İHTİLAFSIZ KAZA KARARLARIİKİ TARAFIN HAK VE VAZİFELERİTANIMATENFİZ ŞARTLARI 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 73 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 37 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 38 ] 2675 S. MİLLETLERARASI ÖZEL HUKUK VE USUL HUKUKU HAKKIN... [ Madde 42 ] "İçtihat Metni" Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun "Tanıma" kenar başlığını taşıyan 42. maddesine: "Yabancı mahkeme ilamının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 38 inci maddenin (a) ve (d) bentleri uygulanmaz....
Yabancı mahkemece verilen bir kararın tanınması ve tenfizine ilişkin dava boşanma ve bunun eki niteliğindeki talepler hakkındaki davayla aynı nitelikte değildir. Bir başka deyişle yabancı mahkemenin boşanma kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararında yer almayan velayete ilişkin konuda hüküm kurulması ayrı ayrı davalardır. ... Aile Mahkemesinin tanıma ve tenfiz kararı Alman Mahkemesinin boşanmaya ilişkin kısmına yöneliktir.Velayet hakkında tanıma ve tenfize ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi bağımsız olarak burada Türk Mahkemesince verilen bir kararda mevcut değildir. Başka bir deyişle çocukla velayet konusunun askıda olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda velayete ilişkin kuralların kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ihbar üzerine de mahkemenin velayetle ilgili düzenleme yapması gerekecektir. Türkiye ‘de tarafların ve çocuğun yerleşim yerinin bulunmadığı anlaşıldığından anılan kurallar çerçevesinde uyuşmazlığın ... Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Aile Mahkemesinin tanıma ve tenfiz kararı Alman Mahkemesinin boşanmaya ilişkin kısmına yöneliktir.Velayet hakkında tanıma ve tenfize ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi bağımsız olarak burada Türk Mahkemesince verilen bir kararda mevcut değildir. Başka bir deyişle çocukla velayet konusunun askıda olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda velayete ilişkin kuralların kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ihbar üzerine de mahkemenin velayetle ilgili düzenleme yapması gerekecektir. Türkiye ‘de tarafların ve çocuğun yerleşim yerinin bulunmadığı anlaşıldığından anılan kurallar çerçevesinde uyuşmazlığın ... Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır. Yabancı mahkemece verilen bir kararın tanınması ve tenfizine ilişkin dava boşanma ve bunun eki niteliğindeki talepler hakkındaki davayla aynı nitelikte değildir. Bir başka deyişle yabancı mahkemenin boşanma kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararında yer almayan velayete ilişkin konuda hüküm kurulması ayrı ayrı davalardır. ... Aile Mahkemesinin tanıma ve tenfiz kararı ......
E sayılı dosyası ile tanıma ve tenfizine karar verildiği ve kararın kesinleştiği; işbu tanıma ve tenfiz kararına yönelik .... İcra Müdürlüğü'nün ... E ve ... E sayılı dosyaları üzerinden takibe geçildiği dosya kapsamı ile sabit olup, ayrıca tarafların da kabulündedir. Davacı taraf, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin tanıma ve tenfiz kararının iptalini, aksi takdirde davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiş ise de; Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin ... ... Mahkemesi'nin ... dava dosyası ile dava açıldığı, açılan davada davalı eldeki davanın davacısına savunma hakkı verildiği ancak, davaya cevap verilmediği gibi yargılamaya da katılmadığı; yabancı mahkemece verilmiş 13/11/2013 tarihli kararın taraflarca istinaf edilmediğinden 25/12/2013 tarihinde kesinleştiği, işbu kararın tanıma ve tenfizine ilişkin verilen .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 08/03/2016 tarih, ......
Örneğin eşler Amsterdam Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 10.9.1997 tarihinde verilen boşanma kararının tanıması yerine Türkiye’de başka bir dava ile boşanmış olsalar başka bir anlatımla eşler arasındaki evlilik “ölümle” değil de “boşanma kararı” ile son bulsa idi şehit eşi ...’ın kayınvalidesi tanıma davası açabilir miydi? Tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararı Türk mahkemesinden verilen başka bir karar ile “bağdaşmayacak” nitelikte olması ret sebebi midir? Evet ret sebebidir. (... / ... ..., Milletlerarası Özel Hukuk, İstanbul-2009, s. 610, Cemile DEMİR GÖKYAYLA, Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizinde Kamu Düzeni, Ankara-2001, s.260) Tanıma ya da tenfiz davası devam ederken Türk mahkemelerinde görülmekte olan boşanma davası kabul ile sonuçlanmış ve evlilik birliği boşanma kararı ile sonlanmışsa sürmekte olan tanıma ya da tenfiz davasına devam edilebilir mi?...
DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 26/11/2018 KARAR TARİHİ : 16/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Irak'taki işlerini danışman sıfatı ile takip etmek için davalı şirket ile anlaştıklarını, müvekkiline davalı şirkette çalıştığı 24/10/2013-24/08/2015 tarihleri süresince danışmanlık ücretinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin dava açtığını, ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararı ile 176.000 USD danışmanlık ücretinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini ve verilen kararın 06/05/2018 tarihinde kesinleştiğini belirterek ... İş Mahkemesinin 25/03/2018 tarih ve 267/İş/2016 sayılı kararının tanınmasını ve tenfizini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, iki ülke arasında tanıma ve tenfiz konusunda bir anlaşma veya fiili uygulamanın mevcut olmadığını, Türk yargı sisteminde tazminat davalarının zenginleşme ve cezalandırma amaçlı olmayıp zararın tazminine yönelik olduğunu, somut olaya ilişkin kararda, Türk Hukukunun özellikle bu davalar bakımından vazgeçilmez kabul ettiği keşif ve bilirkişi incelemesine gidilmediğini ve temel Türk Hukuku prensiplerinin ihlal edildiğini, kararda gerekçe gösterilmediğini, müvekkilin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kusur durumunu tespit edilmediğini, kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, MÖHUK’un 34.maddesi uyarınca Türk Mahkemelerinin münhasıran yetkili olduğunu, sözleşmenin ifa yerinin Türkiye'de olması sebebiyle sözleşmeden veya haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlık hakkındaki davada Türk Mahkemelerinin milletlerarası ve münhasıran yetkisinin mevcut olduğunu, karara bakıldığında müvekkilinden talep olunan bedelin neredeyse %70’inin yargılama gideri olduğunu, bu hususun da...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili aleyhine Hollanda Amsterdam Mahkemesine başvurarak aynı hakem kararı hakkında Hollanda’da da bir tanıma ve tenfiz davası açtığını, davacının davasını her iki ülkede birden açmış olmasının hakem kararında bildirilen bedeli iki defa elde edecek olması anlamına geldiğini, dolayısıyla derdestlik itirazında bulunduklarını, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 60. maddesi uyarınca yabancı bir hakem kararının tenfiz edilebilmesinin başlıca şartının ilgili kararın kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış olması olduğunu, fakat davacının tanıma ve tenfizini talep etmiş olduğu kararın masraflara ilişkin bir karar olduğunu, Davacı tarafından dosyaya sunulmuş olan ... imzalı ve 08.09.2017 tarihli belgenin 7. maddesinde açıkça “İş bu karar İngiltere’de yürürlüğe konulabilir ve uygulanabilir” denilmekte olduğunu, bu kapsamda ilgili kararın Türkiye’de tenfiz edilmesi ve icrai...
HD'nin 2018/833 Esas 2019/16 Karar sayılı ilamı ile iki şirket arasındaki işlemlerin işletme devri olduğu , iki şirket arasında organik bağ bulunduğuna karar verildiğini ve kesinleştiğini , bu ilamın celbini, yabancı mahkeme ilamı ile ortaya konulan alacağın tanıma tenfiz işlemlerinden önce de muaccel sayılacağını beyanla ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. MAHKEMESİNCE : Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin aynı konu ile ilgili ihtiyati haciz talep ettiği, iş bu taleplerin mahkememizce red edildiği, iş bu red kararlarından sonra dosyaya yeni bir gelişme olmadığı, yargılamanın yenilenmesine ilişkin davanın neticelendiği ve kesinleştiği bilgisinin talepten sonra sunulmuş olmasına rağmen, sunulan ilamın aslı ve yeminli tercümesinin sunulmadığı, hususları da dikkate alınarak talebin reddine karar verilmiştir....