Davacı tarafından gecikmeyi haklı kılan bir neden de açıklanmadığına göre, tanımanın iptaline yönelik davanın hak düşürücü süreden reddi yerine, davanın soybağının reddi olarak kabulü ile ... raporuna göre davacının baba olduğunun tespiti nedeniyle reddi doğru değil ise de, verilen ret kararı yazılı gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olduğundan ONANMASINA taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 27,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, babalığın tespiti ve tanımanın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacının asıl davayı açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı, birleşen tanımanın iptali davası hakkında kesin hüküm bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 182 nci, 295 inci, 297 nci, 300 üncü, 301 inci, 302 nci, 303 üncü, 304 üncü, 333 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 3....
Davacılar bu işlem neticesinde oluşturulmuş olan kaydın iptalini talep ettiklerine göre dava TMK.nun 297. maddesi ve devamı maddelerde düzenleme bulan tanımanın iptali davasıdır. Tanımanın iptali davasını TMK.nun 297. maddesi uyarınca tanıyan, 298. maddesi uyanıca da ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer açabileceklerdir. İlgili kişiler ise tanınan çocuk sebebiyle mirasçı olamayan kişi yahut kişiler ile miras payı etkilenen mirasçılardır. Sunulan veraset ilamı ve nüfus kaydı uyarınca davacıların dava hakları bulunmaktadır. Tanımanın iptalinin talep edilebilmesinin ön koşulu ise; öncelikle ortada geçerli bir tanımanın var olması gerekmektedir. Bunun için ise mevzuatın aradığı esasa ilişkin şartların sağlanmış olması gerekmektedir. Aksi halde tanıma işlemi batıl olacaktır. Batıl bir tanıma işlemine karşı iptal davası açılamaz. Tanının iptalini talep etme süresi ise TMK.nun 300. Maddesinde hak düşürücü olarak düzenlenmiştir....
TMK’nin m. 297/f.l hükmüne göre tanıyanın; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle açacağı tanımanın iptali istemli dava anaya ve çocuğa karşı açılmalıdır ve ana ve çocuk arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Tanımaya karşı dava açabilecek diğer hak sahipleri ise, TMK’nin 298. maddesinde düzenlenmiştir. TMK’nin 298. maddesine göre ana, çocuk ve çocuğun ölümü halinde altsoyu, cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tanıyan, tanıyan ölmüş ise mirasçılarına karşı tanımanın iptalini dava edebilirler. Yine diğer davalarda olduğu gibi bu tanımanın iptali davasında da hak düşürücü süre bulunmaktadır....
Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilgili tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan tanımanın iptali davasıdır. TMK'nin 300. maddesine göre, tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer. Yukarıdaki süreler geçtiği hâlde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilir. Buna göre, 12.06.2015 havale tarihli dava dilekçesinde, ......
nin kendi kızı olmadığını bahsedilen davadaki dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesi ile öğrendiğini ileri sürerek tanımanın iptalini istemiş, Mahkemece, tanımanın iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan tanımanın iptali davasıdır. TMK'nun 300. maddesine göre, Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2018/463 ESAS - 2022/878 KARAR DAVA KONUSU : Tanımanın İptali KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında, davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı asıl, dava dilekçesinde özetle; abisi Baki Uğur Özlen'in 14/11/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesi almak için başvurduklarında, T5 isimli küçüğün mirasçı olduğunu öğrendiklerini, çocuğun tanıma yolu ile nüfusa kaydedildiğini, Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2015/2053 E sayılı dosyası ile tanımanın iptali davası açıldığını, bu davayı sadece tanımanın iptali yönünden açmış olması nedeniyle DNA incelemesi yapılmadığını beyanla, DNA tespiti yapılarak soybağının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T5 kayyımı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Ankara 9....
Kararın davalı ... vekili tarafından tanımanın iptali yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 298 inci maddesinin birinci fıkrasında tanımanın iptali davasının ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet Savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tarafından açılabileceği belirtilmiştir. Bu halde, tanımanın iptali davasının davanın Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabileceği değerlendirilerek, işin esasına girip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR 1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının tanımanın iptali davası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....
Somut olayda; davacılar tarafından, babalarının tanıma yoluyla davalıyı kendi nüfusuna kaydettirdiği, ancak bu tanımanın zorba, tehdit, yanıltma ve aldatma ile yapıldığı, davalının babalarının gerçek oğlu olmadığı iddasıyla davalının babasının çocuğu olmadığının tespiti ile soybağının reddi ve tanımanın iptali talep edilmiştir. Davanın ,Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı hükümleri ile ilgili bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 'nın 21.22., 23. maddeleri gereğince İstanbul 6. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tanımanın iptali istemine ilişkindir. Davacılar, murisi tarafından tanınan ...’ın murislerinin çocuğu olmadığını ileri sürerek tanımanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davacının tanımanın veraset ilamı ile öğrendiği hususunun aksi ispat edilemediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir....