Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/438 E. - 2010/468 K. sayılı ilamıyla davacı adına tapuda kayıtlı 103 ada 38 (eski 128) parselin tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği, temyiz edilmeksizin 29.03.2011 tarihinde kesinleştiği, 27.04.2011 tarihinde hükmen orman niteliği ile Hazine adına tescil işleminin yapıldığı, eldeki davanın ise 07.11.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur....
tapu kaydının iptali ile, taşınmazın iptal edilen kısmının davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyle olunca, mahkemece yukarıda değinilen ilkeler gözetilmeksizin soyut ifadelerle gerekçe gösterilmeden davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulü ile tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, karar bu kere Dairece; “davacı ...'nin elinden vekâletnamenin hile ile alındığı ve vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak 18.000.-TL değerine olan taşınmazı 2.000.-TL bedelle satarak davacının zararlandırıldığı;kaldı ki bu bedelin bile ödenmediği saptandığına göre tapu iptal ve tescil davasının kabulü gerekir....
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; Devlet ormanları özel mülkiyete konu olamayacak ise de, genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenerek tapu kütüğünün gerçek kişiler adına oluşturulduğu, bu şekilde tapu sicili hatalı olarak tutulduğundan, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının tazmininin gerektiği açıktır. Tapusu iptal edilen taşınmazın arazi niteliğinde olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi olan 2012 yılı resmî rakamları esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/574 E sayılı dosyası davacısı Fatma Feriha GÖKSU adına tesciline karar verildiğini, söz konusu tapu iptal ve tescil kararının Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/574 E ve 2017/392 K sayılı dosyasından verilen ret kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1084 E ve 2021/959 K sayılı kararı ile kaldırılıp tapu iptal tescil kararı verilmesi suretiyle tesis edildiğini, BAM nin tapu iptal ve tescil kararı hakkında taraflarınca iadei muhakeme yoluna başvurulmuş olup bu talebe ilişkin dava Büyükçekmece 1....
Öte yandan, davalının sözkonusu taşınmazdaki bu yerlerin, amaç dışı kullanıldığı bu nedenle 2981 sayılı yasanın 13.maddesine göre hak sahibi olamayacağı; davalı adına düzenlenen tapu tahsis belgesinin aynı nedenle hazine tarafından iptal edilmesine ilişkin işlemin iptaliyle davalı tarafından idare mahkemesine dava açılmamış ve işlem kesinleşmiştir. Davalıya yapılan tahsise ilişkin tahsis belgesinin iptal edilmesi ile hukuki işlemin dayanağı kalmamıştır. 2981 Sayılı Yasada tahsisin şartları belirtilmiş, 10/b maddesinde “hak sahibi olmadığı halde tapu verilen kişilerin tapuları re’sen iptal edilir.” hükmü ile tahsis kararının iptal edileceği hükme bağlanmıştır. İşte, olayımızda da sözü edilen yasal prosüdür işletilmiş ancak taşınmazın davalı tarafından 3.kişiye satıldığı anlaşılmıştır. Davalı taşınmazı üçüncü kişiye satmış olmakla satış bedeli kadar zenginleşmiştir....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, birleşen dava ise 2859 sayılı Yasadan kaynaklı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından davanın reddine, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen tapu iptal ve tescil davasının davacıları .... ve ....tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünde 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece tapu iptal ve tescil talebinini reddine, taşınmazın rayiç değerinin davalı ...'tan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescile karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Dava; davacı ile davalı yüklenici arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, kabul edilmemesi halinde taşınmaz bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; karar davacı tarafından tapu iptal ve tescil talebinin reddine yönelik verilen hüküm bakımından da temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi ve yükleniciye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemine ilişkin olup, tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....