında sıkı bir bağ bulunmaktadır....
Somut olayda mahkemece, asıl davadaki menfi tespit istemine ilişkin olarak, kısa kararda, davanın reddine karar verilmiş iken, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında; “Davacı-Birleşen dosyanın davalısının, davalı-birleşen dosyanın davacısına borcunun 13.884,00 TL olarak tespit edilmesine rağmen, asıl davada davacının menfi tespit isteminin 4.524,00 TL yönünden kabulü gerektiği halde sehven davanın tamamı yönünden reddine karar verildiği” belirtilmiş olmakla, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır....
Yatırım A.Ş.’nin müşterisi olarak menkul kıymet alım satım işlemleri yaptığını, davalı aracı kuruluşun haksız ve hukuka aykırı işlemleri nedeniyle müvekkilinin maaşına, özel hesaplarına, mallarına haciz konulduğunu, İnönü Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanlığı yapan müvekkilinin cebri icra nedeniyle sokağa çıkamaz hale geldiğini, evinin kapısının yokluğunda kırılarak tüm ev eşyalarının muhafaza altına alındığını, haksız ve hukuka aykırı hacizler nedeniyle müvekkilinin doçentlik sırasında başarılı olamadığını, aracı kuruluşun açtığı alacak davasının reddedilip, müvekkilinin açtığı menfi tespit davasının kabul edildiğini, davalı aracı kuruluşun SPK’ dan ceza aldığını, davalının haksız eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 30.000.000.000 TL maddi, 35.000.000.000 TL manevi olmak üzere toplam 65.000.000.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalı şirket tarafından davacı ve dava dışı ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, takibin dayanağı iki adet çekin keşidecisinin ..., lehdarın ise davalı şirket olup, çeklerin davalı şirket tarafından davacıya ciro edildiği ve davacı tarafından geriye ciro ile davalı şirkete ciro edildiği, davacının takibin iptali için dava açtığı, ......
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, davacılar tarafından davalı şirketle hakim ortağı diğer davalı şahıs aleyhine açılmış menfi tespit, senet iptali ve iadesi ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava konusu yapılan taşınmaz tapu kayıtları getirtilmiş, tarafların gösterdikleri tanıklar dinlenmiş, tarafların --------yılları ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi incelemesi yapılmış, davacıların tapu iptal ve tescil istemini hakkında Mahkememizce ----- celsesinde tefrik kararı verilerek ayrı bir esasa kaydı yapılmış-------- eldeki davaya senetlere dayalı menfi tespit ve senetlerin iptali talebi yönünden bakılmaya devam olunmuştur....
Davalı abonenin açtığı menfi tespit davası dosyasının incelenmesinden; her iki davanın da taraflarının ve dava konusu alacağın aynı olduğu görülmüştür. Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır. Davalı abonenin davacı aleyhine açtığı menfi tespit davası, bu davanın sonucunu etkileyecek mahiyettedir. O halde mahkemece; menfi tespit davasının bu dava yönünden bekletici mesele sayılarak neticesinin beklenilerek ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. Söz konusu bozma ilamı uyarınca mahkemece bu defa; menfi tespit davasının kabul edildiği, borçlu olmadığının tespitine karar verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/186 Esas KARAR NO : 2022/174 DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/03/2022 KARAR TARİHİ : 22/03/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya karşı kooperatif hukukundan ve kooperatif genel kurulunda alınan kararlardan dolayı sair ödeme ve ek ödeme yükümlülüklerinden kaynaklı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 60.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL: Dava menfi tespit isteminden ibarettir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/94 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığını, davacının itirazın iptali davasından sonra aynı borç ile ilgili açtığı menfi tespit davasında hukuki yararının olmadığı gibi iki dava arasında da derdestlik ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin hafriyat ve nakliyat hizmeti verdiğini, davacının yapımını üstlendiği ... inşaatına malzeme temini sağlandığını, borçların ödenmediğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....