Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince, hükmü temyiz eden davalı ... 4034 ada 20 ve 23 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt malikidir. Tesis edilen geçit hakkı 20 parselin sınırları içinde yer almakta olup 20 ve 23 parseli bölmektedir....

    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya " geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da " geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemeyen dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmasıdır....

        Somut olaya gelince; davacı vekilinin dava dilekçesinde Antalya ili Gazipaşa İlçesi Korubaşı Mahallesi 114 ada 13 parsel ve aynı yer 115 ada 4 parsel lehine geçit hakkı tesisi talebinde bulunduğu, yerel mahkemece 14/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 3 nolu güzergah geçit hakkı tesisine uygun olarak kabul edilip, davanın reddine karar verilmiş ise de geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “Kesintisizlik ilkesi” denilir. Mahkemece uygun güzergah olarak da kabul edilen 3 nolu seçeneğin lehine geçit hakkı tesisi istenen 115 ada 4 nolu parseli genel yola bağladığı ancak lehine geçit hakkı istenen 114 ada 13 parseli genel yola bağlamadığı görülmektedir....

        İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davanın kabulü ile, davalı ve dahili davalılara ait Isparta ili, Merkez ilçesi, Çünür Mah., 119 Ada, 31 Parselden (dosyamızda yer alan 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporuna ekle krokide geçit hakkı güzergahı olarak gösterilen 153,37 m2'lik kısmının) davacıya ait aynı yer 119 Ada 26 Parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine, davacı tarafça depo edilen 9.118,50 TL'lik geçit hakkı bedelinin davalı ve dahili davalılara tapudaki payları oranında ödenmesine karar verilmiştir....

        Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

          Bu durumda aleyhine geçit hakkı tesisi için alternatif geçit güzergahı olarak belirlenen taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları getirtilerek dava taraf olmayan tapu malikleri davaya dahil edilmek suretiyle, davaya cevaplarını ve delillerini bildirmeleri için imkan sağlanması tüm delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacıya ait 339 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ancak verilen hükümde hangi taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesis edildiği belirtilmeyerek bilirkişi raporunda A-B-C-D harfleri ile gösterilen 1 nolu alternatiften geçit hakkı tesisine karar verildiği yazılıdır....

          Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

            Geçit hakkı tesisine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemeyen dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir. Somut olaya gelince; aleyhine geçit kurulan 104 ve 105 parsel sayılı taşınmazların malikleri davada davalı olarak yer almamıştır....

              Bir an için 116 parsel maliki T1 tarafından açılan davanın diğer malike ait 38 parselden ayrı olarak bir değerlendirme yapılması halinde geçit hakkı tesis edilecek güzergah neresi olacaktır? sorusu karşımıza çıkacaktır. Keza 38 parsel için geçit hakkı tesis edilmesi halinde 38 parsel lehine tesis edilecek güzergah neresi olacaktır ve bedeli ne olacaktır? Davacıların ayrı ayrı kişiler olması nedeniyle iki ayrı dava açılması gerekirken kolaya kaçılarak tek dava ile iki parsel lehine geçit hakkı tesisi talebi ve bu talebe göre değerlendirme kanaatimizce yanlış olmuştur. Bir an için öncesinde 38 parsel lehine 39 parselden geçit hakkı tesis edilmiş olduğunu düşünsek sonradan diğer parsel için tesis edilecek geçit hakkın da aynı yerden geçirmek zorunda kalacağız. Zira yol olarak ayrılmak terkin ile geçit hakkı tesisi farklı şeylerdir....

              UYAP Entegrasyonu