Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/ taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Somut olaya gelince; davacı eldeki davayı 26.11.2013 tarihinde açmış olup dava konusu 5718 parselin tamamı 6292 sayılı Kanun uyarınca 23.07.2013 tarihinde davalı ...’ya satılarak tapuda adına tescil edilmiştir....

    ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 08.06.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 15.01.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ...'a satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., 03.10.2016 tarihinde taşınmazın 5.000,00 m2 kısmının kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış, 05.11.2019 tarihli dilekçe ile de, taşınmazın tapu kaydının ve davalı lehine oluşturulan kullanıma ilişkin şerhin iptali ile lehine kullanıcı şerhi verilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve iş bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Uyarınca Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescil İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında Bursa 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kullanım kadastrosu sırasında Nilüfer İlçesi Hasanağa mahallesi çalışma alanında bulunan 4173 parsel sayılı 45.060,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1975 yılından beri ...'...

        tapuda kayıtlı bulunduğu; dolayısıyla tarafların, adlarına eşit payla kullanıcı tespiti yapılan kişiler olup, davacı tarafından taşınmazın tamamının kendisinin kullanımında olduğu iddiasıyla tapu kaydının yarı payı yönünden davalıya yapılan satışın yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve adına tescili istenilmekteyse de yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere bu tür davaların Hazine tarafından satış gerçekleşmeden önceki tarihte ve Hazine hasım gösterilerek açılabileceği, 6292 sayılı Kanun gereği satış işleminden sonra kayıt malikine karşı tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gibi, taşınmazın davalı tarafından yapılan başvuru üzerine davacı idarece yürütülen işlemler sonucunda davalıya satılarak tapuda devrinin yapıldığı ve gerek bu başvuru sırasında ve gerekse sonrasındaki tescil aşamasına kadar geçen süreçte davalının idareyi yanıltıcı bir işlem ya da eyleminin bulunduğu da iddia ve ispat edilmemiş olup, bu nedenle de tapu kaydının...

        ." şerhi yazılarak Hazine adına tesbit ve tescil edilmiş, 2015 yılında 6292 sayılı yasayla davalı T3'a satılıp davalı adına tescil edilmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, taşınmazda mülkiyet hakkı sahibi Hazine’nin dava tarihinden önce 14.04.2014 tarihinde taşınmazı, 6292 ... Kanun hükümlerine istinaden davalı ...'a sattığı ve taşınmazın davalı adına tescil edildiği, davacının kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakkına dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazine’den satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptal ve tescil davası davası açmasının mümkün olmadığı, yeni malike karşı zilyetlik iddiasının ileri sürülemeyeceği gibi 6292 ... Kanun gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı ve yine davalının bu yeri muris ... Karakaş'a satıp ......

          ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak Hazine adına tespit ve 01.07.2010 tarihinde tescil edildikten sonra 19.07.2013 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince ...'a satılarak bu kişi adına tapuda kayden intikal ettirilmiştir. Davacı ..., 20.03.2017 tarihinde, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kendi kullanımında olduğunu ileri sürerek bu kısma yönelik olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4....

            İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, Danıştay Sekizinci Dairesinin 05/11/2020 tarih ve E:2018/537, K:2020/4868 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyulduğu belirtilerek;dava konusu taşınmazı satış vaadi sözleşmesiyle satın alarak adına tescil ettiren ...' dan taşınmazı satın alan S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinin, mülkiyet hakkını hiçbir zaman elde edemediği, adına oluşturulan tapu kaydının usulüne uygun olarak oluşturulmuş ve hukuken geçerli bir kayıt olmadığı, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi adına yapılan tescilin, kadastro çalışmaları sonrası ... ve ... nolu parsellerin orman sınırları içine alınması işlemine karşı yapılan itiraz üzerine açılan davada Üsküdar Kadastro Mahkemesi'nce S.S. ......

              Dava dilekçesi içeriğine, iddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre davacı, 2014 yılında 6292 sayılı yasa uyarınca yapılan satış işleminden sonraki bir tarihte davalıdan tapuya kayıtlı taşınmazın harici senetle satın alımına dayanmış olup, satın aldığı bir kısım taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : 6292 Sayılı Kanun Gereğince Yapılan Satış Sonucu Oluşan Tapu Kaydının İptali Ve Tescil, Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Kullanım kadastrosu sonucu, Çekmeköy İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 888 parsel sayılı 3.845,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 247224/384577 payı 6292 sayılı Kanun uyarınca 30.12.2013 tarihinde ...'e satılarak bu kişi adına kayden intikal ettirilmiş, daha sonra 17.1.2014 tarihinde ise bu pay satış nedeni ile ... adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve müşterekleri, 07.02.2014 tarihinde taşınmazın kullanım hakkının ...'...

                UYAP Entegrasyonu