WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 794. maddesi hükmüne göre intifa hakkı taşınır, taşımaz, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilir ve aksine düzenleme olmadıkça bu hak sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. Yasanın 795. maddesi hükmünce kural olarak da taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Kuruluş şekillerine göre intifa hakkının, sözleşmeyle kurulan intifa hakkı, kanuni (yasal) intifa hakkı hükmen kurulan intifa hakkı olmak üzere üç türü vardır. Somut olaydaki istemin dayanağı; 09.03.1998 günlü görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesinin 21/a maddesidir. Gerçekten; bu hüküm «.. taşınmazların mülkiyeti hazineye, kullanım hakkı sözleşme süresinin sonuna kadar şirkete ait olacaktır….» şeklindedir. Davada, 09.03.1998 günlü sözleşmeye dayanılarak hükmen intifa hakkı tesisi istendiğinden, bu sözleşmenin hüküm ve sonuç meydana getirmesi gerekir....

    Belediye Başkanlığının yaptığı imar düzenlenmesi sonucunda 45635 ada 1 No'lu parselin DOP olarak cami alanı kullanımına ayrıldığını belediye meclisi tarafından belediye encümeninin adı geçen parselde kullanım amacına aykırı olmamak şartı ile intifa hakkı tesisi ve diğer tüm işlemler için yetki verildiğini, dava konusu taşınmazda 49 yıllığına 179.880,00TL bedel karşılığında davacı vakıf lehine 11.04.1996 tarihinde intifa hakkı kurulmasına dair protokol imzalandığını, 02.12.1996 tarihinde tapuya tescil edildiğini, ancak belediye meclisinin düzenleme ortaklık payı olarak ayrılan yerlerin özel mülkiyete konu edilemeyeceği dolasıyla vakıf lehine intifa hakkı tesis edilmeyeceği yazısına istinaden intifa hakkının terkin edildiğinin, 19.10.1996 tarihinde ödenen 104.930,00TL bedelin şimdilik 15.000,00TL'si ve cami inşaatı ve projeler için yapılan masrafın şimdilik 15.000,00TL'sinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

      Mahkemece, intifa hakkının terkin koşullarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. Türk Medeni Kanununun 795. maddesi uyarınca taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili, taşınırlar üzerinde eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesi, alacaklar üzerinde de hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle tesis edilir. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır....

        Şahsi irtifak haklarının düzenli şahsi irtifak hakları ve düzensiz şahsi irtifak hakları şeklinde iki türü bulunmakta bunlardan düzenli olanı da, kendi içerisinde oturma hakkı ile intifa hakkı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı; taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Bu tanımdan anlaşılabileceği gibi intifa hakkı, hak sahibine mülkiyet hakkından sonra en çok kullanma imkanı sağlayan ayni bir haktır. Taşınmazlarda intifa hakkının tesisi için resmi senet ile tapuya tescil gerekmekte olup, tesisinden sonra intifa hakkı kaydının terkin edilebilmesi yasal birtakım sebeplere dayanmalıdır....

          e satıldığını, aynı anda davalı ... lehine intifa hakkı tesis edildiğini, daha sonra 08.08.2012 tarihinde imar uygulaması yapılarak davacı ve davalılara ait parsellerin, diğer parsellerle tevhit edilerek....Ada, 1 parselin oluşturulduğunu; intifa tesisi ve satış aşamasında davacı idare ile bir ilişkileri olmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece harita mühendisi ve mimardan oluşan üç kişilik bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılıp, taşınmazın dava tarihindeki intifa hakkı tesisi ve satış tarihindeki değerleri tespit edildikten sonra davalı ...'ün ....payına, diğer davalı ... lehine muvazaalı olarak davacı idarenin zarar göreceği şekilde intifa hakkı tesis edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, intifa hakkının terkinine karar verilmiş, hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir. .......

            Hemen belirtmek gerekirki ... mülkiyete konu olmayan ve 4342 sayılı Mera Kanununun 10. maddesi ve Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince ... sicile kaydı gereken meralar üzerinde ait olduğu köy ya da belediyenin intifa hakkı vardır. Davalı ... adına oluşan tapu kaydı iptal edilirken bu nedenle intifa hakkının belediyeye ait olduğu belirtilmiştir. Artık taşınmazın mera niteliği ortadan kalktığına göre, mera niteliği nedeniyle sahip olunan intifa hakkının dayanağının kaldığından da sözedilemeyecektir. Mahkemece davanın kabulü gerekirken yazılı nedenlerle red kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 30.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Noterliği nezdinde yapılan uzun süreli yap-işlet-devret şeklindeki sözleşemeye binaen borçlunun yapmış olduğu ve işletmekte olduğu entegre et tesisinin intifa hakkının tespiti ile tapu sicil müdürlüğüne işletilmesine karar verilmesi taleplerinin zaruri olduğunu, zira tapu sicil müdürlüğünün intifa hakkı üzerine haciz konulması talebi ile yazdırmış oldukları haciz müzekkerelerine vermiş oldukları cevabi yazısında bahse konu gayrimenkulun Yalvaç Belediyesi'ne ait olduğunu ve üzerinde intifa hakkı mevcut olmadığından haciz konulmadığını bildirdiğini ileri sürerek Yalvaç 1. Noterliği nezdinde bulunan sözleşmenin tasdikli suretinin getirtilerek intifa (kullanım) hakkının Tapu Müdürlüğü'ne işletilerek talepleri doğrultusunda üzerine haciz şerhinin işlenmesine ve neticelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Aynı Yasanın 795'nci maddesi gereğince de, intifa hakkı taşınırlarda zilyetleğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda ise tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine bir düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümler uygulanır. Kanuni intifa hakları hariç, intifa hakkı tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Başka bir ifade ile, taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında (TMK. m. 705) olduğu gibi, intifa hakkının kazanılması için tapuya tescil zorunludur. Tescil, bunu amaçlayan resmi şekilde düzenlenmiş bir sözleşmenin varlığını gerektirir. Resmi şekil, intifa sözleşmesinin geçerlililik (sıhhat) koşuludur. Taraflar bu sözleşmeyle, hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini de kararlaştırabilirler. Olayda, taraflar arasında, intifa hakkı tesisine ilişkin tapu memurunca resmi şekilde yapılmış bir sözleşme bulunmamaktadır....

                  hakkı tesisi isteyebileceği; arama süresi sonunda ön işletme talebi söz konusu olduğu takdirde, tesis edilen irtifak ve/veya intifa hakkı süresinin, ön işletme süresini geçmemek kaydıyla uzatabileceği hükmünü taşımaktadır....

                    Somut olayda,... parsel nolu taşınmazın tapu kaydında 23/06/2006 tarihinde alacaklı ...... lehine 12 yıl süreli intifa hakkının işlendiği, taşınmazın bu hali ile satışa çıkartılarak, 30/03/2012 günü yapılan ihalede şikayetçi tarafından alındığı, ihalenin kesinleşmesinin ardından şikayetçi adına 16/04/2012 günü tapu tescil işlemlerinin yapıldığı, ihale sonrası alacaklının şikayeti üzerine alacaklının taşınmaz üzerinde intifa hakkı olduğundan bahisle icra mahkemesinin 20.09.2012 tarih ve 2012/556-557 sayılı kararı ile tahliye işleminin iptaline karar verildiği, daha sonra intifa hakkı sahibi alacaklının taşınmazı üçüncü kişi Nazmiye Kirez'e kiraladığı, kira akti sonrası intifa hakkından feragat edilmesi üzerine taşınmazın intifa hakkından ari olarak alıcı adına tapuda tescil olduğu, alıcının İİK'nun 135. maddesine göre üçüncü kişilere tahliye muhtırası gönderilmesi işleminin reddi kararının şikayet konusu yapıldığı, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu