Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1- Dava; yolsuz tescil nedeniyle miras payı oranında alacak ve tapu iptal tescil davası olup, Hakimler Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 21/06/2019 tarihli ve 678 sayılı kararı gereğince, dosyanın istinaf incelemesinin Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda, oybirliği ile karar verildi....

Başka anlatımla mülkiyetin kazanılabilmesi için diğer kazanma koşullarının yanında dava konusu taşınmazda davacı tarafın aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve 20 yıl süreyle zilyet ve tasarrufta bulunması gerekir. Açıklanan ilke ve esaslar ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı taraf harici satış sözleşmesi ile davalı Ali'den taşınmazın satın alındığını, o tarihten bu yana davacıların murisi ve davacılar tarafından kullanıldığını, ancak tapuda devrin yapılamadığını malikin öldüğünü ileri sürmüştür. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). Dava, bilinmeme sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olarak nitelendirilmiş ise de dava dilekçesi içeriği ve beyanlardan davanın TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” sebebine dayanılarak açılan iptal ve tescil isteği olduğu açıktır....

    Anılan maddede, “…aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir…” denilmiştir. Az yukarıda da açıklandığı gibi, dava konusu 301 ada 8 parsel, kadastro sırasında revizyon gören 16.07.1943 tarih 94 ve 25.08.1947 tarih 69 ve 70 sıra nolu tapu kayıtlarına dayanılarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, "malikin tapu kütüğünden anlaşılamamasına” dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Tapu kütüğünde malikin kim olduğunun anlaşılamaması hali; kayıt malikinin tanınmayan, bilinmeyen, hatırlanamayan, adresi belirlenemeyen veya uzun yıllar önce ölmüş bir şahıs değil, tapu kütüğünde kim olduğunun anlaşılmasına yarayan belge ve bilgilerin bulunmamasıdır....

      Davacı ..., her ne kadar dava dilekçesinde, babasından intikal eden 122 ada 54 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile tüm mirasçıları adına iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, dava başlangıçta mirasçı (davalı) Abdullah'a karşı açılmış olmakla, mirasçılar arasında açılıp yürüyen bir dava olup davacı ...’ın ancak miras payı oranında iptal ve tescil istemesi söz konusu olur. Bu nedenle davanın miras payı oranında iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Taşınmaz, yargılama devam ederken davalı ... tarafından HUMK.nun 186.maddesi gereğince kendisine dava yöneltilen Fahrettin'e tapuda satılıp devredilmiştir. Davacı; terekeye göre üçüncü kişi durumunda bulunan Fahrettin’e karşı ayni hakka yönelik olarak davasını devam ettirdiğinden dosya arasında bulunan muris Fevzi Kama’ya ait veraset belgesindeki davacının payı oranında tapu kaydının iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken tüm mirasçılar adına iptal ve tescile karar verilmiş bulunması doğru değildir....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın tapu iptal ve tescil istemi yönünden reddine, alacak istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafın başvurusunun kabulüne, davacı tarafın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece, davanın, daha önce açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Veya Tapu İptal Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalıdan haricen satın aldığı taşınmaza yapmış olduğu ev ve dikmiş olduğu ağaçların bedelinin tahsili istemli sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak olduğu, bu nedenle Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              İlçesinde kain 1 adet devre-mülkün devri hususunda davalı ile imzalanan sözleşme kapsamında müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalı şirket tarafından tapuda devir yapılmadığını ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescilini, tapu kaydının iptali ve tesciline karar verilememesi durumunda 9262,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talebi satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Tapu iptal ve tescil davası ise kayıt kabul davası niteliğinde değildir. Kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.07.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ifa imkansızlığı sebebi ile reddine cezai şart sebebinin ise takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 17.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, düzenleme şeklinde eser sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava konusu taşınmazla ilgili olarak tapu iptal tescil davası açılmış olduğu belirtilmiş olup, incelenmesi gerekli görüldüğünden Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/41 sayılı tapu iptal ve tescil dava dosya aslı ve/veya onaylı eksiksiz (varsa kesinleşme şerhli ilamın da dosyaya eklenerek) örneğinin bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu