Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak onbeş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir." Belirtilen kanun hükmünde bir yapıdan bahsedilmektedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 20. ve müteakip maddelerinde de yapı ve yapı ile ilgili esaslar düzenlenmiştir. Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istediği dava konusu taş duvarın kalıcı nitelikte bir yapı olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.07.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava harici satışa dayalı temliken tescil veya tazminat talebine ilişkindir. Davacı önceki malik ...'den dava konusu taşınmazın 525 m2 lik kısmını haricen aldığını ev yaptığını, daha sonra taşınmazın diğer davalı ...'a satıldığını, ...'ın da taşınmazın kendisine satıldığını bildiğini iddia ederek temliken tescil talebinde bulunmuştur....
Kendi malzemesi ile başkasının arsası üzerine inşaat yapan kişinin tapu iptali ve tescil talep edebilmesi için başkasının taşınmazına bir yapı yapılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı TMK'nın 725. maddesi anlamında bir yapı nedeniyle değil komşu taşınmaza taşkın olarak inşa ettiği duvardan dolayı temliken tescil istemektedir. Fen bilirkişisi raporunda B ve C harfleri ile gösterilen yapıların ise akaryakıt istasyonuna ait yapılar ve halı sahaya ait binalar olduğu, kalıcı nitelikte bir yapı niteliğinde olmadığı anlaşıldığından temliken tescile konu edilemez. Davanın belirtilen bu gerekçe ile reddi gerekirken, tarla niteliğindeki taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle reddedilmesi doğru görülmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacının harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil isteği ile TMK.nun 724. maddesi gereğince temliken tescil olarak uygulamada adlandırılan talebi harçlandırılıp dava haline getirilmemiş veya ıslah işlemi ile yine harcı da yatırılarak mevcut talebe eklenmemiştir. Bu durumda usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde tapu dışı harici satış ve TMK.nun 724. maddesi çerçevesinde inceleme yapılıp her iki isteğin de reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Davanın reddine ilişkin kararın sadece tespit davasına münhasır olduğu kabul edilmelidir. Yapılan bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca davanın reddine ilişkin hükmünün gerekçesinin belirtilen şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29.11.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal'i, birleştirilen dosya davacısı tarafından 30.10.2013 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Birleştirilen dava ise TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, asıl davanın reddine, birleştirilen tapu iptali tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Davacının açmış olduğu davada, Mahkemece TMK'nun 724. maddesine göre nitelendirme yapılarak bina değerinin arsa değerinden yüksek olduğundan bahisle temliken tescile hükmedilmiştir. Yerel Mahkeme'nin nitelendirmesi dikkate alındığında, temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne aittir. Ne var ki; anılan Daire'ce görevsizlikle dosya Dairemiz'e gönderilmiş olmakla, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulu'na gönderilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacılar vekilinin harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan incelemede; Tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, BK'nin 213 (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmayacağından ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. 3. Davacılar vekilinin temliken tescil talebi yönünden yapılan incelemede; a) Davanın koşulları davacı ... yönünden oluşmadığından, bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. b) Bilirkişi raporunda, davacı ...'un hak iddia ettiği yerde, temliken tescil talebine konu olabilecek yapı bulunmadığının bildirildiği anlaşıldığına göre, mahkemece bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. c) Davacı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.03.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, karşı davada ise temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve temliken tescil isteğine ilişkindir. Davacı-karşı davalı, ... ili... Köyü 2081 parsel sayılı taşınmazına davalının müdahalede bulunduğunu belirterek müdahalenin men'ine karar verilmesi istemiştir....
Bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının mahkemece reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından buna ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddiyle yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil ve temliken tescile ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ancak, davacı vekilinin terditli isteği olan "bedele" yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın haricen satışı geçersiz ise de, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bedelin tahsili istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TEMLİKEN TESCİL Dava, TMK'nın 724. maddesine dayalı olarak açılan (temliken tescil) tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....