Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17/11/2020 gün ve 2016/18794 Esas, 2020/7411 Karar sayılı ilamı ile düzelterek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; Beyoğlu 1....

      Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davacı vekilinin dava konusu taşınmazın 1972 yılında köy senedi ile müvekkiline zilyetliğinin devredildiğini iddia ettiği, bahsettiği olaylardan tescil talebinin TMK'nun 713.maddeye dayandığı, taşınmazın tapuya kayıtlı olduğu ve tapu maliklerinin ve mirasçılarının sağ olup taşınmaz 20 yıl içinde intikal gördüğünden esasen TMK'nun 713.maddesindeki hiçbir hükme dayanarak davacının tescil talep edemeyeceği, eski malik ... ile yaptığı satış vaadi sözleşmesi adi surette olup buna dayanak da davalıya karşı tescil talebinde bulunamayacağı, hukuki sebep olarak ileri sürdüğü İİK 277-280 maddeler dayalı olarak iptal davası açamayacağı, zira ortada başlatılmış bir icra takibi ve alacaklıdan kötüniyetle mal kaçırmamak isteyen borçlu sözkonusu olmadığı,yine davacının dayandığı Borçlar Kanununun 96. maddesine de dayanak tapu iptalinin olanaksız olduğu davacının davasının hiçbir geçerli hukuki dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 09.03.2010 gün ve 2010/1889 - 2535 sayılı ilamiyle süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.04.2001 günlü adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiş, Dairemizce yapılan incelemede mahkeme kararı yasal süre geçtikten sonra temyiz edildiğinden bahisle davacının süresinde olmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. ......

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/305 Esas KARAR NO : 2023/774 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/10/2015 KARAR TARİHİ : 11/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının ......

            Mahkemece, yanlar arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tarafların gerçek iradelerini yansıtmadığından muvazaa sebebi ile geçersiz olduğunu belirterek sözleşmenin iptaline, 2005/269 Esas sayılı dosyada açılan davanın kısmen kabulü ile 2482 parsele ait tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline, 300.000 ve 100.000 Amerikan Doları bedelli senetler nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, cezai şartın tahsili istemiyle davalı-davacı ... tarafından açılan karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı-davalı ... ve davalı-davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, olmadığı takdirde davalıya devri yapılan taşınmazın mülkiyetinin iadesi, sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerin iptali, menfi tespit ve cezai şart olarak belirlenen bedelin tahsili isteğine ilişkindir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-İTİRAZIN İPTALİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada tapu iptal-tescil isteğinin reddine, terditli talep olan tazminat isteğinin kısmen kabulüne, birleştirilen itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiş, asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... vekilinin istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı/birleştirilen davada davalı ... ve asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün rapor okundu, düşüncesi alındı....

                HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-İTİRAZIN İPTALİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat, itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece asıl davada tapu iptal-tescil isteğinin reddine, terditli talep olan tazminat isteğinin kısmen kabulüne, birleştirilen itirazın iptali davasının ise reddine karar verilmiş, asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... vekilinin istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hüküm ortadan kaldırılarak asıl ve birleştirilen davanın reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davada davacı/birleştirilen davada davalı ... ve asıl davada davalı/birleştirilen davada davacı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün rapor okundu, düşüncesi alındı....

                  bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın...

                  bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın...

                  UYAP Entegrasyonu