Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve karşılık dava olarak tapu iptal ve tescil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K ARAR - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve karşılık dava ise tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece idarenin açmış olduğu tapu iptal ve tescil istemine ilikin davanın kabulüne, ....'in açtığı kamulaştırmasız el atma davasının bedele ilişkin kısmın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesi doğrudur....
Mahkemece davacıların dayandığı eski tarihli tapu kayıtlarının da söz konusu Asliye Hukuk Mahkemesi kararı ile iptal edildiği kabul edilmiş ise de; söz konusu Asliye Hukuk Mahkemesinin 1974/239 esas sayılı ilamı ile davalı tarafa ait olan ve geldisi Şubat 325 tarihli tapulara giden tapular ile Hazine tapusu mükerrer kabul edilerek şahısların tapusu daha eski tarihli bulunduğundan Hazinenin nizalı parsele uygulanan 2.1.1964 tarih ve 750 sıra numaralı tapu kaydı ile 1964 tarih ve 751, 752, 776 ve 777 sıra numaralı tapu kayıtları iptal edilmiş, davacıların dayandığı eski tarihli tapular iptal edilmemiştir....
-TL maddi tazminatın, tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 18/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından, tazminat isteğine dayanak ... köyü (mahallesi), 5518 ada 8 parsel sayılı 503,24 m² yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda “Arsa” vasfıyla davacılar ve dava dışı Döne Tonga ve Hazine adına hisseli olarak kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli dava nedeniyle ...2....
Davalılar ... vekili, veraset ilamının doğru olduğunu, hatalı olduğu iddia edilen veraset ilamının iptal ettirilmesinden sonra tapu iptal ve tescil davası açılabileceğini, davalı ..., 1973 yılında alınan veraset ilamının hatalı olduğu farkedilip 1978 yılında alınan veraset ilamına göre işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ön inceleme duruşmasında, veraset ilamları arasındaki çelişki giderildikten sonra tapu iptal ve tescil davasının açılması gerektiği, bu hali ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açılmasında davacıların hukuki yararlarının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelemeyi tespit ederek uygulanacak kanun hükmünü bulup tatbik etmek hakime aittir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/435 Esas 2011/461 Karar sayılı ilamıyla orman vasfında olduğundan bahisle tapusunun iptal edilerek orman vasfıyla hazine adına tescil edildiği, ilgili kararın 14/06/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.05.2014 gün ve 309/325 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-karşı davalı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile iptal tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuş, karşı davanın reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ... vekili, asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle tapu iptal tescil isteğinde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile tapu iptal-tescil mümkün olmadığı takdirde alacağa hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı-karşı davalı ... tarafından açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 46.120,10-TL katılma alacağının davalı-karşı davacı ...'...
Diğer yandan, mevcut bir tapu kaydı iptal edilmediği sürece, tapu kaydı kural olarak kayıt malikine mülkiyet hakkına dayalı tam bir koruma ve tekel hakkı sağlar(TMK m.683).Bu nedenlerle iptal/terkin kararı kesinleşmeden davalının tapu kaydının(mülkiyet hakkının) kendisine sağladığı korumaya dayalı olarak taşınmazı kullanmaya devam etmesi hakkı olduğu gibi, aynı nedenle üzerindeki muhtesatın yıkımına da karar verilemez.Öyleyse, mahkemece iptal/terkin kararı verilebilir; ancak bu karar kesinleşmeden el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı da verilemez. En azından yıkım talebi hakkındaki davanın tapu iptal/terkin davasından ayrılmasına karar verilip, tapu iptal tescil davasının sonucunun bekletici sorun (HMK.m.167,165/1) yapılması düşünülmelidir....
Mahallesi 193 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yörede 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini, davalı gerçek kişinin el atmasının önlenmesini istemiş, Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkin, Kadastro Mahkemesinin 18.02.1992 ... ve 1993/4-1 sayılı kararının bulunduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı şirketin İsmetpaşa Mahallesi 193 ada 9 sayılı parsele el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından orman olarak tescile karar verilmemesi ve tapu kaydı üzerindeki şerhlerin silinmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....
in muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açma haklarının bulunduğu,eldeki davada davacı sıfatı taşımayan anılan kişiler lehine hüküm kurulamayacağı gerekçesi ile yargılamanın yenilenmesi isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve feri müdahil vekilince süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Duruşma isteği değerden reddedildi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hasımsız alınan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/228-495 E.K. sayılı mirasçılık belgesinin tapu iptal ve tescil davasının davacıları (eldeki davanın davalıları) ...'...
-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle tahsilini istemiştir. Davalı Hazine, orman tahdidinin Orman Yönetimi tarafından yapıldığı ve bu işlem nedeniyle davacının tapusunun iptaline karar verilmiş olması nedeniyle husumetin Orman Yönetimine yöneltilmesi gerektiği, zamanaşımı süresinin geçtiği, zarar ile iptal işlemi arasında illiyet bağı olmadığı, istenilen miktarın fahiş olduğu gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 58.186,00.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....