Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1/3 paylarla adlarına ve davalı ... adına kayıtlı olduğunu, taşınmazın alımında davalıya verdikleri 08.09.1986 tarihli vekâletname uyarınca temsil edildiklerini bedelin tümü taraflarınca ödendiği halde vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu iptal tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince alacağa hükmedilmesini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin kısmen kabulüne ilişkin verilen karar, Dairece ‘...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olması doğrudur....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 05...2013 tarihinde kesinleşen 2010/448E.-2011/524K. sayılı kararı ile iptal edilmesi üzerine, davacılar tarafından tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Tapu maliklerinden ... .... ait ... .......

      Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bağışlamadan rücu sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde genel hükümlere dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde aile emvalinin paylaşımı suretiyle tapu iptal ve tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya bakmaya aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise davanın, BK'nın 295. maddesinde düzenlenen bağışlamadan dönmeye dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, davaya konu taşınmazın evlilik birliği içerisindeyken kendisinin ...'...

        Hukuk Dairesi KARAR Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden daire satın alan kişi tarafından arsa sahibi, yüklenici ve taşınmazın devrinin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açılan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince tapu iptal tescil talebinin reddine, alacak isteminin kabulüne karar verilmiş, istinaf mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş ve bu hüküm davacı tarafından öncelikle tapu iptal ve tescil talebi yönünden temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafından, Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş tescil ilamına dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açıldığı, söz konusu tescil ilamı ile tapu kaydının oluşmadığı, Dairemizin genel kadastro ile oluşan ve tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve genel Mahkemelerde karara bağlanan tapu iptal ve tescil davalarında verilen kararın temyiz incelemesinde görevli bulunduğu, mahkeme ilamı tapu kaydı niteliğinde bulunmadığından buna dayalı olarak verilen kararın temyiz inceleme görevi Dairemizin dışında ve 8. Hukuk Dairesine ait bulunduğu, ancak 8. Hukuk Dairesince 16.06.2011 gün ve 2011/ 3841-3534 sayılı ilamı ile aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Gerek AİHM’nin görüşü gerekse Yargıtay’ın bu yöndeki görüşünün emsal alınarak, artık vatandaşların tapu kaydına güvenerek, tapu sahibinden satın aldıkları taşınmazlara ilişkin tapunun, orman idaresi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda, taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi durumunda, idarenin tapu kayıtlarının doğru tutulmamasından dolayı oluşan tüm zarardan TMK’nın 1007’inci maddesi gereğince sorumlu olduğunu belirterek, uğradıkları zararın ödetilmesini istedikleri görülmektedir (Kazancı, 2014e). Somut olayımızda olduğu gibi özellikle tapu siciline güvenerek satın aldıkları taşınmazın daha sonra orman olduğu iddiası ile tapuları iptal edilen ve mülkiyet hakları ellerinden alınan kişiler iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’ne başvurmuşlardır....

                Gerek AİHM’nin görüşü gerekse Yargıtay’ın bu yöndeki görüşünün emsal alınarak, artık vatandaşların tapu kaydına güvenerek, tapu sahibinden satın aldıkları taşınmazlara ilişkin tapunun, orman idaresi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası sonunda, taşınmazın orman olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi durumunda, idarenin tapu kayıtlarının doğru tutulmamasından dolayı oluşan tüm zarardan TMK’nın 1007’inci maddesi gereğince sorumlu olduğunu belirterek, uğradıkları zararın ödetilmesini istedikleri görülmektedir (Kazancı, 2014e). Somut olayımızda olduğu gibi özellikle tapu siciline güvenerek satın aldıkları taşınmazın daha sonra orman olduğu iddiası ile tapuları iptal edilen ve mülkiyet hakları ellerinden alınan kişiler iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM’ne başvurmuşlardır....

                  Yönetimi tarafından açılan dava sonucu Ünye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/225 E. - 2002/609 K. sayılı kararıyla 947 ada 13 (eski 274) parsel sayılı 7.256,68 m² yüzölçümlü taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek ... niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, temyiz edilmeksizin 14.01.2011 tarihinde kesinleştiği, kararın infazının yapıldığı, eldeki davanın ise 17.02.2014 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

                    Dava konusu 863 parsele ait tapu kaydından; 10.09.1955 tarihinde "Tapulama" yoluyla ... ..., ... ..., ..., ..., ......, ... ... ve ... ... adına 1/14'er pay oranında adlarına kayıtlı bulunduğu ve bu payların her hangi bir intikal görmediği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamındaki Nüfus kayıtları, mirasçılık belgeleri ve beyanlarından; tapu maliklerinden ... ... kızı ... ... ile ... ... oğlu ... ...'nın halen sağ oldukları anlaşılmaktadır. Ancak; tapu maliki ... oğlu ... ... ile ilgili ... oğlu ... ...'ya tapu maliki ... oğlu ... ile ilgili Ahmet Muhtar ...'ya tapu maliki ... kızı ... ile ilgili, ... kızı ...'a, tapu maliki ... kızı ...... ile ilgili, ... kızı ......'ya ve tapu maliki ... kızı ... ... ile ilgili, ... kızı ......

                      UYAP Entegrasyonu