ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2019/405 ESAS, 2022/103 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU: TEMYİZ Dava, kadastro sonucu tescil edilen taşınmazlar hakkında sınır ve yüzölçümünün düzeltilmesine ilişkin olmayıp dosya kapsamına ve dava dilekçesi içeriğine göre; 37 ada 76 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyan hanesinde yer alan “Yüzölçümü hatalıdır” şeklinde yazılı şerhin terkini istemine yönelik olduğuna, bu haliyle de davanın tespitten "sonraki" sebebe dayalı olarak şerhe yönelik açılmış olduğu anlaşılmış olduğuna göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 31 ve 33 parsel sayılı sırasıyla 230,82 ve 176,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve tutanakların beyanlar hanesinde ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... oğlu ... adına tespit edilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarının anlaşılması üzerine malik haneleri çizilmek suretiyle davalı hale getirilmişlerdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... - ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 314 ada ... parsel sayılı 787,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gerekçesiyle, beyanlar hanesinde taşınmazın ... ...’in kullanımında olduğu ve üzerindeki ev ve müştemilatın da kendisine ait olduğu şerhi yazılmak suretiyle arsa vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 03.....2013 tarihinde imar uygulaması sonucu 475 ada ... parsel numarası alarak ....095,... metrekare yüzölçümlü olarak tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.09.2010 gün ve 103/311 sayılı hükmün Duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava konusu taşınmazın tarafların kök miras bırakanı ...'...
Bu dava ise 14/06/2010 tarihinde açılmıştır. 4342 sayılı Yasanın 21/2 maddesi ile tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı düzenlenmiştir. Bu süre hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re’sen gözönünde tutulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera komisyonu kararının iptali isteğine ilişkindir. Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 30 günlük dava açma süresinin geçirildiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili " kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalarının tespitten önce ve sonra zilyetliğe dayanan tapu iptali ve tescil talebi olduğunu, bu nedenle de uyuşmazlığa TMK'da yazılı olan hükümlere göre bakılması gerektiğini, nitekim dilekçelerinde bildirdikleri Yargıtay kararında da bu yönde olduğunu, dava dilekçesinde de açıkça kadastronun kesinleştiği tarihten sonra da 20 yılı aşkın zamandır zilyetliğin devam ettiğinin açıkça belirtildiğini, tapulama tespitinden sonra ki devreye ait hukuki sebeplere dayanıldığında hak düşürücü sürenin uygulanmayacağını" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap, taşınmazlara ait tutanak örnekleri ile tapu kayıtları, yapılan keşif, alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava,tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 336 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...'ye devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, aksi durumda ise tüm mirasçılar adına tecile karar verilmesini istemişlerdir Davalı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları neticesinde adına tescil edildiğini, önceki tarihlerde mirasbırakan babasına, eşine ait bilezikleri borç olarak verdiğini ancak babasının borcuna karşılık ödeme yapamadığını, bu sebeple de mirasbırakanın kadastro çalışmaları sırasında taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "......
Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmez. Kanunlarımızda tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; öncelikle taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı sorulup saptanmalı, bundan sonra iddia ve savunmalar doğrultusunda yöntemince araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir....