Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine (inançlı temlike) dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut tedavüllü tapu kayıtlarından ve resmi senetlerden de açıkça anlaşıldığı üzere davacı tapu iptali ve tescil istemine konu taşınmazların davalıdan önceki maliki olup taşınmazlar davacı tarafından davalıya tapuda devredilmiştir. Davacı eski tapu maliki olup mülkiyet hakkına ve inançlı temlike dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmaktadır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Dairemizin iş bölümünün 4. Maddesinin (d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), Hatırlatma kısmında: Mülkiyet hakkından kaynaklanan ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararların istinaf inceleme görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır."...

Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davanın aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil mi ( TMK m. 194) yoksa muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası mı ( TBK m.19) olduğu konusunda belirsizlik bulunmaktadır... hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde, davacının talebinin aile konutuna dayalı tapu iptal ve tescil davası mı (TMK m. 194), yoksa muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davası mı ( TBK m. 19) olduğu hususunda talebin açıklattırılması, yukarıda açıklanan şekilde görev hususu da düşünülerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

Kişiye karşı açması gerektiğini, Hazinenin aktif ve pasif dava sıfatının bulunmadığını, öncelikle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini gerektiğini, davacının fazlaya ilişkin talebinin hukuka uygun olmadığını, tapu iptali ve tescil davası açılmadan açılan dava rededilmeden sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak böyle bir dava açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Anayasa ve Orman Kanuna göre zilyetlik ve tapu yoluyla orman alanlarının kazanılmasının yasaklandığını, davanın reddi gerektiğini, cevap sunma, delil ibraz etme haklarının tamamı saklı kalmak üzere yukarıda belirtiği nedenlerden dolayı davanın esastan, görev ve husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/320 E. 2015/399 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı Maliye Hazinesi tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 524 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 22/03/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/416 E. 2015/209 karar sayılı kararın incelenmesinde; davacı Maliye Hazinesi tarafından iş bu dosyanın davacıları aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Karacabey İlçesi, Boğazköy mah. 1484 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği, kararın 28/03/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır. Karacabey 2....

Bununla kanun koyucu tarafından tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Saptanan somut ve hukuki olgular ile yerleşmiş içtihatlar karşısında davanın; maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanılarak açıldığı ve tapu kaydının iptali istenen kayıt malikinin bilinen kişi olduğu belirlenmiş bulunmakla ,TMK nun 594. Maddesinde mirascıların bilinememesi ve tespit edilememesi halinde mirasın istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere devlete geçeceği,yine TMK nun 501....

Hukuk Dairesi         2021/7132 E.  ,  2022/786 K."İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.04.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, muris ... adına 19.09.1985 tarihinde düzenlenen tapu tahsis belgesine dayanarak davalı adına olan 9741 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 14.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 29.03.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ...... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      Fındıkaltı mevkii 871 parsel sayılı taşınmazın 2.549,19 m² sinin kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı ve tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 22/02/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Dava konusu taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin kararların kesinleşme tarihine göre, niteliği belirlenip değer biçilmiştir. Dava konusu taşınmazların arazi niteliğinde olduğu ve buna göre gelir metoduna göre değer biçilmiş ve tazminata karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı istinaf sebepleri incelendiğinde; Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

      İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava; Sivas ili Merkez İlçesi Çayboyu Mahallesi 5574 ada 206 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında düzenlenen “...maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan...ve ölüm..” hukuki sebebine dayalı olarak TMK 713/2. fıkra gereğince açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Tapu kaydından taşınmazın 1/2 malikinin "Refik Ayaz; Ahmet oğlu" olduğu anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu