Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK’nın 684. ve 718. maddelerine göre, bir taşınmaz üzerinde yapılan temelli nitelikli yapılar ile kalıcı olarak dikilen ağaçlar o taşınmazın ayrılmaz parçası olur ve mülkiyeti o taşınmazın mülkiyetine bağlı kalır. Bu genel kuralın yasadan kaynaklanan istisnalarından biri TMK'nın 724. maddesinde düzenlenen kendi levazımı ile başkasının taşınmazına inşaat(yapı) yapılması, diğeri de TMK'nın 725. maddesinde düzenlenen taşkın inşaat halidir. Olayımızda TMK’nın 724. maddesinde düzenlenen hal söz konusu olup, TMK’nın 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVACI- : HAZİNE DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Edremit 1.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.7.2009 gün ve 353-515 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı karşı davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- İlgisi yönünden; daha önce verilen Daire kararının gereklerinin yerine getirilmediği görülmekle; 530 parsel sayılı taşınmazına ilişkin mülkiyet durumunu gösterir tedavüllü çap (tapu) kaydının ilk tesisinden itibaren dayanak belgeleri ile birlikte ilgilisinden temini ile evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise inanç sözleşmesi nedenine dayanarak davacının maliki olduğu 17 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalının çekişmeli taşınmaz bölümüne yaptığı haksız elatmasının giderilmesine ve taşınmazdan davalının tahliyesine, ecrimisil isteminin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’nin davacı ve karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Belirtildiği üzere karşı davada, inanç sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise yapı değerinin tahsili talebinde bulunulmuştur. Davalı ve karşı davacının dayanağı olan 06.09.1988 tarihli adi yazılı düzenlenen sözleşme bir inanç sözleşmesi değilse de tapuya kayıtlı bir taşınmazın haricen satımına ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı temliken tescil istemine ilişkindir. Davalılardan ... ve ..., davayı kabul etmiş, diğer davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davacı ve bir kısım davalılar temyiz etmiştir. 1-Türk Medeni Kanununun 684. ve 718.maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

        Dava taşınmazın aynına ilişkin tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinden ibaret olup dava dilekçesinde dava değeri 10.000,00 TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden 1/4 peşin harç yatırılmak suretiyle dava açılmıştır. iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, dava değerinin ve buna bağlı olarak alınacak harcın tapu iptali ve tescil davasına konu taşınmazın dava tarihindeki değerinden ibaret olduğu kuşkusuzdur. Davanın açılması harca tabi usulü bir işlemdir. Davanın açılması nedeniyle alınacak yargı harçlarının türü, ödeme yeri, zamanı ve usulü 492 sayılı Harçlar Kanunu 27 ve devamı maddeleri İle bağlı tarifede gösterilmiştir....

        Kadastro Mahkemesinin 26.04.2000 tarih 1999/1-2000/4 sayılı kararı ile Hazine adına tescil edildiğini, tescil hükmü ile birlikte kendileri tarafından yapılan binaların 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi uyarınca kütüğün beyanlar hanesine şerh edildiğini, ne var ki, davalı Hazinenin binaları yıkmak üzere muaraza çıkardığını, haksız yaratılan muarazanın giderilmesini istemiştir. Davalı Hazine 1361 parselin kayıt maliki olduğunu, davacıların İdare Mahkemesinde açtıkları davanın reddedildiğini, bu davanın da İdare Mahkemesinde açılması gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Gerçekten; 55357 m2 yüzölçümündeki 1361 parselin Kadastro Mahkemesi hükmüyle Hazine adına tescil edildiği, kütüğün beyanlar hanesine «1 ve 2 numaralı binalar müştereken ... ... ve ... ..., 3 numaralı bina ... ...’a, 4 numaralı bina ... ...’ya, 5 numaralı bina ... ...’ya, 6 numaralı bina ... ...’a, 7 numaralı bina ... ...’a aittir» şerhinin yazıldığı görülmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2011 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 724 ve 725. maddeleri gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı adına kayıtlı ... m2 arsa cinsli ... parsel sayılı taşınmazın ... m2'lik kısmını 1998 yılında davalıdan haricen satın ve teslim alıp üzerine ev, çoban evi, samanlık, fırın ve kümes inşaat ettiğini beyanla Türk Medeni Kanununun 724 ve 725 maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil istemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/10 E. - 2009/98 K. sayılı dosyasında; davacı ... tarafından davalı Hazine ve Çalkaya belediyesi hakkında davaya konu 1168 nolu adaya isabet eden taşınmaz ile ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemece talebin reddedildiği, gerekçeli kararda Hazineye ait olan taşınmazda bina yapan davacının iyiniyetli olmadığının belirtildiği ve iş bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davacının iyi niyetli olmadığı, kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olmuştur. Öyle ise mahkemece; somut olayda davacının kötü niyetli olduğu kabul edilerek, Hazine aleyhine asgari levazım bedeline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davalı Hazine yönünden davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 06.12.2011 gün ve 119/183 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., dava dışı 1814 parselde paydaştır. Bu parselin kadastro tutanağı 03.03.1983 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, bu parselin doğu sınırının kadastro çalışmaları sırasında hatalı yerden geçirildiğini, zeminde hendek ve geçit bulunduğunu, bunun araştırılması gerektiğini açıklayarak, taşınmazına komşu olan 1810 parsel sayılı taşınmazdan bir kısım yerin tapu kaydının iptali ve adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Sözü edilen dava konusu 1810 parselde tapulama yoluyla 31.03.1983 tarihinde kesinleşmiştir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişilerin 15/10/2015 havale tarihli raporlarında 1-A, 3-C, 5-E, 7-G, 8-H harfleri ile gösterilen ve yüzölçümleri belirtilen kısımların 1501 ve 1493 parsellerden tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına bahçe, ev ve odunluk vasfı ile tesciline, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir. TMK’nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nın 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....

                  UYAP Entegrasyonu