Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T8 vekili " kararın kanuna ve Yargıtay içtihatlarına aykırılık oluşturduğunu, davanın 22/A çalışmaları esnasında yapılan kadastro tespitine yönelik olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olmadığını, dava dilekçesi ve bilirkişi raporu incelendiğinde davacının davasının uygulama kadastrosuna yönelik itiraz olmadığı tesis kadastrosundan önceki duruma ilişkin mülkiyet hakkına dayalı olduğunun görüldüğünü, bilirkişi raporunun ilk sayfası incelendiğinde görüleceği üzere davacının sadece uygulama kadastrosuna değil 1993 yılında yapılan kadastro çalışmalarına da itiraz etmekte ve davalının kendisinin 2017 yılında tapuya güvenerek almış olduğu yeri talep ettiğini, davacının davası mülkiyet hakkına ilişkin olup 1993 yılında yapılan kadastro da yanlış olarak tespit ve tescil ettiğini kabul ettiğini, tesis kadastrosuna yönelik olarak açılması gereken davalarda hak düşürücü süre bulunduğunu, davacının 1993 yılından öncede söz konusu taşınmazı kendisinin kullandığını fakat kadastro ile diğer...

Davacı ... .... askı süresi içinde 101 ada 822 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı adına tespit edildiğini belirterek anılan tespitin ve tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile adına tescil istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, mülkiyete ilişkin iddialarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde yapılan yargılama üzerine 101 ada 822 sayılı parselin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraza ilişkindir....

    Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir....

      H.G.K.nun (08/06/2005 gün ve 2005/20-327 E.-377 K.) sayılı kararına göre gerçekten hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelirse de, somut olayda, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı olarak iptali istenen orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesine göre kesin hükmün gözönünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

        Yönetimi ise çekişmeli taşınmazların kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kayıtlarının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tescil ve elatmanın önlenmesi ve kal’ini istemiş, mahkemece Yönetimin davasının kısmen kabulüne, 19.07.2007 tarihli krokide 21 ada 1 parselin C (23.544 m2) bölümünün, 24 ada 10 parselin A (32.728 m2) bölümünün tapusunun iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi ve davalı-karşı davacılarca yapılan inşaatların kal'ine, karşı davacıların orman tahdidine itiraz davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Bu durumda, eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosun itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmelidir. Davanın devamı sırasında orman kadastrosunun ilan edilmemesi halinde ise davanın esasına girilmelidir. Orman kadastrosu yapma ve orman rejimi dışına çıkarma hak ve yetkisi orman kadastro komisyonlarına ait olup mahkemenin, taşınmazı 2/B’ye ayırma yani orman rejimi dışına çıkarma yetkisi bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz orman niteliği ile tapuda kayıtlı iken ... Kaymakamlığının yazılı emri üzerine cinsinin arsa olarak değiştirilmesi işlemi yok hükmündedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava, 749 ada 11 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosuna itiraz davası olmasına rağmen yargılama için gerekli tutanak ve belgeler dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle çekişmeli taşınmaz 749 ada 11 ve davacıya ait 749 ada 9 sayılı parsellere ilişkin uygulama kadastrosu ada raporu, çevresini gösterecek şekilde uygulama sonucu oluşan pafta örneği, tesis kadastrosu sonucu düzenlenen orijinal ölçü paftası ve hesap cetvelinin okunaklı ve onaylı örneğinin getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              kadastrosuna itiraz davası olmayıp, tapu iptal ve tescil davası olduğu gözönünde bulundurularak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizliğe karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

                Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “1) Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davacı ... Yönetiminin temyiz itirazına gelince; mahkemece, davacı ... Yönetiminin tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmemesi doğru görülmemiştir. Şöyle ki; orman kadastrosuna itiraz davasına bakmakla görevli kadastro mahkemesinin görevi sadece dava konusu taşınmazın orman olup olmadığını belirlemek, tapunun iptali konusunda istek varsa, iptal davasına bakma görevinin genel mahkemeye ait olması nedeniyle, görevsizliğe karar vermektir. Görevsizlik kararı, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece, tarafların isteği olmasada yargılamanın her aşamasında re'sen gözönüne alınacağı, bu sebeple, davacı ... Yönetimi davasında tapu iptali ve tescil talebinde de bulunduğuna göre, mahkemece, bu talepe ilişkin ......

                  Somut olayda da davacının 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro uygulama çalışmalarına itirazın yanında ve tapu iptali ve tescil istemininde bulunduğu anlaşıldığından mahkemece öncelikli olarak uygulama kadastrosunun usulüne uygun yapılıp yapılmadığı incelenmeli sonucuna göre tapu iptali ve tescil istemi değerlendirilmelidir. Uygulama kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

                    UYAP Entegrasyonu