Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 3.2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün bir kısım davalılar vekilleri ve davacı Hazine vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen davalarında; çekişme konusu taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduklarını, davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, Kadastro Kanunu'nun getirdiği sınırlamalar dikkate alınmadan kadastro tespitlerinin yapıldığını, tespitlerde 11 parça taşınmaza da aynı vergi kaydının uygulandığını ileri sürerek, tapu iptali ve Hazine adına tescil istemiştir. Bir kısım davalılar, zilyetlik koşullarının oluştuğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kaydı, kadastro tutanak örnekleri, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Somut olayda davacı çekişmeli taşınmazlardan pay talebi ile mülkiyet iddiasında bulunduğuna göre davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu açıktır. Çekişmeli taşınmazlar kadastro sırasında davalılar adına tespit görmüş, tespitler 04/09/2007 tarihinde kesinleşmiş ve tapu kaydı oluşmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi hükmünde kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı açıklanmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesince, 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, askı ilanlarının 05.06.2009-06.07.2009 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek taşınmazın tapuya tescil edildiği, taşınmazın halen aynı vasıf ve yüzölçümle tapuda kayıtlı olduğu, eldeki davanın ise 18.10.2019 tarihinde açıldığı, kadastrodan öncesi haklara ve hukuki sebeplere dayanılarak kadastro tutanağının kesinleşmesinden itibaren on yıl geçtikten sonra dava açılamayacağı, tüm dosya kapsamına göre, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacılar vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Mahkemece tescil harici bırakılan yer hakkında taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının kesinleşmesinden 4 yıl sonra dava açıldığı, bu sürenin kadastrodan önceki nedene dayanarak dava açmak için makul süreyi aştığı, tespitten sonra dava tarihine kadar da 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanının niteliğine uygun düşmemektedir. Davacılar, adlarına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün tescil harici yol olarak bırakıldığı iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak dava açmıştır....