Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ''Dava, davalı T1 adına kayıtlı taşınmazın iptali ile davalı T5 adına tescili ve davacı Pınar Yıldız'a oturma hakkı tesis edilmesine yöneliktir....
Dolayısıyla davacının, ilgili lehine irtifak hakkı tesis edilmesi durumunda kesin tahsisin de gerçekleşmiş olacağı, bu nedenle, iptali istenilen düzenleme ile "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" koşulunun aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir....
Dolayısıyla davacının, ilgili lehine irtifak hakkı tesis edilmesi durumunda kesin tahsisin de gerçekleşmiş olacağı, bu nedenle, iptali istenilen düzenleme ile "kesin tahsis işlemlerinin idare nezdinde halen geçerliliğini koruması ve iptal edilmemiş olması" koşulunun aranmasında hukuka uyarlık bulunmadığı yolundaki iddiası yerinde görülmemiştir....
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı; Kamulaştırma Kanunu’nun 38. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile iptal edilmiş ve 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Kanun ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’na eklenen geçici 6. maddesi ile kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği bina vergisine konu gayrimenkulün tapu kayıtları, yapı kullanma izni ve üst hakkı sözleşmesine göre malikinin … Belediye Başkanlığı olduğu, taşınmaz üzerinde davacı ortak girişim lehine 29 yıl süreli üst hakkı tesis edildiği, dosyada davacı adına intifa hakkı tesis edildiğine dair bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, her ne kadar davalı idare tarafından, bir üst hakkına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin üst hakkı sahibine ait olacağı ve bina vergisi mükellefi olacağı iddia edilmekte ise de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile üst hakkı sahibine tanınan bu imkandan hareketle emlak vergisi uygulamasında üst hakkı sahibinin malik konumuna alınarak mükellef olarak kabul edilmesi halinde, binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa bunlara malik gibi tasarruf edenleri mükellef olarak belirleyen 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi...
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 10.04.2003 gün 2002/112-2003/30 sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu karar 04.11.2003 gün ve 25279 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak kesinleşmiştir....
davacının ihtiyati haciz tesis edilen tapudaki hissesinin 15.04.2011 tarih 7117 yevmiye numaralı senette taşınmazı geri alım hakkı tesis edilmek kaydı ile devrettiği ve davalılardan ..., ... ile ....Kooperatifi arasındaki eser sözleşmesinin geriye dönük bütün sonuçları ile feshettiği ve fesih şartlarının da davacı lehine hukuka uygun olarak gerçekleştiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, 2 parsel numaralı taşınmazdaki davalı S....adına kayıtlı 820/1913 hissenin 215/1913'lük kısmının iptaline ve iptal edilen kısmın davalılar .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MEN'İ MÜDAHALE Yargıtaya Geliş Tarihi: 08/07/2021 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil talebi ile birlikte çekişmeli taşınmazın zemininde yol olarak kullanılan bölümü ile üzerinde su arkının yer aldığı kısma davalı tarafça yapılan müdahalenin men'i isteğinde bulunmuş, Mahkemece önceki tarihli karar ile tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, öte yandan davacı yararına teknik bilirkişi raporunda belirlenen güzergahtan geçit hakkı tesisine karar verilmiş olup; davalı yanın temyizi üzerine Dairece tapu iptali ve tescil istemine ilişkin kabul kararının isabetli olduğu, men'i müdahale isteği yönünden ise talepten başkaca bir şeye hükmedilerek geçit hakkı tesis edildiği, bu suretle talebin aşıldığı gerekçesiyle kararın bozulmasına hükmedilmiştir....
Davacı idarenin tapu iptal ve tescil davasına dayanak yaptığı 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanun’un 38.maddesi Anayasa Mahkemesi’nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile iptal edilmiştir. Öte yandan 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı yasa ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununa eklenen geçici 6. Maddesi ile ; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 04.11.1983 tarihinden önce fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, İdarenin Kamulaştırma Kanununun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
Davaya konu teşkil ed köyü parselde arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde ve pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1- Dava konusu taşınmaz üzerindeki fen raporunda 41,93 metrekare olduğu belirtilen pilon yerinin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tapuya kayıt ve tesciline, üzerinden elektrik hattı geçen 2.280,36 metrekarelik kısımda da davacı idare adına irtifak hakkı tesis ve tesciline karar verilmesi gerekirken, infaza elverişli olmayan şekilde genel olarak irtifak hakkı tesis edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Davalılara irtifak ve pilon bedeli karşılığı olarak ödenmek üzere dosya kapsamındaki havale tarihi olmayan 25.12.2014 tarihli ek raporda belirlenen 4076,40 TL davacı vekiline depo ettirilmesine rağmen, 09.12.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen 3706,58 TL için hüküm kurularak aradaki fark olan 369,82 TL nin...