WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan taşıt tanıma sistemi kredisinin özelliği nedeniyle 3 ayrı sözleşme ilişkisi kurulduğu ve üç ayrı sözleşme yapıldığı, The Shell Company Of Turkey Ltd. ile davalı şirket arasında 15.10.1999 tarihli Shell müşteri tanıma sistemi sözleşmesi, ... T.A.Ş. ile davalı şirket arasında 20.10.1999 tarihli banka müşteri tanıma sistemi sözleşmesi, ......

    Mahkemece; yabancı mahkeme kararınını usulune uygun olarak onanmış kesinleşme şerhli aslı ile onanmış tercümesinin sunulduğu, nafaka davasının Türk Mahkemelerinin münhasır yetki kapsamında kalmadığı, usul ve esas yönünden kamu düzenine aykırı bir uygulama tespit edilmediği, tanıma ve tenfiz şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile........

      İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin 664.584-Amerikan Doları borçlu olduğuna hükmedildiğini ve tahkim kararının 28.01.2021 tarihinde kesinleştiğini beyanla ederek taraflar arasında tamamlanmış tahkim/hakem yargılaması neticesinde 28.01.2021 tarihinde kesinleşmiş olan Tahkim Kararı’nın aynen tanınmasını ve tenfiz edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tanıma tenfizi istenen kararın yabancılık unsuru taşımadığını, iş bu davada her iki şirketin Türk şirketi olduğunu, aralarındaki doğabilecek her türlü hukuki ilişkide de Türk hukuku yetkili olduğunu, hakem kararında davalının imzası bulunmadığından bağlayıcılığının olmadığını, davalı şirketin yetkilisinin imzası bulunmadığından geçersiz olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. Davada, Türkiye'de kurulu yabancılara ait şirketler arasındaki hakem kararına istinaden tanıma ve tenfiz talep edilmiştir....

        Mahkeme, taraflar arasında imzalanmış olan 10/01/2019 tarihli çelik satımına ilişkin tercümeli pazarlama ve satış sözleşmesi, 25/12/2019 tarihli tahkim şartının aslı ile onanmış örneği, 20/12/2020 tarihli Tahkim Kararı ve 28/01/2021 tarihli karar düzeltme kararı ile kesinleşme şerhi ve usulüne uygun onanmış örneği kapsamında , taraflar arasında 10/01/2019 tarihli satış sözleşmesi olduğu, tanınması ve tenfizi talep edilen 20/12/2020 tarihli Tahkim Kararının 28/01/2021 tarihli karar düzeltme kararı ile kesinleştiği, davacı tarafından Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuk Hakkında Kanunu'nun ilgili maddelerinde belirtilen şartları taşıyan dava konusu kararın kesin olarak verilen kararının Türkçe onaylı tercümesiyle aslının sunulduğu gerekçesiyle; "Davanın kabulü ile 20/12/2020 tarihli hakem kararı, 28/01/2021 tarihli hakem kararının tadili kararının tanıma ve tenfizine" karar vermiştir....

        Tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de kesin delil ve kesin hüküm teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca kesin delil ve kesin hüküm niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da kabul edilen sisteme göre, tenfiz hâkimince, yabancı mahkeme kararı esastan incelenemez ve hukuka uygunluğu denetlenemez....

        Baba ile çocuk arasında soybağı kurulmasının yollarının biri olan tanıma TMK’nin 295 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TMK’nin 295. maddesine göre tanıma; babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla soybağının kurulmasıdır. Kurulan bu soybağının açılacak iptal davası ile kaldırılması mümkündür. TMK’nin 297. maddesinde tanıyanın iptal davası açma hakkı düzenlenmiştir. İlgili madde ile tanıyanın tanıma beyanındaki irade sakatlıklarına dayanak açacağı iptal davası ile tanımayı geçersiz hale getirmesine olanak tanınmıştır. TMK’nin m. 297/f.l hükmüne göre tanıyanın; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle açacağı tanımanın iptali istemli dava anaya ve çocuğa karşı açılmalıdır ve ana ve çocuk arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Tanımaya karşı dava açabilecek diğer hak sahipleri ise, TMK’nin 298. maddesinde düzenlenmiştir....

          Sözü edilen düzenlemede; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları için Türk mahkemelerince tenfiz veya tanıma kararı verilip, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde; boşanma tarihinin tanıma ve tenfiz kararının kesinleşme tarihi değil; yabancı mahkemece verilmiş olan kararın kesinleşme tarihi olacağı kabul edilmiştir. Aynı Yönetmeliğin 157.maddesinde: "(1)… ….Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun hükümleri uyarınca, yabancı devlet mahkemelerinden verilen ve ilgili devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların işleme konulabilmesi için, yetkili Türk mahkemesince tenfiz edilmesi veya tanınması zorunludur. (2) Devletimizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin bu konudaki hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre de, yabancı mahkeme kararlarının Nüfus Müdürlüklerince işleme konulabilmesi için, yetkili Türk Mahkemesince tenfizi veya tanınması gerekmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep; evlilik dışı doğan ve tanıma yoluyla nüfusa tescil edilen küçükle ilgili olarak annesinin de yaşının küçük olması nedeniyle Türk Medenî Kanununun 337. maddesi uyarınca gerekli işlemlerin yapılması istemine ilişkindir. ... Aile Mahkemesi; “.. Evlilik dışı ilişkiden doğan küçüğün annesi onsekiz yaşından küçük olup babası tarafından tanınarak soybağı kurulduğuna göre babanın velayeti alma hakkının bulunduğu, asıl olanın velayet olduğuna göre sulh hukuk mahkemesi tarafından davanın babaya ihbar edilmesi, beyanının alınması, onun tarafından velayetin kendisine verilmesi yönünde dava açılması halinde sonucunun beklenmesi, velayeti baba talep etmediği takdirde davanın sonuca bağlanması gerektiğinden sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu ...” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir ......

              Kendi ihtisas gücü ve maddi kaynaklarını rasyonel, verimli ve ekonomik şekilde kullanarak, milli eğitim politikası ve kalkınma planları ilke ve hedefleri ile Yükseköğretim Kurulu tarafından yapılan plan ve programlar doğrultusunda, ülkenin ihtiyacı olan dallarda ve sayıda insangücü yetiştirmek, c. Türk toplumunun yaşam düzeyini yükseltici ve kamu oyunu aydınlatıcı bilim verilerini söz, yazı ve diğer araçlarla yaymak, d. Örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim yoluyla toplumun özellikle sanayileşme ve tarımda modernleşme alanlarında eğitilmesini sağlamak, e. Ülkenin bilimsel, kültürel, sosyal ve ekonomik yönlerden ilerlemesini ve gelişmesini ilgilendiren sorunlarını, diğer kuruluşlarla işbirliği yaparak, kamu kuruluşlarına önerilerde bulunmak suretiyle öğretim ve araştırma konusu yapmak, sonuçlarını toplumun yararına sunmak ve kamu kuruluşlarınca istenecek inceleme ve araştırmaları sonuçlandırarak düşüncelerini ve önerilerini bildirmek, f....

                sıkıntı yaşadıklarını ileri sürerek, vatandaşlık işlemi başlatabilmeleri ve bu tespite dayanarak çocuklarının müvekkilinin nüfusuna kaydedilmesini sağlamak amacıyla nüfus kaydının düzeltilmesi ve tespiti ile Şiro soyadlı davalıların, müvekkili T1 çocukları olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu