Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, tazminat isteğine ilişkindir. Davalılar vekili, dava konusu villanın davacıya teslimi için süre öngörülmediğini, davacının dayandığı sözleşmeye göre 200.000,00 TL borcu bulunduğunu, harici olarak düzenlenen sözleşmenin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının satış sözleşmesi gereğince ediminin tamamını ifa ettiğinin kabul edilemeyeceği, davacı adına tescil şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, temlik sözleşmesinin iptali, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali tescil davasının reddine, tazminat isteğinin ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 08.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.12.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av......geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ...'...

      ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve 17.07.2010 tarihinde tescil edilmiş daha sonra kayden satış suretiyle eşit paylı olarak ... ve ...'a intikal etmiştir. Davacı ... 18.12.2013 tarihli dava dilekçesi ile, müdahalenin men'i ilamına, zilyetliğe dayanarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasını 6292 sayılı Kanun'un 6. maddesinde belirtilen süre zarfında açmadığı, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin Hazinenin 6292 sayılı Kanun uyarınca satış ile davalılara geçtiği, davacının zilyetlik hakkına dayanarak malike karşı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 238 ada 123 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline, 236 ada 190 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.10.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 13.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 3.7.2007 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, haklarında yürütülen icra takipleri nedeniyle katılamadıkları ihaleye davalının katıldığını, dava konusu 1277 parsel numaralı taşınmaza ilişkin ihale bedeli ve tüm giderlerin eşi ... tarafından karşılandığını, davalının ise sonradan mülkiyeti deretmekten kaçındığını belirterek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 19.03.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat .... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu Hamurcu Mahallesi çalışma alanında bulunan 161 ada 279 parsel sayılı 5.995,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz miras yoluyla gelen hak, paylaşma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....

              C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminat yatırılmasına ilişkin tedbir kararının hatalı olduğunu, delillerin takdirinde hataya düşüldüğünü, murisin ölümünden hemen önce yapılan işlemlerin davacı mirasçının zararınına mal kaçırmaya ya da saklı payını ortadan kaldırmaya yönelik olduğu iddiasıyla hem muris muvazaası nedenli tapu iptali hem de saklı pay nedenli tenkis talebi olduğunu, bu nedenle teminat istenememesi gerektiğini, mevcut yasal düzenlemeler ve fiili duruma göre terditli olarak açılmış davalarda en az birinin kabulünün kuvvetle muhtemel olduğunu ve davalı yanın zarara uğrama ihtimalinin yok denecek kadar zayıf olduğunu belirterek teminat istenmesine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil ve iade istemine ilişkindir....

              Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

              Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

              Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (YHGK'nun 05/03/2003 gün ve 2003/19- 152 E. - 2003/125 K.; 29/09/2010 gün ve 2010/14- 386 E. - 2010/427 K.; 15/12/2010 gün ve 2010/13- 618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. Dava, taşınmazın orman niteliğinde olması nedeni ile tapu kaydına konulan “orman” şerhinden kaynaklanan ve TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılan tazminat istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu