Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir. 2) Mahkemece,davacı ... Yönetiminin tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmemesi doğru görülmemiştir. Şöyle ki; orman kadastrosuna itiraz davasına bakmakla görevli kadastro mahkemesinin görevi sadece dava konusu taşınmazın orman olup olmadığını belirlemek, tapunun iptali konusunda istek varsa iptal davasına bakma görevinin genel mahkemeye ait olması nedeniyle görevsizliğe karar vermektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi, davalılardan Orman ve Su İşleri Bakanlığı, ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyünde 2004 yılında ilk kez yapılan ve 24/02/2011 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanununa göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B çalışması sırasında, 1974 yılında yapılan arazi kadastrosunda tespit gören 535 nolu parselinin orman kadastro komisyonu tarafından ziraat alanı olarak tesbit edildiği, ziraat alanı olarak tesbit edilen 535 parselin öncesi ve fiilî durumu orman olduğunu iddia ederek, tesbitin iptali ile taşınmazın tamamının orman vasfıyla tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır....
O halde; mahkemece, göreve ilişkin hususlar kamu düzenini ilgilendirdiğinden, yargılamanın her aşamasında resen gözetilerek, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili davasına bakmakta, orman kadastrosunun ilan tarihine kadar genel mahkemelerin görevli olduğu nedeniyle, davanın bu aşamasında görevsizlik kararı verilmeli, taraflarca süresinde görevli genel mahkemeye başvurulması durumunda, davaya genel mahkemede bakılıp sonuçlandırılmalı, genel mahkemedeki yargılama esnasında orman kadastro işlemleri ilan edildiği taktirde, dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşerek, kadastro mahkemesinin görevi başlayacağından, bu durumda, genel mahkemece, tapu iptali ve tescili istemine yönelik dava elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğundan, görevsizlik kararı verilmedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Su İşleri Bakanlığı ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 164 parsel sayılı taşınmazın ... ve ortakları adına tespit gördüğü, yörede 2004 yılında 6831 sayılı Kanununa göre ilk kez yapılan ve 24/02/2011 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması sırasında, öncesi ve fiilî durumu orman olan taşınmazın tesbitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar ... ve ...; tapu kaydına tutunarak ... Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği 8.000 m2 yüzölçümlü taşınmazın, orman kadastro komisyonunca tahdit içinde bırakıldığı, taşınmazın tahdit dışına çıkarılması ve adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ...; tapu kaydına tutunarak ... Köyünde bulunan dava dilekçesinde sınırlarını belirttiği taşınmazın orman kadastro komisyonunca tahdit içinde bırakıldığı, taşınmazın tahdit dışına çıkarılması ve adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir....
Orman kadastrosu kesinleşip taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazandıktan sonra 1998 yılında yapılan imar uygulaması sonucu 8258 ada 2 sayılı parsel 1999 yılında davacı adına tescil edilmiştir. Bu tür tapu kayıtları, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde sözü edilen "tapulu arazi" olarak kabul edilemeyeceği gibi, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarında zilyetlik iddiası ile açılan dava dinlenemez. 6831 Sayılı Orman Yasasına tabi olan taşınmazlar hakkında 3194 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre imar uygulaması yapılamaz. Anayasanın 169 ve 170. maddelerinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesine göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kamu malı niteliğinde bulunan ormanlar bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel yasalar hükümlerine tabidir....
Ancak; kadastro mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme görev ve yetkileri bulunmadığı ve davanın orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu gözönünde bulundurularak çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içine alınması ile yetinilmesi gerektiği halde, mahkemenin yetkisini aşarak tapu iptali ve tescile de karar vermesi, bunun yanında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine...
Yönetimince 29.11.2007 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açılmışsa da davalı tarafça 10 yıllık süre içerisinde Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1921 Esas sayılı dosyasında orman kadastrosuna itiraz davası açılmıştır. Orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu, temyize konu davayı etkileyebilecek nitelikte olduğundan her iki davanın birleştirilmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Anılan hususlar dikkate alınmadan karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 12/05/2016 günü oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile SAİR YÖNLERİN BU AŞAMADA İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 25.01.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....