Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece ,davacı tarafından tapu kayıt maliki aleyhine dava açılmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 158 parsel nolu taşınmazın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 1981/92 Esas 1982/363 Karar sayılı kararıyla davacı adına tescil edildiği, icra yolu ile 04/04/1991 tarihinde ...'na satıldığı, taşınmazın daha sonra şuyulandırmaya tabi tutularak 3253 ada 7 parsel numarasını aldığı ve ... tarafından 03/07/2007 tarih 9925 yevmiye numarası ile ...'a satıldığı, kayıt malikinin halen daha ... olduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; mahkemece tapu iptal tescil istemli davanın, kayıt malikine açılması gerektiğinden bahisle, tapu iptal tescil isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davalı eş ... tarafından diğer davalı ...’e satışı suretiyle oluşan tapu kaydının iptali ve satış işlemi öncesinde olduğu gibi, davalı koca adına tescili ile taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Aile konutu şerhi konulmasına yönelik istek maktu harca tabi ise de; tapu iptal ve tescil isteği taşınmazın aynına ilişkin olmakla değer ölçüsüne göre (nispi) harca tabidir. Nispi harçlarda karar ve ilam harcının dörtte biri işlem yapılmadan önce peşin ödenir (Harçlar Kanunu m. 28/a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe yargılamaya devam edilemez (Harçlar Kanunu m. 32)....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, malik olduğu 236 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 237 sayılı parselin yer aldığı alanda dava dışı belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu kendisine 212 ada 12, davalıya ise aynı ada 11 sayılı parsellerin verildiğini, ancak açtığı dava sonucu şuyulandırma işleminin idari yargı yerinde iptal edildiğini ve böylece imar tescilinin dayanağının kalmadığını ileri sürüp,tapu iptali ve tecsil isteğinde bulunmuştur. Davalı İdare mahkemesi kararının sadece 236 sayılı parsele ilişkin olması nedeniyle davacının dava dışı belediyeye karşı tazminat talep edebileceğini, tapu iptal ve tescil davası açma hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı vekili tarafından süresi içerinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu ... ada ... sayılı parselin, eski ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tevhidi ile oluştuğunu, pafta üzerinde ... parsel ve ... ada ... sayılı parselin komşu olmadığını, taşınmazın tapu kütüğündeki bilgileri ile kadastro paftasındaki bilgileri arasında uyumsuzluk olduğunu ileri sürüp, ... ada ... sayılı parselin tapu kaydının iptali ile ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 786 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın bağış yolu ile 07.12.1962 tarihinde adlarına tescil edildiğini, davalı idare tarafından aleyhlerine açılan dava ile taşınmazın 1936 tarihli beyannamelerinde gösterilmediğinden bahisle tapu kaydı iptal edilip önceki kayıt ihya edilerek tapu maliki ... adına tescil edildiğini, akabinde mutasarrıfın mirasçı bırakmada ölümü üzerine taşınmazın mahlulen '' ... '' adına tescil edildiğini, oysa 5737 sayılı Yasanın geçici 7. maddesi uyarınca taşınmazı edinmelerine yasal bir engel bulunmadığını ileri sürerek öncelikle tapu iptal ve tescile, bunun mümkün olmaması halinde taşınmaz değerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı vakfın vakfiyesinde dava konusu taşınmazın gösterilmediğini, bu nedenle taşınmazı edinemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 10.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat ve tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 109 ada 89 parsel sayılı taşınmazı 10.04.1995 tarihinde ihale ile Hazineden satın aldığını ancak ... isimli şahsın açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmazın 15.000 m2 kısmının tapu kaydını iptal ettirerek adına tescil ettirdiğini, satın aldığı taşınmazda meydana gelen bu noksanlığın giderilmesi için iptal edilen yere karşılık başka yerden emsal nitelikte bir taşınmazın adına tescilini, mümkün olmadığı takdirde tazminat verilmesini istemiştir....

              ileri sürülerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulduğuna göre bu davaya bakmak görevinin adli yargıya ait olduğundan işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

                Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı tapu kayıt maliki ...'ın dosya kapsamından TMK'nın 1023. maddesi gereğince iyi niyetli olduğunun anlaşılmasına göre tapu iptali ve tescil talebine yönelik sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; davacı ... dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların müşterek muris Hacı Mehmet Aykanat'tan intikal ettiği, mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği ve muvazaa iddialarına dayanarak tespit malikleri ve tapu kayıt maliki aleyhine terditli olarak tapu iptal ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise bedele yönelik dava açmış olup; mahkemece davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine rağmen bedele yönelik talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, 2859 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, kadastro tutanaklarının kesinleşmesi nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı ve davada herhangi bir tapu kaydına dayanılmadığı anlaşılmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 23.1.1998 günlü kararı ile kadastrodan önceki nedenlere ve tapu kaydına dayanarak genel kadastro ile oluşan tapu kaydının Asliye Hukuk Mahkemelerinden verilen iptal ve tescili ile ilgili kararların temyiz incelemesi görevinin Dairemize verildiği, ancak 2859 sayılı Yasa ile ilgili tutanakların kesinleşmesi halinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davalarında temyiz inceleme görevinin Dairemize ait bulunduğu yönünde herhangi bir yasa maddesi ve kararın bulunmadığı anlaşılmakla, mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesine ait bulunduğu ancak 1....

                    Aile Mahkemesinde açılan tapu iptal ve tescil davasının mahkemece aralarında fiili ve hukuki bağlantı bulunması nedeniyle ... Aile Mahkemesinde devam eden boşanma davası ile birleştirilmesine karar verildiği,bu kararın davalılarca temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 21.04.2008 tarihli ilamıyla “birleştirme kararlarının ancak hükümle birlikte temyiz edilebileceği” gerekçesiyle temyiz isteminin reddedildiği, ... Aile Hakimliğince verilen ek kararda ise;boşanma davasının tapu iptal ve tescil istemli davadan daha sonra 2007 yılında açıldığı, birleştirme kararı verilmeden önce mahkemeden görüş alınmadığı ve birleştirme şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle birleştirme kararının kabul edilmeyerek dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay’a gönderildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu