-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı tarafından aynı hukuksal nedenlere dayanılarak açılan menfi tespit davasının reddedildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği, davacı tarafça menfi tespit davasında ve eldeki davada fotokopileri sunulan 27.06.2008 ve 19.03.2010 tarihli evrakların asılları olduğu iddia edilen belgelerin ancak menfi tespit davasında yargılamanın iadesi sebebi olabileceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre;davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90 TL. bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı tarafından aynı hukuksal nedenlere dayanılarak açılan menfi tespit davasının reddedildiği ve derecattan geçerek kesinleştiği, davacı tarafça menfi tespit davasında ve eldeki davada fotokopileri sunulan 27.06.2008 ve 19.03.2010 tarihli evrakların asılları olduğu iddia edilen belgelerin ancak menfi tespit davasında yargılamanın iadesi sebebi olabileceği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre;davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90 TL. bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 07/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine yapılan icra takibine dayanak olan 09.02.2000 tarih ve 4594 sayılı müşterek ve müteselsil borç senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı gibi davacının davalıdan kredi aldığının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı,davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı kooperatif tarafından davacı aleyhine 10.800,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davacı tarafça 2.000,00 TL değer gösterilerek menfi tesbit davası açıldığı ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....
Mahkemece, toplanan delillere ve özellikle davalı ...'nın isticvabı sırasında bonoların nakden olan ihdas nedenini talil etmesine ve talil ettiği yönde savunmasını ispat edememiş olduğu gerekçesiyle davacının davalılara yönelik menfi tespit davasının kabulüne, davacının davalı ...’a yönelik yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasının ise tefrik edilmesine ve ayrıca davacı tarafından açılıp birleştirilen ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/584 Esas sayılı dosyasının tefrikine karar verilmiş, mahkemece menfi tespit davası yönünden verilen karar davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Davacı nakden düzenlenmiş bonolara karşı teminat iddiası ile menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalı ... bonoların nakdi borca karşılık alındığını savunmuştur. Davalı nakden düzenlenen bonoları talil etmiş sayılmaz. Davacı bu iddiasını yazılı belge ile kanıtlamak zorundadır....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; dava, İİK m.72 gereğince açılmış menfi tespit istemine yöneliktir. Davacı tarafından Gaziosmanpaşa 5.İcra Müdürlüğü'nün 2016/11574 Esas sayılı dosyasıyla 10.000,00 TL asıl alacak, 1.600,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.600,00 TL alacağın tahsili hususunda icra takibine girişildiği, takibe dayanak olarak "2015 yılında elden nakit olarak ödenen nakit ödeme" gösterildiği, davacının borcu olmadığı iddiasıyla eldeki iş bu davayı açtığı, davalının ise taşınmaz satışından dolayı alacaklı olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacıdan alacaklı olduğunu HMK 200 ve devamı maddeleri gereğince yazılı delil ile ispat yükümlülüğü davalı alacaklıda bulunmaktadır. Davalı alacaklı davacı borçludan alacaklı olduğuna dair herhangi bir delil sunamadığından, alacaklı olduğunu ispatlayamamış bulunmaktadır. Bu nedenle davacının açtığı menfi tespit davasının kabulüne yönelik kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....
Kural olarak inşai davalarda ve eda davalarında hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir.Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır. Tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmalıdır. Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. (Kuru Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, c.II.s.1368; Hanağası Emel; Davada Menfaat, Ankara, 2009,s.314) Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ispat edemezse dava dava şartı olan hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir. "Somut olayda davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Kural olarak inşai davalarda ve eda davalarında hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Davacı bu tür davalarda hukuki yararının bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü değildir.Ancak şüphe halinde hukuki yararın mevcut olup olmadığı inceleme konusu yapılır. Tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmalıdır. Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmeli, açıklamalı ve gerekirse ispat etmelidir. (Kuru Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 2001, c.II.s.1368; Hanağası Emel; Davada Menfaat, Ankara, 2009,s.314) Davacı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu ispat edemezse dava dava şartı olan hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmelidir. "Somut olayda davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece, asıl dava yönünden; davacı tarafından senet yönünden açılan menfi tespit davasının kabulü ile; davacının 06/01/2011 tarih ve 45.000 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine, davacının kömür satışı ve site genel giderleri nedeniyle davalıya borçlu olmadığına yönelik açtığı menfi tespit davasının reddine, davalının tazminat talebinin reddine, birleştirilen dava yönünden; davanın kısmen kabulü ile Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2012/3842 E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 11.972,09 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, taraf vekilleri kararı temyiz etmiştir....
Mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın davacı şirketçe kaçak elektrik kullanıldığı iddiası ile tutulan tutanak üzerine düzenlenen 27.7.2004 tarihli faturadan kaynaklandığı, söz konusu fatura ile ilgili olarak davalı şirketin davacı aleyhine açtığı menfi tespit davasında, faturadan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilip, kararın 29.5.2007 tarihinde kesinleştiği, söz konusu davanın kararında belirtildiği gibi sayaç üzerinde güvenlik bantlarında meydana gelen çıkmanın, bantlardaki yapışkanların hava şartları gereğince özelliğini yitirmesi nedeniyle kalktığı ve pens izlerinin ise mühür vurulmasına dair işlem sırasında meydana gelebileceği şeklinde olduğu, dolayısıyla davacı şirket görevlilerinin tutanak tanzim etmelerinde ve buna bağlı icra takibinde kötüniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkememizce dosyada bulunan bilgi ve belgeler incelenmiş olup; Asıl davada davacı------- davalı ----- icra dosyasında borçlu olmadığından bahisle menfi tespit davası açtığı, birleşen dosyada aynı icra takibine karşı borçlu------ yapmış olduğu itirazın iptalinin talep edildiği görülmektedir. ------ ---- tarihli dilekçesinde; --------- inşa edildiklerini, bu nedenle tapu alınmasının mümkün olamayacağını beyan etmektedir. --- ve teslim edilen---- bloktadır....