Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu ... ada ... sayılı parselin, eski ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tevhidi ile oluştuğunu, pafta üzerinde ... parsel ve ... ada ... sayılı parselin komşu olmadığını, taşınmazın tapu kütüğündeki bilgileri ile kadastro paftasındaki bilgileri arasında uyumsuzluk olduğunu ileri sürüp, ... ada ... sayılı parselin tapu kaydının iptali ile ......

    içerisinde kalan davacılara ait taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK md.1007) istemine ilişkindir....

      Davada, taraflar arasındaki 12.06.1996 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediği ve bu suretle davalı yüklenicinin temerrüde düştüğü ileri sürülerek, geriye etkili feshi, tapu iptal ve tescil ile maddi ve manevi tazminatın tahsili istenmiştir. Görüleceği üzere, sözleşmenin sona erdirilmesi ve bu sebeple doğduğu ileri sürülen zararların tazmini talebinin eldeki davada incelenmesine yasal herhangi bir engel bulunmamaktadır. Bunun yanında, davacılar vekilince tapu iptal ve tescil talebi, dava dışı üçüncü kişilere de şamil olarak ileri sürülmüş ise de, bu şahısların davada taraf olmamalarına karşın, halen davalı yüklenici adına tapuda kayıtlı bağımsız bölümler bulunduğu görüldüğünden davalı yüklenici kooperatife karşı tapu iptal ve tescil talebinin de bu davada görülmesi gerekmektedir. Kaldı ki, davacıları dava dışı üçüncü kişilere karşı tapu iptal ve tescil talebine zorlamak da mümkün değildir....

        saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL maddi zararın tapu iptal karırının kesinleşme tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece; tapu kayıtlarının bedelsiz iptal edilemeyeceği, tapusu iptal edilen taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmedileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, toplam 122.583.-TL tazminatın 5.000.-TL'sinin dava tarihinden, 117.583,25.-TL'sının ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir....

          -TL maddi tazminatın, tapu iptal kararının kesinleşme tarihi olan 04/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Tazminat isteğine dayanak 5359 ada 5 parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğiyle ve 460,95 m² yüzölçümüyle davacı gerçek kişiler adına hisseli olarak tapuda kayıtlı iken, ... 2....

            Dosya içeriğinden, toplanan delillerden ve eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazdaki A blok 25 nolu bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından Sincan 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/112 esas sayılı dava dosyası ile tapu iptal, tescil istekli dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmişse de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu sabit olup, iptal tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2010/112 esas sayılı tapu iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş tapu iptal tescil davası dikkate alınarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir....

              Tapu iptal ve tescil davası yönünden ise karşılıklı görevsizlik kararı bulunmakta olup, açıklanan gerekçeler nedeniyle görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1) 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince tapu iptali ve tescil davası yönünden ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 2) Birleşen orman tahdidine itiraz davası yönünden, merci tayini koşulları gerçekleşmediğinden bu yönde karar verilmesine yer olmadığına 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, davacı T3 ile davacılar murisi Ayşe Ay adına düzenlenen 19874 tarihli tapu tahsis belgesinin davalı belediyece iptal edildiği, iptal kararına karşı tapu tahsis belgesi sahibi/mirasçıları davacılarca iptal kararının kaldırılmasına yönelik idari yargıda dava açılmadığı, mevcut duruma göre Ayşe Ay ve T3'a ait okurken geçerliliğini koruyan tapu tahsis belgesinin bulunmadığı, İDM'ce tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi nedeniyle davacıların tapu iptal ve tescili yönelik taleplerinin reddine, terditli alacak talebi yönünden taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin davalı İBB'den alınarak 6.250,00 TL'sinin davacı T3'a kalan 3.750,00 TL'sinin ise eşit hisseler ile davacılara verilmesine Pendik Belediyesine karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir....

                Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

                UYAP Entegrasyonu