Akbank cevap dilekçesinde özetle: Davacının davaya konu taşınmazları alırken müvekkilinden herhangi bir kredi kullanmadığını, müvekkil banka ile davacı arasında krediden ve sair nedenden kaynaklı herhangi bir sözleşme, sebepsiz zenginleşme, taahhüt, haksız fiil ve sair borç doğuran bir hukuki ilişki bulunmadığı, dolayısıyla Tüketici Kanunu ve Borçlar Kanunu kapsamında müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının davaya konu talepleri ile müvekkili banka arasında illiyet bağı bulunmadığını, davaya konu taşınmaz üzerine müvekkili banka tarafından davalı Garanti Koza firmasına kullandırılmış olan kredilerin teminatını teşkil edecek şekilde ve tapu kaydına güvenerek hukuka uygun ipotek tesis ve tescil edildiğini ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkil tarafından bilinmediği, adi yazılı yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince müvekkil banka lehine tesis ve tescil edilen ipoteğin fekkine karar verilemeyeceği, müvekkil banka...
T2 davalılar T8 ve T5 A.Ş. aleyhine açtığı konusuz kalan tapu iptali ve tescil ve ipoteğin kaldırılması talebini içerir davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalıların davayı kabul etmeleri nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama masraflarından sorumlu tutulmalarına"dair karar verilmiştir....
Dava konut kredisinin kapatılması sonrasında kredinin teminatı ipoteğin terkini istemine ilişkindir....
(2) Tapu İptali ve tescil davaları, kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescil davası, kadastro tespitine itiraz ve tescil davaları, taşınmaza ilişkin taksim ve ortaklığın giderilmesi davası, irtifak haklarına ilişkin davalar ayni hakka ilişkin davalardır. (3) Örneğin, irtifak hakkıyla ilgili ipoteğin fekki davası, geçit hakkı davası, mülkiyet hakkıyla ilgili önalıma dayalı, muvazaaya dayalı, yolsuz tescile dayalı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası, kadastro tespitine itiraz ve tescil davası, taksim ve ortaklığın giderilmesi davası, kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi davası, kazandırıcı zamanaşımı nedeniyle tescil davası, taşınmaza el atmanın önlenmesi davası taşınmazın aynından doğan davadır."(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Üyesi Zeki Gözütok, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Üyesi Adem Albayrak, Alfabetik Medeni Usul El Kitabı syf. 1077) Yargıtay 19....
DELİLLER : Tapu kaydı, Konut satış sözlemesi ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesince "İstinafa konu ihtiyati tedbir talebi; taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tescili ve konut kredisi uyarınca bağımsız bölüme konulan ipoteğin fekki istemine ilişkin davadan kaynaklanmakta olup, uyuşmazlığa konu satışın ticari olmaması ve ipoteğin fekki isteminin davacının kullandığı konut kredisinden kaynaklanmasına göre" gerekçesiyle dosyayı Dairemize göndermiştir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesince aidiyet kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; Dava, ipoteklerin fekki ve tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2021 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu ipoteğin tapu kaydından kaldırılmamasında davalı bankanın kusurlu olduğunu, mahkemenin gerekçesinin isabetsiz olduğunu, kredi sözleşmesinde kullanılan kredinin taşınmazın tapu kaydında 1. derece 1. sıra olacağı açıkça yazılı olduğunu, önceki ipoteğin kaldırılmamasından ve davacının kredinin de tapu kaydında 2. derecede kalmasından tamamen bankanın sorumlu olduğunu, kullanılan kredi ve sonrasında tapu işlemleri sırasında banka yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyerek haksız fiili ile davacı müvekkili aleyhine işlem yapılmasına neden olduğunu ve bu nedenle müvekkilinin mağdur olduğunu tapu kaydı üzerinde T. Halk Bankası lehine 300.000,00 TL miktarlı 1. Derece ipoteğin fekkine karar verilmesi gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 22....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2014 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin şahsi temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin ve haciz şerhlerinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Konut Yapı Koop Mim. Müh. İnş. Taah. Tic. San. Ltd. Şti. kayyımı ve bir kısım dahili davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki ve haciz şerhlerinin terkini istemine ilişkindir. Davacı, davalı ... Konut Yapı Ltd....
DAVA Davacı vekili, ...Mahallesi 3086 ada 15 parselde bulunan taşınmazın alımı konusunda taşınmazın ilk maliki olan dava dışı ... ile anlaştığını, taşınmazın 160.000 TL borcu olduğunu ve konut kredisinden kaynaklı bu borç nedeniyle taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu öğrendiğini, konut kredisi borcunun tamamını 07.01.2015 tarihinde ödeyerek kapattığını, ipoteğin fek edilmesi için defaatle davalı bankaya müracaat ettiğini, bankanın cevabi yazısı ile taşınmazın ilk maliki ve borçlusu olan ...'ün ortağı olduğu İleri Kimya San. ve Tic. Ltd. Şti.'...
Dosyada bulunan ve ticari krediye ilişkin sözleşme ve tüm belgelerden dava dışı satıcının henüz konut kredisi kapanmadan bir başka ticari kredi sözleşmesine kefil olduğu, zaman içinde kefaletin miktarının arttığı, henüz bu borcun kapanmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığı yönündeki karar usul ve yasaya uygundur. Ancak, dava ipoteğin fekki talebine ilişkin olduğundan, vekalet ücretinin, ipotek bedeli üzerinden karar tarihindeki AAÜT’ ne göre nispi olarak belirlenmesi gerekirken davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalının istinaf istemi bu yönden yerinde olup mahkemece verilen kararın kaldırılması ile yeniden hüküm tesis edilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının tüm istinaf nedenlerinin reddine karar vermek gerekmiştir....