Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tecil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, tereke miras bırakanın ölümü ile intikal edeceğinden ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olacaklarından, bu tür isteklerde dava hakkı murisin ölümüyle ortaya çıkar. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi hükmünde öngörülen hak düşürücü sürenin uygulanmasında da murisin ölüm tarihi büyük önem taşır....

    O halde, birleşen 2005/372 esas sayılı davada, davacıların iptal ve tescil isteklerine dayanak yaptıkları harici satış senedi 14.12.1971 tarihli olduğuna, tapu kaydının iptali istenen taşınmazın kadastro tutanağının 1959 yılında düzenlenmiş bulunduğuna göre, bu tarihten sonraki senede dayalı açılan davanın kadastro sonrası nedene dayandığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı açıktır. Öyleyse, mahkemece, kadastro sonrası nedene dayalı olarak açılan davanın esasının incelenmesi gerektiği diğer taraftan; birleşen 2012/85 esas sayılı davada, davacılar, murisleri tarafından paydaşı olduğu taşınmazın satışına dair düzenlenen senedin sahteliğini ileri sürmekte hukuki yararlarının bulunduğu, dolayısıyla senedin iptalini isteyebileceklerinde kuşku yoktur....

      DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava konusu oğlu ölü ... adına kayıtlı bulunan 1252 ve 1254 parsel sayılı taşınmazlar hakkında vekil edeni lehine TMK 713. maddesinde belirtilen kazanma koşullarının gerçekleştiğini açıklayarak taşınmazların tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiş, birleşen 2009/476 Esas sayılı dosyada da yine oğlu ... adına kayıtlı bulunan 1253 parsel sayılı taşınmaz hakkında aynı hukuki nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, uyulan bozma ilamı neticesinde, kayıt ... oğlu ...'...

        itirazlarına gelince; mahkemece, davacı tarafından kadastro tespitinden önceki sebeple makul süre geçtikten sonra dava açıldığı ve kadastro tespitinden sonra da davacının 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini doldurmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Öncesi Nedene Dayalı Tapu İptali ve Tescil İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayanılarak açılan kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro tespitinden sonra 13.05.1996 ve 05.05.2015 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih, 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                    Kadastro Kanunu'nun 15/1. maddesinde "Tapulu taşınmazların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların ise, 14. madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi yahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur" hükmüne yer verilmiş olup, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davalarında taksim olgusunun kanıtlanması halinde, taşınmazın bu taksime uygun şekilde tesciline karar verilmesi gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu