WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, ... tarafından kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu iptal ve tescili istemine ilişkin olarak açılmış olup, mahkemece de davanın tapu iptal ve tescili yönünden reddine karar verildiği anlaşılmakla, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 20.01.2017 tarih ve 2017/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucu; her ne kadar davacı Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından doğan zararın tazminini talep etmiş ise de davacı tapu siciline güvenerek üçüncü şahıstan satın almış olduğu dava konusu taşınmaz kadastro işlemi ile yayla vasfında olduğu halde vatandaşlar adına tescil görerek tapu kaydı oluşturulduğu, daha sonra bu taşınmazların Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31/01/2001 tarih 2000/8-1836 Esas - 2001/13 sayılı kararı ile yayla niteliğinde olduğuna hükmedildiği, bunun üzerine Hazine tarafından tapu iptal tescil davaları açılarak taşınmazların tapu kaydının iptal edildiği ve yayla vasfı ile özel sicile kaydedildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin verilen tapu iptal kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, tüm bu sürecin tamamen hukuk kuralları çerçevesinde ve hukuka uygun olarak gerçekleştiği, yayla niteliğinde bulunan taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesi sureti ile zarara uğradığını iddia etmenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM,ECRİMİSİL,İPTAL-TESCİL Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tapu iptal ve tescil istemli karşı davanın yapılan yargılaması sonunda yerel mahkemece asıl ve birleşen davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, yıkım isteğinin reddine, karşı davada ise tapu iptal ve tescil isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ... Genel Müdürlüğü ve karşı davacı ... Kooperatifi vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ......’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.  ...

        -KARAR- Dava; tapu iptal ve kayıt terkini isteğine ilişkin olup, yerel mahkemece kurulan hükmün temyizi üzerine; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı davanın reddinin doğru olduğu, ancak 6099 sayılı yasa hükümleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulduğu ve mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olduğu görülmektedir. Gerçekten de; işin esası bakımından 5841 sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve 23.7.2011 tarihinde de resmi gazetede yayımlanarak iptal hükmü yürürlüğe girmiştir....

          Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla, sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği -dolu pafta sistemi- genel ilke ile bağdaşmaz....

            Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

              Mahkemece, idare mahkemesinin iptal kararından sonra belediyesince iptal kararı doğrultusunda Belediye tarafından işlem tesis edilmeden davalılar adına kayıtlı tapunun iptal edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....

                İdare Mahkemesinin, 2003/1004 Esas, 2005/366 Karar sayılı ilamı ile iptal edilip, iptal kararının kesinleştiğini ileri sürerek; imar parsellerinin tapu kaydının iptali ile kadastral parsele dönülmek suretiyle davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptal ve tescil davası sonucunda yerel mahkemece kısmen kabulüne ilişkin verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve terekeye iade isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile satış işleminin iptaline dair verilen karar Dairece"... Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez....

                    Mahkemece, davanın kabulü ile idare mahkemesinin iptal kararı nedeniyle 266 ada 3 ve 271 ada 2 sayılı imar parsellerinin tapu kaydının iptaliyle imar uygulaması öncesi kök parsele ihyasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri 'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Öte yandan; tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt maliklerine karşı açılır....

                      UYAP Entegrasyonu