Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiyede kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir. Tenfiz yabancı mahkeme kararının Türkiye'de icra edilebilmesini temin eden mahkeme kararıdır....

Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesi uyarınca, ...... ile ana arasında ...... doğumla, ...... ile arasında ...... ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. ...... ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan ......ların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de ...... düzeltilebilir. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 295. maddeside '' Tanıma, ......nın, ...... memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmî senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla olur. Tanıma beyanında bulunan kimse küçük veya kısıtlı ise, veli veya vasisinin de rızası gereklidir.'', 297. maddesinde de ''Tanıyan, yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle tanımanın iptalini dava edebilir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tanıma talebi usulü eksiklik sebebiyle reddedilmiş olup, bu nitelikteki ret kararının kesin hüküm oluşturmayacağına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.10.2012 (Prş.)...

      ın davacının bilgisi dışında tanıma senedi düzenleterek başka bir TC numarası ile kendi hanesine kaydettirdiğini ileri sürerek tanıma senedinin ve buna bağlı olarak yapılan nüfusa tescil işleminin iptalini istemiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Cumhuriyeti Salzburg İlçe Mahkemesi'nin 20 C 26/06t sayılı kararı ile boşandıkları anlaşılmakta ise de, yabancı mahkeme boşanma kararının Türkiye'de tanıma veya tenfizinin yaptırılıp yaptırılmadığı, bu konuda bir dosya bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Bu sebeple, tanıma veya tenfiz dosyası bulunup bulunmadığının gerektiğinde taraflardan da sorularak araştırılması, var ise öncelikle dava dosyasının veya ilam örneğinin bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, 2-Yukarıda adı geçen tarafların aile nüfus kayıt tablolarının bağlı bulundukları Nüfus Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2012 tahinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tanıma beyanının tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarihli 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanununda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.06.2016 (Pzt.)...

            Evlilik 24.3.1999 tarihinde ölümle son bulduktan sonra tanıma davası açılabilir mi? Başka bir anlatımla evlilik ölümle son bulduktan ortada hukuken geçerli bir evlilik bulunmamasına rağmen sanki taraflar halen evli imiş gibi tanıma davası açılabilir mi? Tanıma davası açılırsa verilecek tanıma kararı Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmez mi? Örneğin eşler Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 10.9.1997 tarihinde verilen boşanma kararının tanıması yerine Türkiye’de başka bir dava ile boşanmış olsalar başka bir anlatımla eşler arasındaki evlilik “ölümle” değil de “boşanma kararı” ile son bulsa idi şehit eşi ...’ın kayınvalidesi tanıma davası açabilir miydi? Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı Türk mahkemesinden verilen başka bir karar ile “bağdaşmayacak” nitelikte olması ret sebebi midir?...

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; MÖHUK'un tanıma ve tenfiz davalarında görev hususunu düzenleyen MÖHUK 51....

                Diğer şartlar yönünden yapılan incelemede------ Sözleşmesine göre sunulması gereken dilekçe ve eklenmesi gereken belgelerin ---- tercümeleri ile birlikte sunulması gerektiği açıktır.Davacı tarafından tanıma ve tenfizi istenen kararların kesinleşme şerhi ile onaylı örnekleri ve ------ tarafından onaylı tercümelerinin sunulduğu anlaşılmaktadır. ----- hükümlerine göre, mahkememizce tanıma ve tenfiz şartlarının bulunup bulunmadığı konusunda bir inceleme yapılabileceği, yabancı hakem kararının içeriğinin denetlenmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle kararda yer alan hukuki tespitlerin doğruluğu yönünde bir inceleme yapılmamıştır....

                  Tanıma; genetik babanın, nüfus memuruna, mahkemeye, noter veya konsolosluğa yazılı başvurarak düzenlenen resmi senette ya da vasiyetnamede belirtilen evlilik dışı çocuğun kendisinden olduğunu beyan etmesidir. Tanıma, kurucu yenilik doğuran, tek taraflı bir işlemdir. Rızaya bağlı olmayan, şarta ya da vadeye bağlanmayan, süreye bağlı olmayan, serbest olarak geriye alınamayan, önceden feragat edilemeyen bir işlemdir. Dolayısı ile tanıma beyanının ana ya da çocuğa yöneltilmesi de gerekmediği için onların kabul beyanına da ihtiyaç yoktur. Tanıma kurucu yenilik doğuran tek taraflı bir hukuksal işlem olduğundan genetik baba tarafından gerçekleştirilen irade beyanı ile çocuğun babası ile olan soybağı ilişkisi değişmektedir. Tanıma için davacının ehil olması, çocuğun başka bir erkekle soybağının bulunmaması ve çocuğun anasının belli olması gereklidir. Tanıma koşulları bulunmadığı taktirde ana veya çocuk, çocuğun ölümü halinde onun alt soyu tanımanın iptalini dava edebilirler....

                  UYAP Entegrasyonu