Mahkemece, davanın idarenin yaptığı imar düzenlemesi nedeniyle meydana gelen zararın tazmini veya eski hale getirme talebi olduğu gerekçesiyle yargı yolu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. İstem tapu iptali ve tescile yöneliktir. İdari Yargılama Usulü Kanununda belirtildiği üzere idarenin eylem ve işlemlerinden doğan uyuşmazlıkların giderilmesi için açılan davalar idari yargıda görülür. Belediye Meclisleri ve encümenlerinin tasarruflarının tümünün idari yargıyı ilgilendirdiğini söylemek mümkün değildir. Tapu sicilleri ve diğer mülkiyet sicilleri idarenin elemanları tarafından düzenlenirse de tespit ettikleri hak ve olgular mülkiyete ilişkin olarak vücut bulur. Bu sicillerdeki esaslı değişiklikler ancak yargı yoluyla sağlanır. İptal ve tescil taşınmaz mülkiyetini tümden değiştireceğinden sonuçta davanın kabulü, tapu sicilinde de köklü bir değişiklik yapılmasını gerektirecektir....
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Mahkemece, tapu iptal-tescil isteğinin reddine, zorunlu giderlerin tahsiline ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olaya bu ilkeler ışığında bakıldığında davacı 3. kişi ... adına olan tapu kaydının iptalini isteyemez. Ancak, ödediği bedeli ve uğradığı zararları akdin tarafından isteyebilir. Nitekim, davacı iptal-tescil olmazsa bedel de istemiştir.O hâlde, davacının iptal tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak davacının diğer istekleri bakımından yeterli bir inceleme yapılmamıştır.Hâl böyle olunca, bedel isteği bakımından bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususun gözardı edilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil talebinin reddine , tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/350 Esas sayılı dosyasında verilen karar ile eylemli orman olduğu gerekçesiyle tapusu iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/350 Esas sayılı dosyasında verilen kararın 27/09/2007 tarihinde kesinleştiğini belirterek tapu iptali sebebi ile fazlaya ilişkin dava ve hakları saklı kalmak kaydıyla yargılama sonucu keşif ve bilirkişi raporları ile asıl tazminat miktarı belirleninceye kadar davacıların tapu iptali sebebiyle uğramış olduğu maddi zarar karşılığı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca 5.000,00 TL'nin tapu iptalinin kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını 116.152,05 TL’ye artırmış, alacağın tamamına tapu iptal kararının kesinleştiği 27/01/2007 tarihinden yasal faiz işletilmesini talep etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır....
Bunun üzerine davacı tarafça dava ıslah edilmiş; yeni talep yine öncelikle tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat bedeline dönüşmüştür. İlk derece mahkemesince; dava dışı T3'in iyiniyetli olduğu kabul edilerek tapu iptal tescil talebinin reddine dair karar verilmesi istinaf konusu edilmeyip, yolsuz tescil sonucu sebepsiz zenginleşen davalı Hazinenin zenginleştiği bedele hükmedilmiştir. Davalı aleyhine hükmedilen tazminat kararına karşı davalı istinaf talebinde bulunmuştur. HMK uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir....
Dava konusu edilen olayda taşınmazların tapu kayıtlarının iptali nedeniyle eski maliklerince dava açılmış ise de; 26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Yasanın "2/A veya 2/B Belirtmelerinin Terkini ve İade Edilecek Taşınmazlar" başlıklı 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtları olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerinde 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği, bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava...
Dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre dava, adi düzenlenmiş harici senede dayalı tapu iptal ve tescil olmadı tazminat ile TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Toplanan delillerin değerlendirmesi sonucunda; Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Eldeki dava da dava sebebi kesinleşmiş orman tahdidi olup, istem ise tapu iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi, derdest kabul edilen davada ise dava sebebi 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi olup, istem ise tazminattır. Ayrıca tazminat isteyen tarafın tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş olması da taşınmaz maliklerinin isteminin tapu iptal ve tescil olduğu anlamına da gelmemektedir. Zira, tazminat isteğiyle dava açan tapu malikleri tarafından tapu iptal ve tescil istenmeseydi dahi tazminata hükmedilmesi halinde mahkemece re’sen, taşınmazın tazminata konu bölümün idare adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ketmi verese (ıslahen muris muvazaası) iddiasına dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık bu kapsamda değerlendirildiğinde; Kiğı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/96 Esas sayılı dosyasına konu taşınmazların davacılar yahut murisleri Celal YAZICI adına tescil edilmiş iken tapu kaydının iptal edilmiş olması halinde 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zarardan ve Devletin sorumluluğundan bahsedilebilecek olup somut olayda kadastro çalışmaları öncesinde veya sonrasında davacılar yahut murisleri Celal YAZICI adına tescil edilmiş iken iptal edilen yahut üçüncü bir şahıs ya da kurum adına tescilli iken iptal edilerek davacılar yahut murisleri Celal YAZICI adına tescil edilen bir taşınmaz bulunmadığından, hatalı tapu kaydı tutulmasından ve devletin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği bu hali ile davanın reddine karar vermek gerektiği" gerekçeleriyle asıl dava ve birleşen davaların REDDİNE karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....