Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesi tarafından ... ilçe merkezinde ve ... Gölü kıyı kenar çizgisi içerisinde kıyıların izinsiz doldurulması suretiyle elde edilen arazilerde davalı tarafından yapılan bina ve tesislerin kâl’ine, davalının bu yerlere el atmasının önlenmesine ve kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede idarece belirlenen kıyı kenar çizgisine ilişkin işlemlerden dolayı tebligat yapılmadığını, bu nedenle kesinleştirme işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu yerin kıyıdan oldukça uzak bir bölgede bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI ......

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "... dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, Belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....

    DAVA TARİHİ : 04.09.2015 HÜKÜM : Kabul Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin el atmamın önlenmesi ve yıkım davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı Hazine vekili, ... ... kıyı kenar çizgisi içerisinde ......

      HUKUK DAİRESİ Dava, kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmaz hakkında davacı Hazine tarafından açılan el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olmakla; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 30.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 767 parsel sayılı taşınmazın 04/01/2006 tarihli fen bilirkişisinin raporuna göre kırmızı renkle gösterilen 8,46 m2'lik yerin tapu kaydının iptali ile kumsal olarak terkinine ve bu kısım üzerindeki binanın kal'ine, aynı parsel üzerindeki iskelenin kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından kal' ine, bilirkişi raporunda belirtilen taş duvar olarak gösterilen kısmın tapu sınırları dışında kaldığından davalının tecavüzünün menine ve bu kısmında kal' ine, raporda yeşil renkle gösterilen 13,59 m2'lik yerin tescil harici olduğu anlaşıldığından bu kısma yönelik davalının müdahalesinin menine ve beton sahanın kal' ine, raporda kahverengi ile gösterilen 19,90 m2'lik sonradan iskeleye ilave edilmiş kısmın tapu kaydı içerisinde olduğu ve kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunduğu anlaşılmakla, bu kısmın tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 329/1 parselin kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmının tapusunun iptali ile kıyı olarak terkini ve kıyı kenar çizgisi dışında kalan ve davalı tarafından elatılan kısmada elatmasının önlenmesi ve kal'ine karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda ... Valiliğince ... Gölü kıyı kenar çizgisi tespit çalışması yapıldığını ve tespit edilen kıyı çizgisinin Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından 14.3.2011 tarihinde onandığını, dava konusu taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını açıklayarak, taşınmazın kıyı içinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile terkinine, davalının elatmasının önlenmesine ve taşınmaz üzerindeki binaların ve ağaçların kal’ine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ Mahkemece, "Somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....

              Bilindiği üzere, 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun kıyı kenar çizgisini belirleme yöntemine ilişkin 5 ve 9.maddeleri, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı kapsamı dışında bırakılmış; anılan kanun maddesinin uygulanmasına yorum getiren ve görülmekte olan davalarda dikkate alınması zorunlu bulunan 28.11.l997 gün ve 5/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararın da "kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisi belirlenmesi görevinin adli yargıya ait olduğuna; ancak 362l sayılı Kıyı Kanunu'nun 9.maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisi belirlenmiş ve yazılı bildirime rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idare tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından saptanması gerektiğine"işaret edilmiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde," dava konusu taşınmazın halen davacı üzerine kayıtlı olduğu, mahkememizce yapılan keşif neticesinde fen bilirkişisinden alınan rapor, belediye cevabi yazısı ve kıyı kenar çizgisi tespit komisyonunca onaylı koordinatlara göre dava konusu taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının anlaşıldığı, kıyı kenar çizgisini gösterir haritanın dosyaya getirtildiği, kıyı kenar çizgisinin kesinleştiği, fen bilirkişisince kesinleşen kıyı kenar haritası ile davaya konu parselin çakıştırılarak duraksamaya yer vermeyecek biçimde çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespitinin yapıldığı, bu alana kamulaştırmasız olarak el atıldığı, yukarıda bahsi geçen 20....

                UYAP Entegrasyonu