Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, keşif ve uygulama yapılmadan, çekişmeli taşınmazların orman olmadığı konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğundan sözedilerek davacı ...'un açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle de yönetimin tapu iptali tescil davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı ... Yönetimi ve müdahil ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kişi yönünden 10 yıllık sürede tapuya dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz, Orman Yönetimi açısından ise, kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.11.2002 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ile 1970 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır....

    Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulması'' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde; Davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/a maddesine yapılan itirazın reddi ile, ........ mahallesi eski 2462 parsel yönünden 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanağındaki gibi 28060 ada 10 parsel sayısında ve 539,88 m2 yüzölçümünde tapuya tescil edilmek üzere tapu siciline aynen aktarılmasına; Davacı ... İdaresinin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve dahili davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Köyü Tüzel Kişiliği; tapu kaydına tutunarak Siner Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği yaklaşık 1.000 dönüm yüzölçümündeki Siner Yaylasının orman sayılmayan yerlerden olduğu, orman sınırları dışına çıkarılması ve ... olarak köy tüzel kişiliği adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır....

        Mahkemenin de gerekçesinde belirtildiği gibi, davanın varlığı, tahdidin kesinleşmesini önler ve bu durumda açılmış bulunan bu davanın orman tahdidine itiraz davasına dönüştüğünün kabulü gerekir. Orman kadastrosuna itiraz davalarında 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesi görevli olup, görev yargılamanın her aşamasında doğrudan doğruya gözetilmesi gereken kamu düzenine ilişkin bir durumdur. Ancak, orman kadastrosuna itiraz davasına bakan kadastro mahkemesince tescil kararı verilemez. Bu nedenle, mahkemece orman kadastrosuna itiraz davası yönünden ayırma kararı verilerek görevsizliğe hükmedilmesi, tescil davasının elde tutulması ve orman kadastrosuna itiraz davası sonucunun beklenmesi gerekirken, tescil istemi yönünden de görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          DELİLLER: İddia, cevap, yapılan keşif, tapu kayıt örnekleri, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

          İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eş değer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Somut olayda, davacının paylı malik olduğu 1417 ada 5 parsel sayılı taşınmazın öncesi 1492 parsel olup ilk tesis kadastrosunda tescil harici bırakılmışken Kars 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.1981 tarihli ve 1979/410 Esas, 1981/559 Karar sayılı ilamı ile hükmen tescil edilmiştir. Dava konusu 1417 ada 13 parsel sayılı taşınmaz da hükmen tescil edilmiştir....

            Mahkemece, davanın kabulü ile ...Köyü 108 ada 1640 sayılı parselde 26/10/2009 tarihli ... bilirkişi rapor ve krokisinde (A), (B) ve (C) ile işaretli toplam 15000 m2 yüzölçümlü yerin orman sayılmayan yer olarak haritasında gösterilmesine, tescille ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 1) Orman kadastrosunun iptaline ilişkin karar yönünden; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli ... fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve taşınmazın davacıların tutunduğu ... 1967 tarih 33 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır....

              Temyize konu dava 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık sürede tapu iptali ve tescil olarak açılmışsa da esasen, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 3373 Sayılı Yasa tapu kaydına dayanılarak 10 yıllık sürede orman kadastrosuna itiraz davasını açma imkanı tanımış ise de, somut olayda, davayı tapu kaydına değil, zilyetiliğe dayanmıştır. Bu durumda, davayı dinleme olanağı yoktur. 240 parselle ilgili birlikte açılan davanın tefrikine karar verildiğinden bunların birleştirilmesi, davacıların davalarının dinlenme olanağı bulunmadığından reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

                Sani 1298 tarih 17-59 numaralı tapu kayıtlarına dayanarak 23.10.1967 tarihinde orman kadastrosuna itiraz davası açmış, tapu kayıt kapsamındaki davaya konu olan taşınmazları satın aldıkları iddiasıyla ... ... ... ve ... ... davaya katılmıştır. 1989 yılında yapılan genel arazi kadastrosu çalışmasında 1967 yılında açılan, orman kadastrosuna itiraz davasına konu olan 101 ada 39 sayılı parsel ile bitişiğindeki diğer parsellerin kadastro tespit tutanakları düzenlenmiş ve bu parsel alanları hakkında 1967 yılıda açılan orman kadastrosuna itiraz davası devam etmekte olduğundan, tespit tutanakları dava dosyası ile birleştirilerek orman kadastrosuna itiraz davası ile birlikte genel arazi kadastrosuna itiraz niteliğini de kazanan davanın yargılaması yapılarak Kadastro Mahkemesinin 10.10.2001 gün ve 2001/6-48 sayılı kararı ile sonuçlandırılmış ve Yargıtay denetiminden geçerek 15.02.2002 tarihinde kesinleşmiştir....

                  Yönetimi tarafından, uygulama kadastrosundan önce genel mahkemede açılıp sonuçlanan tapu iptal ve tescil davası bulunduğu da gözönünde tutulmalıdır...” denilmektedir. .... Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesine itiraz yönünden reddine, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro uygulama tutanağındaki gibi tapu siciline aynen aktarılmasına, davacı ... Yönetiminin dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dava dilekçesindeki açıklamaya göre uygulama kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra ilk tahdidin aplikasyonu ve sınırlandırması Yargıtay 2....

                    UYAP Entegrasyonu