Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyize konu dava 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesine göre 10 yıllık sürede tapu iptali ve tescil olarak açılmışsa da esasen, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre yapılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 3373 Sayılı Yasa tapu kaydına dayanılarak 10 yıllık sürede orman kadastrosuna itiraz davasını açma imkanı tanımış ise de, somut olayda, davayı tapu kaydına değil, zilyetiliğe dayanmıştır. Bu durumda, davayı dinleme olanağı yoktur. 240 parselle ilgili birlikte açılan davanın tefrikine karar verildiğinden bunların birleştirilmesi, davacıların davalarının dinlenme olanağı bulunmadığından reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

    Yönetiminin davasının reddine, karşı davacıların davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 parselleri içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parsellerin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ... davasının kabulü ile 228 ada 3, 4, 11 ve 12 numaralı parseller hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacılar ... ve ... ..., ... ... ve ... ......

      Ancak; davacı, orman sınırlamasına itiraz ile birlikte tapu iptali ve tescil de istediğinden ve bu tür davalara bakma görevi genel mahkemelere ait olup, kadastro mahkemesi bakamayacağına göre, mahkemece tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, verilmemesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 1. bendi kaldırılarak; bunun yerine, “1- Davacının ... İlçesi 206 ada 63 ve 64 parsellere yönelik açmış olduğu orman sınırlamasına itiraz davasının reddine, aynı parsellere yönelik tapu iptali ve tescil istemi yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili ......

        Hukuk Dairesinin 31.05.2001 gün 2001/3883-4624 sayılı bozma ilamında “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapıldığından davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkeme görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemelerinin görevli oldukları, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetileceği, bu sebeple tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosun itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmesi, ayrıca tapuda ... olarak gözüken ... ...’in ölü ise mirasçılarının davaya katılımının sağlanması" gereğine değinilmiştir....

          Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 28.05.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir....

            Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 28.05.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir....

              Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu ve dava konusu parselin belgesiz zilyetliğe dayanarak 1957 yılında kadastro tapusunun oluşturulduğu, yapılan araştırmada taşınmazın öncesinin orman toprağı niteliğinde orman sayılan yer olduğu belirlenerek birleşen dosyada karşı davacı kişilerin orman kadastrosuna itiraza ilişkin davaları reddedildiğine göre orman kadastrosunun 14.11.1999 tarihi itibariyle kesinleşmiş sayılacağı ve davacı ... Yönetiminin de bu 1999 yılında kesinleşen orman kadastrosuna göre iptal ve tescil davası açtığına göre Orman Yönetiminin kadastrodan sonraki nedene dayandığı, yasalarımızda kadastrodan sonraki nedenlere dayanarak tapu iptali ve tescil davası açılamayacağın ilişkin bir hüküm bulunmadığına, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi kadastrodan önceki nedene dayanarak iptal ve tescil istenemeyeceğini hükme bağladığına göre, usul ve yasaya da uygundur....

                açılan tapu iptali ve tescil davası olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır....

                  adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine, Orman Bakanlığı ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1744 Sayılı Yasaya göre 06.06.1981 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2004 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tespit tutanağı düzenlenmeden 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince orman olarak tapu kütüğüne aktarıldığı anlaşılmaktadır. Davalı taşınmaz hakkında, kadastro tutanağı düzenlenmemiş, sadece 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosunun tapu kütüğüne aktarılması ile yetinilmiştir. Dava tapu kaydına dayalı orman kadastrosunun iptali ile birlikte tapu iptali ve tescile ilişkin olduğundan, orman kadastrosunun kesinleştiği tarih gözönünde bulundurulduğuna hak düşürücü süre çoktan geçmiştir....

                    Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu parselin (A)=12732 m2 bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, diğer davacıların davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-davacı ... ve arkadaşları vekili ile müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık süresi içinde tapu kaydına dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 22.05.2002 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu