Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...
Mahkemece, tanık beyanlarına itibar ile taşınmazın davalı tarafından zamanında davacıya teslim edilmek istenmesine rağmen davacı yanca teslim alınmaktan kaçınıldığı ve teslim alınmadığı kabul edilerek tapu iptal tescil ve kira kaybı talebi red edilmiş,yalnızca davacı yanca ödenen miktarın iadesi gerektiği kabul edilerek davanın alacak talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 97. maddesinde "Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir" hükmü düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre somut olayda ifa önceliği, daireyi teslim etmek istemesine rağmen davacı yanca alınmadığını savunan davalı taraftadır. Ancak, mahkemece bunun aksine davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Olmadığı Takdirde Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, alacak isteğinin kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava; tapu iptal- tescil olmadığı taktirde tenkis ve birleştirilerek görülen dava ise alacak isteğine ilişkin olup mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu 1189 ada, 55 parsel sayılı taşınmazın, ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerini gösterir çap (mülkiyet durumunu gösterir tapu kaydının) kaydının ve akit tablolarının, özellikle ara malik oldukları anlaşılan mirasbırakanlar ....'nın, anılan taşınmazı ½ payla iktisap etmelerine ilişkin akit tablosunun ilgili Tapu Sicil Müdürlüğünden istenilmesi, verilen yanıtın dosya arasına alınması, geri çevirmeyle istenilen kayıtların eksiksiz dosya arasına alınıp-alınmadığı denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/04/2018 tarih ve 2014/405 Esas 2018/142 Karar sayılı kararı olduğunu, ilam incelendiğinde birleşen dosyalardan birinin tapu iptal davası olduğu ve tapu iptal ve tescil kararı verildiğini, gayrimenkulün aynına ilişkin hüküm kurulduğunu, kesinleşmeden icra takibi yapılamayacağını, hüküm kısmının ilk fıkrasında talebin kısmen kabulü ile 182.850,00 TL nin dava tarihi olan 20/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek davacılara ödenmesine, asıl alacak depo edilmekle karar kesinleştiğinde asıl alacağın depo edilen bedelden ödenmesine şeklinde hüküm kurulduğunu, bu miktarın davacı şirket tarafından mahkeme veznesine yatırıldığını, depo edilen bedelden ödenmesine karar verildiğini, bu alacak kalemi için ayrıca icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, hangi alacak için hangi tarihler arası için faiz talep edildiğini ve hangi alacak için ne miktarda faiz talep edildiği takip talebinde ayrıca belirtilmediğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile alacak davası sonunda Konya 3.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21/12/2021 tarihli 2021/282 Esas 2021/676 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I....
Dava, mirasçılar arasında noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile pay devrine dayalı temliken tescili kapsayan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasıdır. Mahkemece çok sayıda pay olup ödenen paranın da hangi pay için ne kadar verildiği belirlenmediğinden, tapu iptal ve tescili mümkün olmadığından reddine karar verilerek denkleştirici adalet ilkesi gereğince yeniden bilirkişi raporu alarak ona göre alacak talebini kabul ettiği, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 2014/2157 Esas, 2015/16757 Karar sayılı kararı ile Yargıtay 14....
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Davacı vekili; dava dilekçesinde dava konusu taşınmaz üzerinde üç katlı bina olduğunu, binanın yapımında davacının katkısının neler olduğunu izah edip, orta kattaki dairede boşanma tarihine kadar taraflarca aile konutu olarak kullanıldığını belirterek, terditli olarak öncelikle tapu iptal tescile, bunun mümkün olmaması halinde alacağa karar verilmesini talep ettiği halde mahkemece sadece tapu iptal tescil talebi incelenerek bu talebin reddine karar verilip, alacak talebi yönünden inceleme yapılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemenin tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü ise kendilerinin kusuru bulunmağını savunarak davanın reddini istemiştir. 2006/12881 2007/2851 Mahkemece; davalı tapu sicil Müdürlüğü yönünden kusursuz bulunduğundan davanın reddine, davalı belediye yönünden ise satışın geçersiz olduğu gerekçesiyle davacının bu davalıya ödediği paranın tapu iptal ve tescil kararının kesinleştiği tarihte ulaştığı değer olarak bilirkişiye tespit ettirilen 21.107.270.000 TL. nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davacı ile davalılardan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Belediye Başkanlığının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya arasına getirtilen deliller, tapu kayıtları ve ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, hile ile alınan vekaletname kullanılarak maliki olduğu taşınmazdaki payının davalı kardeşi olan vekil tarafından, vekilin oğlu olan diğer davalıya devrinin sağlandığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil,olmazsa alacak isteminde bulunmuştur. Davalılar, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, taşınmazın 800.-TL bedel ile satıldığını, bu bedelin davacıya ödendiğini savunmuşlardır....