HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-GAİPLİK-İRAT KAYDI Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, gaiplik, irat kaydı davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin verilen mahkeme kararına karşı Hazine tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince, kayyımın ölü olan kayıt maliki için atandığı, TMK′nin 588. maddesindeki koşulların oluşmadığı, TMK′nin 501. maddesine yönelik olarak açılmış bir dava da bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddedilerek verilen karar davacı Hazine tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; Türk Medeni Kanunu′nun 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik, tapu iptali-tescil ve irat kaydı isteklerine ilişkindir....
Bu nedenle, 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Bu zararlardan da TMK 1007. Maddesi gereği Devlet (T6) sorumlu olduğundan, davalı vekilinin zarardan sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporunun hatalı olduğuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ELMADAĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2015 NUMARASI : 2013/303-2015/172 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava TMK.' nun miras hukuku (TMK.3.Kitap) hükümlerinden kaynaklanan TMK.' nın 501.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,22.6.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın esasına girilmeden süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı idarenin herhangi bir kusuru yada haksız işlemi bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılmadığını, itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava TMK 1007 ye dayalı tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği istinafa davacı vekilinin geldiği görülmüştür. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.06.2011 gün ve 586/467 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, davalı Hazine adına kayıtlı bulunan 1955 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 25 yıl önce davacılar tarafından satın alındığını, her bir davacının satın almış olduğu yere bina inşa ettiğini, taşınmaz üzerinde bulunan yapıların ve ağaçların değerinin zemin değerinden açıkça fazla olduğunu, davacılardan ...'...
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
İstinaf Nedenleri Davalı Hazine vekili, eldeki davanın tapu iptali ve tescil davası olup bu nedenle davanın davalı idare yönünden husumet nedeniyle reddi gerektiğini, kaldı ki dava TMK m. 1007 gereğince açılmış bir tazminat davasının olmadığını, kaldı ki husumetin Tapu Müdürlüğüne yöneltilemeyeceğini, TMK m.1007 gereğince açılacak tazminat davalarının davalısının Hazine olup, yine davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, kadastro tespitinin 11.01.1990 yılında kesinleştiğini, bu olayların yaşanması sonrası, davaya konu 263 ada 6 no.lu parsel sayılı taşınmaza karşılık olarak davalıların miktar ve bedel olarak daha yüksek değerdeki 222 ada 2 no.lu parseli davacılardan Fatih'e devrettiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir....
Bu nedenle, 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Bu zararlardan da TMK 1007. Maddesi gereği Devlet (Maliye Hazinesi) sorumlu olduğundan, davalı Maliye Hazinesi vekilinin zarardan sorumlu olmadıklarına yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin bilirkişi raporunun hatalı olduğuna yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....