adına tescil edildiği, 1954 yılında yapılan kadastro çalışmalarında, dava konusu 3621 parselin kök tapu kaydı 218 parsel sayılı taşınmazın, komşu 216 parsel sayılı taşınmazla mükerrerlik arzedecek şekilde kadastrosunun yapıldığı, mükerrer kadastro nedeniyle dava konusu parselin içinde bulunduğu 12 adet parselin kadastro paftasına tersim edilmediği, bu nedenle imar uygulamasına tabi tutulmadığı, uyuşmazlığın kadastro işlemlerinden kaynaklandığı belirtilerek bedele hükmedilmişse de; dava konusu yere ilişkin mükerrer tapu kaydı nedeniyle açılmış bir tapu iptal ve tescil davası bulunmadığından ve tapu kaydı halen ayakta olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru değildir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1957 yılında yapılan kadastro çalışması sırasında tescil harici bırakılan dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın 1993 yılında 2981 Sayılı Yasanın 10/b maddesi gereğince yapılan çalışma sonucunda davalıların miras bırakanı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa 2981 Sayılı Yasanın İmar Affı Yasası olduğunu, 400 m² sınırını aşar nitelikte üzerinde yapı bulunmayan taşınmaz yönünden senetsizden kazanım sağlanamayacağını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davaya bir savunma getirmemişlerdir....
Asıl dava dosyasında davacı T1 ve birleşen 2016/283 esas sayılı dava dosyasında davacı Salih Yurtbaş vekili 30.07.2015 tarihinde Tapu Müdürlüğünü hasım göstererek, birleşen 2016/232 esas sayılı dava dosyasında davacılar T12 ve T19 vekili 21.08.2015 tarihinde Kadastro Müdürlüğü, T1, Salih Yurtbaş ve Ahmet İşcan'ı hasım göstererek mükerrer olan kayıtların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir. Mahkemece Tapu Müdürlüğünün dava ehliyetinin bulunmadığı, davanın Hazineye yöneltilmesi gerektiği gerekçesi ile Hazine davaya dahil ettirilmiştir. Mahkemece, asıl dava ve birleşen 2016/283 Esas, 2016/232 Esas sayılı davaların kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş ise de verilen karar ve kurulan hüküm usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmamaktadır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22.maddesine göre mükerrer kadastronun iptali iddiasına dayalı mülkiyet ihtilafından kaynaklanmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, davacı ... ve müşterekleri ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılıp 15.02.2008 tarihinde idari yoldan ... adına tapuya tescil edilen 635 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ...'ın davasının reddine, davacı ... ve müştereklerinin davasının ise kabulüne, çekişmeli 635 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ......
Mahkemece dava dilekçesindeki ve hükmüne uyulan Yargıtay kararındaki açıklamalar dikkate alınarak ve çekişmeli parselin idari yoldan Hazine adına tescil edilen 3289 sayılı parselden ifraz edilen 3749 sayılı parsel olduğu gözetilerek, sadece ... Beldesi 3749 sayılı parsele ait mükerrer tapu kaydının iptaline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile 3749 sayılı parsel davalı belediye adına mükerrer kayıt edildiğinden mükerrer kaydın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1981 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre yapılıp 28.03.1996 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık mükerrer tapu nedeniyle muarazanın giderilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun .../2-a maddesine göre yapılan yenileme kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Çekişmeli taşınmazın Kadastro Mahkemesinde dava konusu olduğu gözetilmeden davacılar A… …. Ü… …. ve 6 müştereği vekilinin, 11.1.1999 tarihli dava dilekçesi Asliye Hukuk Mahkemesinde Hazine aleyhine açtıkları tespitin iptali ve tescil davası, 13.5.2003 tarihli görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; çekişmeli taşınmaz ile Kadastro Mahkemesinin 1994/58 esas sayılı dosyasında çekişmeli olan taşınmazın aynı taşınmaz olması ve görülen davanın karara bağlanıp kesinleşmesi nedeniyle mükerrer olan bu davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafıdan temyiz edilmiştir. Mahkemece 448 ada 2 numaralı parselin kadastro mahkemesinin 1994/58 sayılı dosyası ile karara bağlanmış bulunması nedeni ile mükerrer açılan bu davanın reddine karar verilmiş isede yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli olmadığı gibi değerlendirmede dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....
Dosya kapsamından; Mahkemece dava konusu parsellerin oluşumuna dair belgeler, tapu kayıtları, paftalar getirtilerek taşınmaz başında teknik bilirkişiler katılımı ile yapılan keşif neticesinde ibraz edilen teknik bilirkişi Erdoğan Özel tarafından düzenlenen 27.10.2020 tarihli raporda; Gözebaşı Köyünde 26.04.1974 yılında yapılan tesis kadastrosunda dava konusu 4908 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanın tescil harici taşlık alan olarak, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden sayıldığı, daha sonra 1757 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Kanunu kapsamında 68 nolu Toprak Tevzi Komisyonu tarafından 03.11.1975 tarihli krokide mera olarak işaretlenen bu alanın kadastro paftasına işlenmediği ve Tapu Müdürlüğünde tescil ettirilmediği, Kadastro Müdürlüğündeki paftalarda tescil harici gözüken ve Tapu Müdürlüğünde de tescil edilmemiş bu alanın, Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğünün 05.02.2004 tarihli Değişiklik Beyannamesinde tescil harici olarak görünen bu alanda yeni bir parsel oluşturularak...
Eylül Mahallesi 73 ada 4 parsele mükerrer yazıldığından tapu kaydının iptaline, davacıların iptal edilen kısmın adlarına tesciline yönelik taleplerinin reddine karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; davacı ... vekili ve davacı ... (mülga Spor Genel Müdürlüğü) vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur. Dava, 3402 sayılı Kanun'un 22/1. maddesi kapsamında düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan, mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır....