Somut olaya gelince; dava konusu .. parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutanağının incelenmesinde; temyize konu ..., ... paylarının Şubat 956 tarih ... sıra no ve Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kayıtlarına istinaden 29.08.1964 tarihinde anılan kişiler adına tespit gördüğü ve 19.01.1987 tarihinde tapuya tescil edildiği, tapulama çalışmaları sırasında uygulanan Haziran 945 tarih ... sıra nolu tapu kaydının bir kısım paylarının Hacışırahbil kızı Mürvet ve Hayriye adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tapu kaydına, tapulama tutanağındaki açıklamalara ve dayanak tapu kaydına göre; kayıt malikleri ..., ..., tapu kütüğündeki bilgilerden kim olduğu anlaşılan ve bilinen kişiler olup, davacı lehine TMK'nun 713/2 maddesinde yazılı ''maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan'' hukuki sebebine dayalı kazanma koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır....
- Öte yandan, Ocak 1954 tarihli ve 88 sıra numaralı tapu kaydı incelendiğinde geldisinin 1953 tarih ve 360 numaralı tapu kaydı olduğunun belirtildiği, ancak 1953 tarih ve 360 numaralı tapu kaydı incelendiğinde ise gittisi olarak Ocak 1954 tarihli ve 93 numaralı tapu kaydının yazılı olduğu, yine Ocak 1954 tarihli ve 88 sıra numaralı tapu kaydında malik ... ise de, gittisi olan 1341 parsel sayılı taşınmaz malikinin ... oğlu ... olduğu, 1341 parselin kadastro tutanağında dayanağının Ocak 1954 tarihli ve 88 sıra numaralı tapu kaydı olduğu ve bu kayıttaki malikin anılan kişi olduğu belirtilmek suretiyle tespitin yapıldığı, bu suretle kayıtlar arasında çelişkiler bulunduğu da anlaşılmaktadır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapu kaydına dayalı ortak sınır uyuşmazlığıdır. Bu tür uyuşmazlıklarda tapu kayıt kapsamlarının kesin olarak belirlenmesi, tapu kaydı hukuki değerini koruyor ve haritası da fenni sıhhate haiz ise uyuşmazlığın haritaya göre çözümlenmesi gereklidir. Harita, teknik sıhhate haiz değil ve zemine uygun düşmüyorsa tapu kaydındaki miktarlara ve sınırlara itibar edilmesi zorunludur. Tapu kaydı sahipleri arasındaki anlaşmanın içeriğinin kesin olarak saptanması halinde tarafları bağlayacağı da kuşkusuzdur. Somut olayda tarafların dayanağı olan tapu kayıtları aynı kökten, K.Sani 1935 tarih 130 numaralı kayıttan gelmekte olup 1955 tarihinde Hazine’nin temlik ve ifrazı ile oluşmuştur. 07.11.1955 tarih 33 numaralı tapu kaydı 132 ada 91 sayılı parsele, 07.11.1955 tarih 31 numaralı tapu kaydı 132 ada 93 sayılı parsele, 07.11.1955 tarih 32 numaralı tapu kaydı davacı tarafa ait olan 132 ada 92 sayılı parsele uygulanmıştır....
Ayrıca davacıya ait tapu kaydının tesis tarihi 10.03.1936, davalılara ait tapu kaydının tesis tarihi ise 21.03.1936 olduğuna göre, davacının dayandığı tapu kaydının daha eski tarihli olması nedeniyle, davacının tutunduğu tapu kaydının miktarı itibariyle geçerli olacağı kuşkusuzdur. Ancak, davacının dayandığı tapu kaydı miktarından daha az olarak, 4100 metrekare yüzölçümlü komşu 161 parsele revizyon görmüştür....
adına ayrılmış, 3324 parsel de miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 673 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2515 nolu belirtmelik parseli 3275 ve 3276 parsellere ifraz edilmiş, 3275 nolu parsel Züleyha Gökbulak adına ayrılmış, 3276 parselde miktar fazlası olarak 2.1.1964 tarih ve 674 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlanmıştır. 2512 nolu belirtmelik parseli ise uygulanan 1936 tahrir yıllı 869 tahrir nolu vergi kaydı nedeniyle Şükrü koçak adına ayrılmıştır. Davacı Hazine'nin dayanağını oluşturan tapu kaydı 3324 nolu tevzi parseli için oluşturulan 2.1.1964 tarih 673 sıra nolu tapu kaydıdır. Davalının dayanağı olan tapu kaydı kaydı ise 3323 nolu tevzi parseline revizyon gören tapu kaydı kaydının en son tedavül kaydıdır....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davalıya ait tapu kapsamında kaldığı, Hazineye ait tapu kaydının ise taşınmazın bir bölümüne uyduğu, tapu tesisinden itibaren geriye doğru davalı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup, değerlendirme de dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalarda 28.06.1962 tarihli belirtmelik tutanağının 562 parseli için 25.06.1953 tarih ve 111 sıra numaralı tapu kaydı uygulanarak ve miktar fazlası bulunduğu belirtilerek bu parselin 1147 ve 1148 nolu parsellere ifraz edildiği, 1147 parselin tapu kaydı miktarı olarak ... adına belirlendiği, daha sonra kayden satış yolu ile davalı tarafa geçtiği, 1148 sayılı parselin ise miktar fazlası olarak 27.12.1962 tarih ve 473 sıra numaralı tapu kaydı ile Hazine adına tapuya bağlandığı ve Hazinenin de bu tapu kaydına dayanarak dava açtığı anlaşılmaktadır....
Davacı tarafın dayandığı 1 ve 8 sıra numaralı tapu kayıtlarının dosya arasında bulunan tedavül kayıtları incelendiğinde, ... adına kayıtlı bulunan söz konusu tapu kayıtlarının aynı kökten geldiği, 09.05.1989 tarihinde ise tapu kayıtlarında ............
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Kadastro sonucu, tapu kaydı nedeniyle, çekişmeli Derindere Köyü 107 ada 72 parsel sayılı 5.663,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ..., 107 ada 74 parsel sayılı 10.397,73 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....
kroki düzenlettirilmeli, tapu kayıtlarının uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmelidir....
Dosya içinde bulunan tapu kayıtlarının geldi ve gitti tapu kayıt numaraları arasında farklılıklar olduğu gibi, tüm kayıtlar tesislerinden itibaren bütün tedavülleri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığından da getirtilerek yöntemince uygulanıp kapsamları belirlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle davacı ve davalıların dayanaklarını oluşturan tüm tapu kayıtları tesislerinden itibaren bütün tedavülleri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı ile yerel Tapu Sicil Müdürlüğünden ayrı ayrı dosya içine getirtilmelidir. Bu şekilde getirtilecek tapu kayıtları incelenerek yarı paylara ilişkin davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı ile davalıların dayanaklarını oluşturan kayıtların aynı tapu kaydının yarı paya ilişkin tedavülleri mi, yoksa ayrı tapu kayıtlarının tedavülleri mi olduğu belirlenmelidir....