WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan 173 parsel sayılı 9.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz önce dava dışı ... adına 1971 yılında tesbit ve tescil edilmiş, tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda 1981 yılına hükmen adına tescil olunmuş, 1990 yılında da dava dışı 174 ve 2002 parsel sayılı taşınmazlarla tevhit edilerek 2080 parsel numarasını almış ve eldeki davanın açılmasından önce 2010 yılında satış nedeniyle dava dışı ... adına kaydolunmuştur. Davacılar ... ve arkadaşları kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak taşınmazın Çanakkale savaşı sırasında ölen muris ...'den kaldığını öne sürerek mirasçıları olarak adlarına tescili istemiyle ve ...'ı davalı göstermek suretiyle dava açmışlardır. Mirasçılardan ... tarafından aynı nedenle açılan dava dosya arasına birleştirilmiştir. Davacılar vekili yargılama sırasında ıslah talebinde bulunarak sehven ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı KARAR Davada; davacı, kadastro öncesi sebeplere dayanarak taşınmazın kamu orta mallarından mer'a ve dere yatağı olduğunu ileri sürdüğüne göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2 parsel sayılı 896.34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zilyedi ... tarafından satışa ilişkin belge sunulmadığından, hak kaybına neden olmamak için davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazı tespitten önce satın aldığı ve zilyet olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 101 ada 2 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Ne var ki, davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak, hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmış olup, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlara komşu taşınmazlarla ilgili olarak kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi, usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı, kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. Ayni haklar mutlak nitelikte olup yasal bir kısıtlama olmadıkça her zaman herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek 3402 sayılı Kadastro Kanununda, gerekse de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen yasal düzenleme bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; ispatlanamayan davanın reddine dair verilen 28.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.09.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 01.08.1958 tarihli “taahhüt senedi” başlıklı belgeye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....

            İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, davacı kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtığına ve dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 2006 yılından, davanın açıldığı 30/11/2019 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiğine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....

              ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası iddiasına dayalı davaları terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği kural ise de, anılan kuralın istisnası miras bırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halidir. Zira, Türk Medeni Kanununun 599. maddesi hükmü uyarınca ölüm ile mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.04.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Cevap veren davalılar, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, kaldı ki aynı konuda açılan ve kesinleşen dava bulunduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin hüküm olduğu gibi taşınmaz elbirliği mülkiyet rejimine tabi olup sözleşmenin ifası istenemeyeceğinden dava reddedilmiştir....

                  Türk hukukunda hakim tarafların bildirdikleri hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, tarafların bildirdikleri vakıaların hukuki sebebini kendiliğinden araştırır ve bulur. Bu kapsamda mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava .... Komisyon kararının iptali istemine ilişkindir. Mera komisyonu kararlarına karşı 4342 sayılı .... Kanununun 13/5 maddesi uyarınca 30 günlük sürede açılan davaların asliye hukuk mahkemesinde, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesinde açılması gerekir. Bu süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 21/2 madde uyarınca 5 yıllık süre içinde açılan davaların ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Görüldüğü üzere ...... Kanunu ve Kadastro Kanununda benzer amaçlı düzenlemeler ile dava açma süresi ile birlikte görevli mahkeme de belirlenmiştir. ..... Komisyonu Başkanlığı tarafından mera siciline yazılan taşınmazların tescili isteminde adli yargı görevlidir....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/506 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, Mahkemenin 2008/318 Esas sayılı (muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında) dosyasından davacı lehine davalılardan T3 aleyhine verilen ve kesinleşmiş durumda olan tapu iptal ve tescil kararının Tapu Müdürlüğünce tescil kayıtlarında uygulanmadığı, taşınmazın davalı T3 tarafından diğer davalıya satıldığı, T3 adına tapudaki kaydın yolsuz tescil niteliğinde olduğu, satın alan diğer davalı şirketin de iyiniyetli olmadığı gerekçeleriyle dava konusu taşınmazın davalı şirket adına olan kaydının davacının önceki davada kazandığı miras payı kadarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi ve taşınmazların üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu