WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2013 NUMARASI : 2012/270-2013/55 Taraflar arasındaki kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine, dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın, davacının taraf sıfat yokluğu nedeniyle (husumet) reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 13/02/2013 NUMARASI : 2012/269-2013/54 Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın, davacının taraf sıfat yokluğu nedeniyle (husumet) reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

      Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

      HUKUK DAİRESİ Dava, kesinleşmiş mahkeme kararı ile lehine tapu iptal- tescil kararı verilen taşınmazın kayıt maliki davalı tarafından diğer davalılara muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal- tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince davalılar arasındaki temliki tasarrufu mutlak muvazaa nedeniyle geçersiz olduğu kabul edilerek davacı lehine tapu iptal- tescil kararı verilmiş, aynı yöndeki gerekçe ile istinaf başvurusu bölge adliye mahkemesince reddedilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        Hukuk Dairesi Dava, taşınmaz satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Her ne kadar, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’nun 13.07.2020 tarih, 2020/512 Esas, 2020/531 Karar sayılı ilamı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de, maddi hatanın giderilerek görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

          . - 2009/40 K. sayılı ilâmıyla ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan 1084 parsel sayılı 428,87 m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazlarının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile adına tescil edildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 08.04.2009 tarihinde kesinleştiğini, yine ... tarafından açılan dava sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.07.2007 gün 2006/163 E. - 2007/260 K. sayılı ilâmıyla ... ilçesi, ... mevkiinde bulunan 4973 parsel sayılı 348.90 m2 yüzölçümlü arsa cinsli taşınmazlarının tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile adına tescil edildiğini, kararın temyiz incelemesinden geçerek 31.03.2008 tarihinde kesinleştiğini, tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde orman şerhi bulunmadığını, tapu kaydına güvenerek taşınmazları satın aldıklarını, tapu sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklı gerçek zararlarının karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup 5.000.-TL tazminat istemiyle dava açmışlardır....

            Ancak, gerçek zararın, tapu iptal kararlarının kesinleştiği tarih itibariyle net zirai gelir metoduna göre hesaplanması zorunlu iken, mahkemece dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirmeye göre hüküm kurulması doğru değildir....

              Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

              Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. I. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....

              UYAP Entegrasyonu