Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından, davalılar-birleştirilen davada davacılar aleyhine 14.08.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, maddi ve manevi tazminat, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne birletirilen davanın kabulüne dair verilen 07.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, kal, maddi ve manevi tazminat, birleştirilen dava TMK 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacının ......

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, kabul edilmemesi halinde bedel ecrimisil ve manevi tazminat isteklerine ilişkin dava sonunda, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, davacı ve davalı ...’nın istinaf istemlerinin HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak tapu iptal-tescil ve ecrimisil isteklerinin kabulüne, manevi tazminat isteğinin reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak asli müdahil yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacılar yönünden ise davalılar ... ve ...'a karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemi yönünden kusur şartı oluşmadığından dolayı davanın reddine, davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı ... mirasçıları ve davalı ... vekili, müdahil ..... mirasçıları vekili ile davalı Hazine vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; I. DAVA 1. Davacı ....., tek mirasçısı olduğu murisi ......'den alınan usulsüz vekaletname ile ve ölümünden sonra ...'e ve bilahare ...'...

        Bu somut veriler değerlendirildiğinde davacının zararının tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, icra dosyasında yapılan yanlışlık nedeni ile takibe devam ederek alacağını elde etme imkanı bulunduğu gözeltildiğinde davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin ve davanın yanlış değerlendirilerek, davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Bundan başka, mahkemece dava TMK’nın 1007. maddesine dayanarak açılan tazminat davası olarak nitelendirildiği halde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içinde gizleyenleri tazminat haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır....

          Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve dava dışı kooperatif üyesi... dışında diğer ortakların davalı kooperatife borçlarının olmadığının tespit edildiği, kooperatife borcu olan ortağın tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, tapu iptal ve tescil ile bu isteme bağlı olarak talep edilen ayıp işler bedeli, kira kaybı bedeli taleplerinin ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının sözleşme gereğince tescilini talep ettiği, 2543 Ada, 43 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlere yönelik davalılar adına tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili hakkındaki talebin reddine dair kararın davacı vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 04.06.2015 tarih ve 2014/4396 E., 2015/4265 K. sayılı ilamı ile, bodrum kattaki 1 ve 2 numaralı bağımsız bölümlerin, sözleşme ve eklerinde belirlenen özellik ve nitelikleri ile emsalleri de göz önünde bulundurularak, dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin mahallinde yapılacak keşif sonucu uzman bilirkişiye hesaplattırılarak “birlikte ifa” kuralı gereğince yüklenici tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmesi, depo etmesi halinde, yüklenicinin edimini ifa etmiş sayılacağı ve tapu iptali ve tescil talebinde bulunmaya hak kazanacağı gözetilerek, dava konusu 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin yüklenici adına tesciline karar verilmesi, aksi takdirde ise tapu...

              Mahkemece, davacı tarafın ıslah dilekçesini verdiği tarih itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle maddi tazminat talebi yönünden ıslah ile arttırılan miktarın zamanaşımı nedeniyle reddiyle 50.000 TL maddi, 20.000,00 TL de manevi tazminat açısından kısmen kabul kararı verilmiştir. Dosya kapsamından; müteahhit olan davacının, davalıların murisi ...’in arsasını 1996 yılında noterde yapılan sözleşme ile satın aldığı, sözleşme tarihinden yaklaşık 7 yıl kadar sonra 2003 yılında ...’in vasisi tarafından satışa konu arsa hakkında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/449 esas sayılı dosyası ile davacı ... aleyhine "ehliyetsizlik ve gabin" hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemenin 2005/432 esas, 2006/12 karar sayılı kararı ile davacının tapudaki işlem tarihinde hukuki ehliyete sahip olduğu gerekçesiyle kanıtlanamayan davanın reddine karar verildiği, bu kararın Yargıtay 1....

                Davanın esası hakkında yapılan hukuki değerlendirmede, tapu kaydına güvenerek işlem yapan davalının tasarrufun iptali davasını açmakta hukuki yararı olduğu, taşınmazın tekrar el değiştirmesini önlemek ve davayı kazansa bile kararın infazının sonuçsuz kalmasını engellemek amacıyla ihtiyati tedbir ve İİK 281/2 hükmüne göre ihtiyati haciz talep etmekte de hukuki yararı bulunduğu, bu kararın esasen İİK madde 257 kapsamında ihtiyati haciz kararı olmayıp İİK 281/2 kapsamında tasarrufun iptali davalarına özgü ihtiyati haciz kararı olduğu ve infazının da sadece taşınmaz tescil kaydına devri önleyici kayıt konmak şeklinde yapıldığı, ihtiyati haciz kararı davalı tarafından kati hacze çevrilmek suretiyle davacının malvarlığının haczedilmesi gibi bir durumun da sözkonusu olmadığı, sadece tapu müdürlüğüne yazılan yazıyla tescil kaydına tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz uygulandığı, taşınmazın tapu devri öncesi kaydında yer alan ve davalı dışında başka bir bankaya (TEB) olan ipotek borcu yükünü malik...

                  Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, tahkikat aşamasında ileri sürülen iddiaların hiçbirinin mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, bilirkişi raporu alınmadan davanın reddedildiğini, dava dosyasında sunulan delillerin dikkate alınmadan aleyhe hüküm kurulduğunu, daha önce protokole konu tapu iptali ve tescil davasından feragat etmeleri nedeniyle mahkemenin eldeki davayı reddettiğini, halbuki İstanbul Tüketici mahkemesince açılan davanın konusunun tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, tapu iptali ve tescil davasından feragat edilmesinin sebebinin, şirket yetkililerinin iflas tehdidi ile ödeme yapmaktan imtina etmelerinin olduğunu, yerel mahkemenin bu hususu karıştırarak kira alacağına ilişkin maddi tazminat taleplerinin hukuka aykırı olarak reddetmesinin yerinde olmadığını, verilen bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin protokol hükümlerine uymayarak protokolün hükümsüz kalmasına neden olduğunu, ayrıca söz konusu...

                  Mahkemece yapılan satışların muvazaalı olması nedeniyle davanın kabulüne ve davacı tarafa haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6098 sayılı BK.nın 19.( 818 sayılı BK.nın 18)maddesi uyarınca açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı taraf dava konusu taşınmazların murisleri olan ...'i öldüren ve bu nedenle aleyhine tazminat davası açtıkları ... ... tarafından alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak davalı ...'a satıldığını öne sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ... ... adına tapuya tescil edilmesini talep ederek davalı ... aleyhinde dava açmıştır. Davacı davayı yalnız taşınmazları satın alan ...'a yöneltmiştir. Ancak satış işleminin diğer bir anlatımla tapu kaydının iptaline karar verilmesi halinde iptalin doğuracağı sonuçlardan taşınmazları satan kişinin de hukuku ihlale uğrayacaktır. Bu durumda taşınmazları satan ... ...'...

                    UYAP Entegrasyonu