İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "... dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, Belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....
HUKUK DAİRESİ Dava, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmaz hakkında davacı Hazine tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerle ilgili tapu iptali ve terkin ayrıca bu yer üzerindeki bir kısım yapılarla ilgili elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa'nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre, kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz....
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 767 parsel sayılı taşınmazın 04/01/2006 tarihli fen bilirkişisinin raporuna göre kırmızı renkle gösterilen 8,46 m2'lik yerin tapu kaydının iptali ile kumsal olarak terkinine ve bu kısım üzerindeki binanın kal'ine, aynı parsel üzerindeki iskelenin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından kal' ine, bilirkişi raporunda belirtilen taş duvar olarak gösterilen kısmın tapu sınırları dışında kaldığından davalının tecavüzünün menine ve bu kısmında kal' ine, raporda yeşil renkle gösterilen 13,59 m2'lik yerin tescil harici olduğu anlaşıldığından bu kısma yönelik davalının müdahalesinin menine ve beton sahanın kal' ine, raporda kahverengi ile gösterilen 19,90 m2'lik sonradan iskeleye ilave edilmiş kısmın tapu kaydı içerisinde olduğu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, bu kısmın tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 329/1 parselin kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile kıyı olarak terkini ve kıyı kenar çizgisi dışında kalan ve davalı tarafından elatılan kısmada elatmasının önlenmesi ve kal'ine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda ... Valiliğince ... Gölü kıyı kenar çizgisi tespit çalışması yapıldığını ve tespit edilen kıyı çizgisinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 14.3.2011 tarihinde onandığını, dava konusu taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak, taşınmazın kıyı içinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile terkinine, davalının elatmasının önlenmesine ve taşınmaz üzerindeki binaların ve ağaçların kal’ine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerindeki binanın inşa tarihindeki kıyı-kenar çizgisi tespit edilmeden karar verildiğini, zira kıyı-kenar hattı daha önce 10 metre olarak belirlenmiş iken daha sonra 30 metreye çıkarıldığını, ilerleyen yıllarda daha da yükseltilebileceğini, bu durumun mülkiyet hakkı ve kazanılmış hakka aykırı olduğunu, taşınmazı satın aldığında kıyı-kenar ihtilafı bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin, elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Anayasa’nın "Kıyılardan yararlanma" başlıklı 43 üncü maddesi; 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 9 uncu maddeleri; 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı. 3. Değerlendirme 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2012 NUMARASI : 2012/402-2012/494 Davacı Hazine tarafından; çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalan bölümüne yönelik tapu iptali ve terkin ile elatmanın önlenmesi ve kal istemiyle dava açıldığı, önceki günlü hükmün Yargıtay 1. Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik olarak bozulmuş olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bilindiği üzere, 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun kıyı kenar çizgisini belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddeleri, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamı dışında bırakılmış; anılan kanun maddesinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.l997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine"işaret edilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....