"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından tapu iptal ve tescil davası yönünden; davalı ... tarafından ise tapu iptal ve tescil davası ile aile konutu şerhi davasına ilişkin vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle mahkemece bozma öncesi 07.05.2015 tarihli ilk hükümde aile konutu şerhi davasının reddine karar verilmiş olduğu, davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu, tapu iptal ve tescil davası yönünden ise görevsizlik kararı verilmiş ve hükmün sadece tapu iptal tescil davası yönünden temyiz edilmiş olduğu görülmüş, taraflarca aile konutu şerhi davasına yönelik hüküm temyiz edilmeyerek...
-TL maddi tazminatın, tapu iptal kararının kesinleştiği 10/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Kooperatif ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Tazminat isteğine dayanak ... mahallesi, 247 ada 6 parsel sayılı 249,32 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “arsa” vasfıyla davacı kooperatif adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil istemli dava nedeniyle .... 3....
K.. tarafından 30.12.2011 tarihinde mirasbırakanın kızı olan davalıya satış suretiyle temlik edildiği, temyiz incelemesinin konusunu oluşturan davada; davacılar anılan temlikin mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetinin bulunmadığı dönemde gerçekleştirildiği, muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğu iddialarını ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Bunun yanında tapu iptal ve tescil davasında mecburi dava arkadaşı konumunda olan davalı ... ile davalı ... yönünden davanın birlikte yürütülmesi de yasal zorunluluktur. Bu kapsamda davacı tarafından tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davalarına ilişkin tarafların iddia ve savunmaları kapsamında tüm delilleri toplanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....
Medeni Kanununun 713/2.maddesi uyarınca tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminin kabulüne, tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm tapu iptal tescil davasının davacısı tarafından temyiz edilmiştir Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Mahkemenin nitelendirmesinde talebin tapu iptal ve tescil isteyene yönelik olup ortaklığa ilişkin bir talebin bulunmadığı, bu haliyle davanın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal -tescil olmadığı takdirde tazminat istemi olduğu belirtilmiştir. Buna göre uyuşmazlık inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal tescil -alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece; tapu kayıtlarının bedelsiz iptal edilemeyeceği, tapusu iptal edilen taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 78.475,00.-TL tazminat bedelinden 5.000,00.-TL'sinin dava tarihinden, 73.475,00.-TL'sinin ıslah tarihi olan 25.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 2003 yılında yapılan kadastro sırasında 108 ada 22 parsel sayılı 5.768,27 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapu kayıtları uygulanarak fındık bahçesi niteliği ile davacı ... adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra Hazine tarafından açılan, ......
Dava; kadastrodan önceki hukuki sebebe dayalı satın alma yoluyla tapu iptal ve tescil, ayrıca tapu malikinin ölüm nedenine dayalı TMK 713/2 de tarif edilen olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebep yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince mahkemece hak düşürücü süreden verilen karar doğru olduğu gibi tapulu taşınmazların haricen satışı doğru olmadığından satın alma olgusuna dayalı tapu iptal ve tescil isteğinin de reddine karar verilmiş olması doğrudur. Ancak davacı taraf dava dilekçesinde tapu malikinin öldüğünü belirtmek suretiyle tapu iptal tescil isteğinde de bulunmuş olmakla TMK md. 713/2 ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava 2859 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, kadastro tutanaklarının kesinleşmesi nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı ve davada herhangi bir tapu kaydına dayanılmadığı anlaşılmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 23.1.1998 günlü kararı ile kadastrodan önceki nedenlere ve tapu kaydına dayanarak genel kadastro ile oluşan tapu kaydının Asliye Hukuk Mahkemelerinden verilen iptal ve tescili ile ilgili kararların temyiz incelemesi görevinin Dairemize verildiği, ancak 2859 sayılı Yasa ile ilgili tutanakların kesinleşmesi halinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davalarında temyiz inceleme görevinin Dairemize ait bulunduğu; yönünde herhangi bir yasa maddesi ve kararın bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait bulunduğu ancak 1....
TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Mahkemece dava konusu tapunun iptal tarihi de dikkate alınarak bilirkişi kurulu tarafından emsal karşılaştırmasına göre m2 birim fiyat belirlenerek, iptal edilen tapunun değeri 1.887.701,25 TL olarak tespit edilmiş ve bu değer üzerinden karar verilmiştir....