Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ihtiyari aleni ihale ile alınan taşınmaza ilişkin tapu kaydının iptali nedeniyle ödenen ihale bedeli, işlemiş faiz ve uğranılan munzam zararın tahsili, yargılama aşamasında verilen ıslah dilekçesi ile de tapu iptal tescil, olmadığı takdirde yukarıda içeriği açıklanan alacak ve tazminat isteğine ilişkindir. Davalı, ihaleye konu taşınmaza ait tapu kaydının yargı kararı ile iptal edildiğini, bu nedenle kendisine kusur yüklenemeyeceğini, davacının ancak ödemiş olduğu bedelin iadesini isteyebileceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptal tescil isteğinin reddine, davacının kademeli isteminin kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.01.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptal ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 20.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, 313 parsel sayılı taşınmazda murisleri......
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’ın tüm, davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Hemen belirtilmelidir ki, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkin davalarda, tapu iptal-tescil isteğinin reddiyle tazminat isteğinin kabulüne karar verilmesi halinde, dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanan değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur....
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda, 14.10.2014 tarih ve ... esas, ... karar sayılı ilamı ile davacının tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davalılar ... ve ... aleyhine açılan tazminat istemli davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan tazminat istemli davanın kabulüne, 130.000TL tazminatın bu davalıdan alınıp davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktarın 90.000TL'sine 23.12.2011 tarihinden itibaren, 40.000TL'sine de 21/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine dair verilen kararın davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 10.12.2018 tarih ve ... esas, ... karar sayılı ilamı ile; "Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davalı arsa sahibi yönünden tazminat talebi kabul edilip, tapu maliki diğer davalılar yönünden tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece davacılar adına kayıtlı olması gereken hissesin yolsuz tescil suretiyle davalıya geçtiğinin kabul edilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı, ancak davacıların sahip oldukları evlerin dava konusu edilen 2684 ada 10 parsel içerisinde kalmadığı kabul edilerek davacıların asli talebi olan tapu iptal ve tescil talebinin incelenmemesin isabetsiz olduğu; kabule görede. tapu iptal ve tescil talebinin gerekçede reddine karar verildiğinin yazıldığı halde hükümde, tapu iptal ve tescil talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmediği, kabul edilen tazminat miktarı hesaplanırken davacıların 2 nolu kök kadastro parselden satın aldıkları miktarın tamamının taşınmazdaki ifrazlar dikkate alınmayarak, alınan payın tamamını 2684 ada 10 parsele gitmiş gibi oranlama yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir....
Bu nedenle öncelikle davacıya tapu iptal ve tescil davası açması konusunda davanın mahiyetine göre makul ve usule uygun şekilde süre verilmesi, tapu iptal ve tescil davası açılması durumunda anılan dava sonucunun bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göe karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.12.2019 gün ve 2019/3690 Esas, 2019/8754 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1084 (112) parsel sayılı taşınmazda yapılan imar uygulamasının iptal edilmesi nedeniyle kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 16....
Davalı Hazine, davanın tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde açılmadığı için süresinde olmadığını, Hazineye husumet yöneltilemeyeceği, ormanların özel mülke konu olmayacağını, tapu iptali ve tescil kararını mahkemenin verdiğini ve tüm işlemlerin kanunlar çerçevesinde yapıldığını, zarar olsa dahi bilirkişilerce fahiş miktarlarda tazminat hesabı yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 29.815,50.-TL'nin 21/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 21.06.2016 gün ve 2015/1888 Esas- 2016/7293 Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalılar- birleştirilen davada davalılar aleyhine 02.07.2008 ve 03.11.2008 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 27.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen davada davacı Hazine vekili, davalı- birleştirilen davada davalı ... vekili ve davalı- birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir....
B) DAVALI CEVAP DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca davanın 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, ayrıca iş bu davanın açılabilmesi için davacının öncelikle tapu iptal ve tescil davası açması gerektiğini belirterek tapu iptal ve tescil davası açılmadan ikame edilen iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....