Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1977/43 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davası sonucu, tapu kaydının iptal edilerek ... adına tesciline dair kesinleşmiş hüküm nazara alınarak davacı adına olan tapu kaydının idari tasarruf ile iptal edilerek ... adına tapuya tescil edildiği, davacı ...'e karşı Hazine tarafından açılıp kesinleşmiş tapu kaydının iptaline ilişkin herhangi bir mahkeme hükmü bulunmadığı sabittir. Hemen belirtmek gerekir ki, Türk Medeni Kanunu’nun 1027.maddesinde, “İlgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru tapu sicilindeki yanlışlığı ancak mahkeme kararı ile düzeltebilir” hükmü yer almaktadır. Anılan hüküm karşısında, ilgililerin rızası veya ilgili hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadan idari bir tasarrufla tapu kaydının iptal edilemeyeceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
-KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava ise inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından davanın kabulüne, tapu iptal tescil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm birleşen tapu iptal ve tescil davasının davacıları tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu 62 ada, 103 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken cebri icra yoluyla dava dışı ... adına 21/04/1993 tarihinde tescil edildiği, anılan kişi tarafından da 06/08/1993 tarihinde satış yoluyla ...'e temlik edildiği, böylelikle elatmanın önlenmesi davasının davacısı ...'in kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmaza, davalılar Ali ve ...'in haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ikamet etmek ve eklenti yapmak suretiyle müdahale ettikleri keşfen belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmesinde öte yandan davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.02.2013 gün ve 2012/3 E., 2013/65 K. sayılı kararın temyizen incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.11.2013 gün ve 2013/12719 E., 2013/16456 K. sayılı kararı ile, "…Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, 5335 sayılı Yasa'nın 32/1. maddesinin iptal edildiği, ancak iptal kararlarının geriye yürümeyeceği, tamamlanmış hukuki işlemlere uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 36106/6 parsel sayılı taşınmazın, TCDD tarafından ihale ile davalıya temlik edildiği, bu şekilde sicil kaydının oluştuğu ve daha sonradan ihalenin feshedildiği anlaşılmaktadır....
Yönetimi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davası neticesi davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ... vasfıyla Hazine adına tesciline dair karar çıktığı ve tapu iptal edilerek Hazine adına ... olarak tescil edildiği belirtilerek, 1056 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile ... vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi sonucunda arazinin değerinin belirlenmesi talep ederek, fazlaya dar hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00.-TL tazminatın tapunun iptal edildiği tarihten işleyecek ticari faizi ile birlikte ayrıca ... 4. İcra Müdürlüğüne, mahkeme masrafı ve vekalet ücreti olarak ödenin 3.155,00.-TL'nin ödeme tarihi olan 04/04/2008 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 14/01/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00.-TL olarak talep ettiği tazminat talebini 147.924,00.-TL’ye artırmış ıslah harcını da yatırmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 144.769,39-TL tazminatın ilk 10.000,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak K A R A R Tapulu taşınmazın haricen satışı nedeniyle iptal ve tescil bu talebin kabul edilmemesi durumunda alacak isteğine ilişkin olarak açılan dava sonunda; mahkemece tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, kabul edilen alacak yönünden davalı tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur. Bu durumda, temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay ( 13. ) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan dedesi ... ...'na ait 9 parça taşınmazın mirasçı olarak gösterilmediği mirasçılık belgesi ile intikalleri sağlanarak, pay satışları da yapılmak suretiyle davalı adına tescil edildiğini, intikale dayanak veraset ilamının iptal edilerek mirasçı olduğunun belgelendiğini ileri sürerek, tapu iptal ve mirasçılar adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iyiniyetli mirasçı olduğunu, dava dışı mirasçıların paylarını satın alarak taşınmazların tamamına malik olduğunu, tapu sicilinin tutulmasından doğacak tüm zararlardan devletin sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne dair verilen karar, Dairece; “......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davacı Hazine, çekişme konusu taşınmazın tapu kaydı kapsamında kaldığından bahisle açtığı Kadastro Mahkemesinin 1979/91 esas sayılı davada, anılan mahkemece tespite itiraz edilmemiş sayılmasına karar verildiğini belirterek öncelikle aynı nedenle eldeki davanın açıldığını, ayrıca temyiz dilekçesinde de kadastro öncesi hazineye ait tapu kayıtlarının yerinde uygulanmadığını ileri sürmüştür. Öte yandan, müdahil davacılar ise kadastro öncesi zilyetlik hakkına dayanarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlar, bu yöne ilişkin mahkemece verilen kararı temyiz etmişlerdir. O halde iddianın ileri sürülüş biçimine göre somut olayda öncelikle davacı hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaza uygulanması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 4 parsel sayılı 7.108,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve vergi kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., farklı bir tapu kaydına dayanarak ve ... ile ... Müdürlüğünü davalı olarak göstermek suretiyle tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İncelenmesine gerek görülen; 1-Dava konusu 879 ada, 7 parsel nolu taşınmaza ait ilk tesisinden itibaren bütün tedavüllerini gösterir tapu kaydının, 2-Varsa tescile esas mahkeme kararlarının, 3-Tapu maliklerine ait nüfus kayıtlarının, 4-... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/66 esas sayılı tapu iptal ve tescil dosyasının, 5-... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/83 esas sayılı tapu iptal ve tescil dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 19.01.2012(Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, yükleniciden satın alınan konutun bedeli ödendiği halde tapu devrinin gerçekleştirilmediği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, yargılama aşamasında sözleşmeye konu taşınmazın tapu devrinin gerçekleşmesi nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Terditli olarak açılan davada, davacının öncelikli talebi olan tapu iptal ve tescil hakkında hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan niteliğine ve temyizin kapsamına göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....