Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli davaların pay oranında açılmasına olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmasında usûle aykırı bir yön bulunmamaktadır. Somut olaya gelince, davacıların kendisi gibi mirasçı konumunda olan davalıya husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açması mümkündür. Hâl böyle olunca, işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davalının da mirasçı konumunda olduğu gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir....
TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Yalova 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/67 E, 2018/523 K sayılı kararı ile davacı adına kayıtlı taşınmazın tamamının orman vasfına haiz olduğundan bahisle tapu kaydının iptaline karar verilmesi karşısında davacının uğradığı maddi zararın tazmini gerekmektedir....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Devlet ormanlarının mülkiyeti T13'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
KARAR Davacı, dava dışı ... ... ...’ün maliki olduğu taşınmazı, vekili olan davalıdan 1.12.1999 tarihinde satın aldığını,ancak malik ... ... ... tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda tapunun iptali ile yeniden eski malik adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek, taşınmazın dava tarihindeki raiç değeri olan 50.000 YTL ile yapmış olduğu 600 YTL masrafın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, gayri resmi olarak birlikte yaşadığı taşınmazın maliki olan ... ... ...’ün, hibe amacıyla taşınmazın satış yetkisini kendisine verdiğini, davacının daha önce açılan tapu iptali davasında kötüniyetli olarak kabul edilmesi nedeniyle böyle bir dava açamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, daha önce kesinleşmiş olan tapu iptal ve tescil davasında davacının kötüniyetli olarak kabul edilmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
e ait olması nedeniyle ... ...adına iptal ve tesciline karar verilmesini istemiş, davalılarda aynı celsede bu beyanı ve davayı kabul etmişlerdir. Tapu kaydına göre ... oğlu ... ...adına bulunan pay bakımından tapu kaydının iptali ile davacı adına iptal ve tescile karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Ancak, her ne kadar davacı ve davalılar tarafından kalan ½ payın ... ...’e ait olduğunu iptaliyle onun adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişler ise de, ... ...tarafından yöntemine uygun bir biçimde harcı yatırılmak suretiyle açılmış bir dava ve istek bulunmamaktadır. Hakim iddia ve savunma ile bağlı olup ondan fazlasına ve başka bir şeye karar veremez....
Bu nedenle mahkemece, davacının tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan gerçek zararına hükmolunması gerektiği düşünülmeden yasal olmayan gerekçelerle, tazminat miktarından indirim yapılması, 3) Dava konusu taşınmazın tapusu iptal edilen bölüm dışında kalan kısmında yapılaşmaya izin verilip verilmeyeceği, veriliyor ise kısmen tapusunun iptal edilmesinden önceki durumundan farklı olarak kısıtlama getirilip getirilmediği hususları ilgili Belediye Başkanlığından sorularak, sonucuna göre arta kalan bölümde değer kaybı oluşup oluşmayacağı araştırılmadan eksik inceleme sonucu karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve bu davada tapusu iptal edilen ... adına olan tapu kaydının iptalinin taşınmazın ... vasfıyla ... adına tesciline karar verildiği ve bu nedenle davacının babasının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın tapu kaydının ... niteliğinde olması sebebi ile iptal edildiği ve murisin taşınmazına hiç bir bedel ödenmeden alındığı belirtilerek Medeni Kanunun 1007. maddesi uyarınca parsellerin gerçek değeri tespit edilerek şimdilik 10.000,00 TL tazminatın tapunun iptal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Birleşen ... ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/85 Esas , 2015/92 Karar sayılı dosyasında davacı ... 27.02/2015 tarihli dava dilekçesi ile kendisinin ...’ın mirasçısı olduğunu belirterek murisine ait tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve taşınmazın ... köyü, ... ve ... ve ... ... ve ......
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği açıktır....
Bozma ilamında “Davacıya ait taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalan bölümünün tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi nedeniyle 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca bedeline hükmedilmesi doğrudur. Ancak; 1) Tapu kaydı iptal edilen taşınmaz arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, Kamulaştırma Kanununun 38. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın, davacının taraf sıfat yokluğu nedeniyle (husumet) reddine karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....